Akcanlar Tekstil işçileri: Taleplerimiz karşılanana kadar direneceğiz
Vergi kesintileri ve patron tarafından dayatılan yedili çalışma sistemine karşı 17 Ağustos günü iş bırakarak üretimi durduran Akcanlar Tekstil fabrikası işçileri, işten atma saldırısına karşı dün akşam eylem yaptı.
Antep Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Akcanlar Tekstil işçileri, vergi kesintileri ve pazar günü de çalışmayı dayatan yedili çalışma sistemine karşı 17 Ağustos günü iş bırakma eylemi yaptı. Patron eyleme katılan 90 işçiyi önce Kod-46 ile ardından işsizlik maaşı almalarını engellemek için Kod 22 ile işten attı.
6 gündür direnişte olan işçiler, örgütlü oldukları Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) ile dün akşam Balıklı Parkı'nda eylem yaptı. Açıklamaya EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca, Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin de aralarında bulunduğu siyasi partiler, sendika ve kitle örgütü temsilcileri de katıldı. Eylemde, "7'li sisteme hayır. Vergi dilimi zulmüne son" pankartı ve "Pazar tatili hakkımız gasp edilemez. 7'li sisteme hayır", "Bu kölelik ve sefalet düzeni birleşirsek değişir", "Patronların ödemediği vergiyi işçiler ödüyor. Soygun düzenine son" dövizleri açıldı.
'BİR AY DA SÜRSE YILMAYACAĞIZ, BİRLİĞİMİZİ BOZMAYACAĞIZ'
Eylem söz alan işçi temsilcisi Ali Sarıçiçek, talepleri karşılanana kadar direneceklerini söyledi, "Vergi kesintilerinin en yüksek oranı işçilerin ücretlerinden. Az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alıyorlar. Tam tersi olsun istiyoruz. Yedili sistemin ortadan kaldırılmasını, banka promosyonlarının işçiye verilmesini istiyoruz. Altı gün değil bir ay da olsa yılmayacağız, birliğimizi bozmayacağız. Zafer bizim olacak" dedi.
'TALEPLERİMİZ KARŞILANMAZSA EYLEMLERİMİZİ BÜYÜTECEĞİZ'
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen de Akcanlar Tekstil işçilerinin kendilerine dayatılan kölelik ve sefalet düzenine karşı direndiğini vurguladı, "Türkiye'nin patronları kuruş vergi ödemiyor. Antep'in en büyük 5 firmasında işçilerin patronlardan kat be kat fazla vergi ödediğini, patronların vergilerinin nasıl sıfırlandığını gördük. Şimdi bize diyorlar ya Antep patronları Türkiye'ye örnek olmalı, kentimizi marka şehir haline getirdiler, hayırseverler diye. Oysa ki bu kent vergi ödemeyen, işçilerin tazminat hakkına çöken, işçilerin, halkın sırtından beslenerek zenginliklerini büyüten patronlarla dolu. Ama bu kent o patronların değil; deprem, pandemi, kar, fırtına demeden iş yerine çağrılıp ölümüne çalıştırılan işçilerin kentidir" dedi.
Akcanlar Tekstil patronuna seslenen Türkmen, "Bu işçiler insanca yaşayacak bir ücret, insanca yaşayacak koşullar ve insan yerine konulmak istiyorlar. İşçilerin talepleri haklı ve yasaldır. Bu taleplerin karşılanması için Akcanlar patronunu bizimle görüşmeye ve taleplerimizi karşılamaya çağırıyoruz. Eğer bunu kabul etmekte diretirlerse, işçileri haksız yere işten atma tutumuna devam ederlerse bu eylemler bugüne kadar yaptıklarımızla sınırlı kalmayacak. Eğer taleplerimiz karşılanmazsa eylemlerimizi Akcanlar patronuna ait Divan ve Grand otelleri önüne taşıyacağız" diye konuştu.
'BU YANGININ BİZİ YAKMASINA İZİN VERMEYELİM, BİRLEŞELİM'
EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca da emek sömürüsünün ülkenin dört bir yanında direniş kıvılcımlarına dönüştüğünü söyleyerek, kentteki işçi ve emekçilere örgütlülük çağrısında bulundu. Karaca, "Antep'te bugün bu kıvılcımın adı Akcanlar direnişi. Fıstığı elinden alınan çiftçi, şiddetle karşı karşıya kalan kadınlar, siftah yapamayan esnaflar, fabrikalarda sömürü terörünü canıyla ödeyen işçiler, emekçiler, hakkını arayan Kürtler, kadınlar, gençler, emekliler… Bizi yan yana getirmemeye çalışanlar, bizim örgütsüzlüğümüze sırtını dayayanlar artık şunu bilmeli; Akcanlar direnişi bir kıvılcım ve biz geleceğimizi kazanmak için, yaşamımızı yeniden elimize alabilmek için yan yana durmaya, bu yangının bizi yakmasına izin vermemek için birleşelim, dört bir tarafta bu sesi yükseltelim" dedi.