23 Kasım 2024 Cumartesi

AGİF'den Almanya'da yükselen ırkçılık ve göçmenliğe karşı mücadele çağrısı

Almanya'da burjuvazi ırkçılığı ve göçmen karşıtlığının yeniden örgütlendiğinin altını çizen AVEG-KON'a bağlı Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF), başta Türkiyeli Kürdistanlı göçmenler olmak üzere tüm göçmen işçi ve emekçi halkları sokağa çıkmaya, yapılan kitle gösterilerine daha fazla kitlesel bir şekilde katılmaya, duyarlı olmaya çağırıyoruz.

AVEG-KON'a bağlı Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF), Almanya'da burjuvazinin ırkçılığı ve göçmen karşıtlığını yeniden örgütlediğini kaydetti. Alman emperyalizmi ve devletinin, sosyal devlet olgusunun gündeme gelmesinden bu yana her  dönem mültecilere dönük sınırlayıcı, dışlayıcı yasal düzenlemelere başvurduğu belirtilen açıklamada, "Mülteciler, ucuz iş gücüyle en ağır sektörlerde maden ocaklarında çalıştırıldı. Daha sonraki yıllarda ise işçi ve emekçilerin sosyal hakları tırpanlandı. Asgari ücrete, emekli maaşlarına ve sosyal yardımlara, Rusya Ukrayna savaşının başlamasının ardından yaşanan enflasyona rağmen enflasyon oranlarına paralel zamlar yapılmadı. Gıda fiyatları ile enerji fiyatlarının yükselmesine kira artışları da eklendi" dedi.

'HALKLARIMIZA YÖNELİK IRKÇI ŞOVEN NEFRETE DAYALI POLİTİKALARA ZEMİN HAZIRLADI'
Korona sürecinde sağlık sektöründe yaşanan tıkanma ve o dönemki hükümetin korona sürecini yönetememesine tepki gösteren halkın büyük çoğunluğunun, ırkçıların, faşistlerin düzenlediği aşı karşıtı eylemlere kitlesel katılım gösterdiği belirtilen açıklama, şöyle devam etti: "Aşı karşıtı eylemleri propaganda malzemesi haline getiren faşist parti AfD, hızla seçim anketlerinde ve yerel seçimlerde yükselişe geçti. Yeşiller ve liberallerle birlikte sosyal demokratların kurduğu Burjuva Sol hükümet ise ekonomik krize çözümler üretmek bir yana halkın sorunlarını çözecek hiçbir politika izlemedi. Rusya-Ukrayna savaşında sözde doğa sever savaş karşıtı Yeşillerin silah satışını arttırmaya ve emperyalist savaşları meşrulaştırmaya dönük açıklamaları halkların daha fazla tepkisini çekti. Bununla birlikte Koalisyon Hükümeti'nin Filistinli örgütlere yönelik operasyonları ve eylemlere dönük yasaklama politikaları da, başta Arap halkları olmak üzere Ortadoğulu ve Müslüman halklarımıza yönelik ırkçı şoven nefrete dayalı politikalara zemin hazırladı.

'GÖÇMEN KARŞITI ÖRGÜTLENMELERİN FİNANSINI BÜYÜK SERMAYE SAHİPLERİ SAĞLAMAKTA'
"Tam da böyle bir dönemde özellikle Filistinli örgütlerin İsrail siyonizmine karşı başlattığı haklı meşru savaşın ardından Kasım 2023'de bu ırkçı faşist parti AfD, gizli bir toplantı gerçekleştirip, genel seçimlerde olası bir ihtimal dahilinde iktidara geldiklerinde başta Ortadoğulu göçmenler olmak üzere milyonlarca göçmeni sınır dışı etme üzerine kararlar aldı. 2022 yılının sonlarına doğru yapılan anket sonuçlarında AfD'nin oy oranının yüzde 20'nin üzerinde olduğuna ilişkin burjuva basında haberler yapıldı. Son olarak Kasım 2023'te yapılan toplantının basına sızdırılması ile AfD'nin oylarının yüzde 24'lere çıktığı üzerine haberler yeniden servis edildi. Burjuva partilerin yükselişi asla sermaye sınıfının ve emperyalistlerin politikalarından bağımsız değildir. Bu partilerin arkasında emperyal güçler ile büyük sermaye sahipleri bulunmaktadır. Bu faşist göçmen karşıtı örgütlenmelere her türlü finansal desteği bu sermaye güçleri sağlamaktadır. Irkçı faşist parti AfD'nin göçmenleri sürgün etmeye dönük toplantı kararının basına sızması gerçekte Almanya'da AfD'nin oylarını değil, aksine antifaşist kitle hareketini yükseltti. Almanya'nın birçok kentinde çoğunluğunu Alman ve Avrupalı yurttaşların oluşturduğu komünist, devrimci parti ve örgütler, antifaşistler, demokratlar, ilerici güçler faşizme ve ırkçılığa karşı sokağa döküldü.

'GÖÇMENLER OLARAK İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN SOKAĞA ÇAĞIRIYORUZ'
"Berlin'de 350 bin, Münih'te 250 bin, Köln'de 140 bin, Hamburg'da 90 bin, Stuttgart'ta 50 bin, Frankfurt'ta 50 bin, Bremen'de 40 bin kişi ırkçılığa, faşizme ve yabancı düşmanlığına karşı meydanlardaydı. Almanya genelinde ise faşizme ve ırkçılığa karşı sokak eylemlerine milyonlarca insan katıldı. Ancak bu eylemlere asıl saldırıya maruz kalacak olan göçmenlerin katılımı ise zayıf oldu. Bu süreçten itibaren başta Türkiyeli, Kürdistanlı ve Ortadoğulu göçmen halklarımız olmak üzere Afrikalı, Asyalı tüm göçmenlerin bu eylemlere katılımını güçlendirmemiz, faşizme karşı büyük Halkların direniş barikatı olacaktır. Mazlum Filistin ve Kürt halkımıza çağrımız, bugünden sokakları meydanları zapt etmektir. Almanya'nın tüm kentlerinde göçmenler olarak sokağa çıkalım, yüzbinler milyonlar olarak faşizmden hesap soralım. Mülteci kamplarını eylem alanlarına çevirelim. Yüzbinlerin katıldığı eylemleri tüm eyaletlere, tüm kentlere yayalım, ırkçılığa mülteci düşmanlığına faşizme geçit vermeyeceğimizi haykıralım. Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF) olarak, başta Türkiyeli Kürdistanlı göçmenler olmak üzere tüm göçmen işçi ve emekçi halklarımızı sokağa çıkmaya, yapılan kitle gösterilerine daha fazla kitlesel bir şekilde katılmaya duyarlı olmaya çağırıyoruz. Gelecek senin ellerinde, kardeş Alman halkı ve Avrupa halklarının tüm ilerici kesimleri, Almanya işçi sınıfı seninle ve sana kardeşlik elini uzatıyor, seni birleşik mücadeleye çağırıyor. Bu kardeşlik çağrısına yanıt verelim, yüzbinlerin eylemlerini milyonların eylemine dönüştürelim."