4 Ekim 2024 Cuma

Akkul: Erkek devlet transfobiyi sistematik bir biçimde üretiyor

Devlet desteğiyle artan nefret cinayetlerine ve devletin ürettiği nefret politikalarına karşı mücadele yürüten İzmir 20 Kasım Platformu, bu yıl ki 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü'nde "LGBTİ+ hakları insan haklarıdır" şiarıyla sokaklarda olacak. ETHA'ya konuşan İzmir 20 Kasım Platformu birleşenlerinden Direnişin Renkleri aktivisti Sabriye Akkul, Türkiye'nin transfobinin iktidarlar ve erkek devlet tarafından sistematik biçimde üretildiği bir ülke olduğunun altını çizdi.

"Homofobiye, Transfobiye dur" çığlığının yükseldiği bu günlerde İzmir 20 Kasım Platformu, erkek egemen devletin nefret politikalarına karşı  "LGBTİ+ hakları insan haklarıdır" diyerek alanlarda olmaya devam ediyor.

20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü; transfobi sonucu katledilen transları, nefret suçuna uğrayan transları anmak ve transfobiye dikkat çekmek için uluslararası bir gün olarak tarihe geçti. İlk olarak 20 Kasım, 1999'da Boston Massachusetts'te katledilen trans kadın Rita Hester'i anmak için başlatıldı ve her yıl aynı tarihte birçok ülkede düzenleniyor. 

Bu yıl da İzmir'de 20 Kasım'da düzenlenecek etkinliklerle transfobiye ve nefret suçuna karşı çok sayıda kişi sokakta olacak. 

ETHA'ya konuşan İzmir 20 Kasım Platformu birleşenlerinden Direnişin Renkleri aktivisti Sabriye Akkul, “Türkiye'de de yaygın olan transfobiye karşı bir ses çıkarma, şiddete nefrete karşı buradayız deme aracı aslında. Türkiye trasfobinin iktidar ve erkek devlet tarafından sistematik biçimde üretildiği bir ülke. Bu nedenle 20 Kasım'da alanlarda olmak Esat-Eryaman davasını, Hande Buse Şeker'i, Eylül Cansın'ı, Hande Kader'i ve nefret suçu mağduru nice transı anmanın, ‘unutmadım' demenin en güçlü hallerinden birisi" diye belirtti.

'SÖZLEŞMEDEN GERİ ÇEKİLMEK FAİLLERE GÜÇ VERİYOR'
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilmesine dikkat çeken Akkul, "Bu dönem bizlere iktidarın kadın ve LGBTİ+ düşmanlığından ne denli beslendiğini ve verdiğimiz mücadelenin önemini göstermiş oldu. Bu dönemde LGBTİ+'lar bizzat iktidar tarafından hedef gösterildi, ötekileştirildi. Yine benzeri biçimde, Diyanet pandeminin nedenini LGBTİ+'lar olarak gösterdi. İzlediğimiz dizilerden, gündelik hayata LGBTİ+'lar her alanda iktidar tarafından hedef gösterilmekte, hayatın dışına itilmeye çalışılmakta. Bu durum da nefret suçlarının önünü açmakta, faillere güç vermektedir. İktidar eril ve ahlakçı söylemiyle sistematik bir şiddet üretmekte LGBTİ+'ları kamusal hayatın dışına atmaktadır. Bu politikalara karşı gelmeyi de benzeri biçimde marjinalleştirmektedir" ifadelerinde bulundu.

Ankara'da bulunan Köroğlu işkembecisi 2017'de üç trans kadına servis açmamış ve kadınların suç duyurusu üzerine dava açılmıştı. Geçen günlerde karara bağlanan mahkemede ayrımcılık suçundan lokanta sahibine ve bir garsona bir yıla yakın hapis cezası verildi. Konuya dair değerlendirme yapan Akkul, transfobiye karşı bir ceza verildiğini bunun bir  kazanım olduğunu ancak cezanın ertelenmesinin de LGBTİ+ fobiyi de beslediğini vurguladı.

'ALINAN TUTUM LGBTİ+FOBİYİ BESLİYOR'
Akkul, devletin transfobiye karşı tutumunun ya tamamen görmezden gelen ya da göstermelik cezalara soruna asla cevap vermeyen türden olduğunun altını çizdi. Akkul, "Bu tutumun hayatın her alanında karşımıza çıkan LGBTİ+fobiyi beslediğini biliyoruz" diye konuştu.

'TALEPLERİMİZİ DİLE GETİRECEĞİZ'
Son olarak Akkul, 20 Kasım günü, saat 17.00'de Alsancak ÖSYM önünde olacaklarını ve talepleri dile getireceklerini söyledi.