22 Eylül 2024 Pazar

Ağaç AŞ direnişi, sınıf sendikacılığı ve işçi mücadelesi haberciliği

Direnişin sonlandırılması kararının sendikacılar ve işyeri temsilcilerinden oluşan 30 kişilik komitede alındığı bilgisine haberi yazdığımız süreçte ulaşamadığımız için önemli bir eksik bilgiyle yayınlamış olduk. Bu nedenle muhatapları ve tüm Ağaç AŞ işçilerinden özür dileyerek bu düzeltmeyi yapmak isteriz. Ağaç AŞ direnişinin sona ermesinin ardından yaptığımız haberi ve ajansımızı hedef alan BTO-Sen imzasıyla yayınlanan açıklamada belirtilen bir şey doğrudur. DİSK yöneticileri tüm süreç boyunca İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile sık sık görüşerek direnişin sonlandırılması için çabalamıştır. Fakat eksik olan bir şey vardır ki, tüm süreç boyunca DİSK yöneticileri bir kez olsun işçilerin yaptığı eylemlere katılmamış, direniş alanına gitmemiştir.

Sendikalar, işçi sınıfının patronlara karşı mücadelesinde en önemli mevzilerden biridir. İşçilerin örgütlenmesi, ekonomik haklarını kazanması, çalışma koşullarının iyileştirilmesini sağlamak, sınıf çıkarlarını korumak ve sermaye sınıfı ve onların devletine karşı birlik olmaları bakımından temel örgütlenme araçlarından biridir sendikalar. Fakat sınıf sendikacılığının eksen alınmadığı sendikal örgütlülükler işçi sınıfının çıkarlarından çok patronların çıkarlarına hizmet eder.

Türkiye'de işçi sınıfının çıkarlarına zarar veren sendikaların başında Türk-İş ve Hak-İş gelir. Türk-İş'in kuruluş amacı işçi sınıfının çıkarlarından çok patronları koruma amaçlıdır. İçindeki mücadeleci birkaç sendikayı dışında tutarsak, Türk-İş'in yıllardır işçilere değil patronlara hizmet ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

DİSK, patronlarla işbirliği içindeki sendikacılığa karşı işçi sınıfının çıkarlarına hizmet etmek için Türk-İş içinden kopan sendikalar ve işçiler tarafından mücadele amaçlı kurulmuştur. Ancak yıllar içerisinde DİSK içerisinde oluşan kimi uzlaşmacı anlayışlar bu perspektiften uzaklaşmasına neden olmuş, kimi zaman açığa çıkan pragmatist yaklaşımlar işçi sınıfına zarar veren noktaya gelmiştir.

Özellikle son dönemde CHP'li belediyelerle DİSK ve bağlı kimi sendikaların kurduğu ilişki tam da böyledir. İlk olarak İstanbul'da Kadıköy, Maltepe ve Kartal belediyelerinde Genel-İş Sendikası'nın işçilerin taleplerini ve kararlarını görmezden gelerek işçileri, temsilcileri, hatta bazen sendika şubelerini dışta tutarak aldığı kararlar bunun somut örneğidir. Genel-İş Genel Merkezindeki kimi yöneticiler, işçileri yok sayarak belediye patronlarıyla gizlice görüşerek, Kadıköy, Maltepe ve Kartal belediyelerinde sözleşmelere imza atmış, böylece CHP'li belediyelerin çıkarlarını gözetmişti.

Bir süre önce İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı Ağaç AŞ'de de benzer bir durum yaşandı.

CHP-İYİP ittifakı sonucu İBB'de kimi alanlar İYİP'lilere teslim edildi. Ağaç AŞ belediyeye bağlı İYİP'lilere verilen iştiraklerden biri. İYİP'li yöneticiler, para ödemeleri, partiye üye olmaları gibi kimi şartlarla işçi alımları gerçekleştirdi. Fakat İBB içindeki en ağır çalışma koşulları ve en düşük ücretlere sahip olan Ağaç AŞ'de işçiler bir süre sonra bu duruma isyan etti.

İşçiler, İYİP'li yöneticilerin baskı, mobbing, cinsel taciz, insanca olmayan çalışma koşullarında düşük ücretlerde çalışma koşulları dayatmalarını kamuoyuna duyurmaya ve buna karşı örgütlenmeye karar verdi. Ajansımız işçilerin sesini ilk duyuranlar arasında yer aldı.

İşçiler arasında örgütlenmeye başlayan ve çoğunluğu elde eden BTO-Sen'e karşı ilk yapılan saldırı DİSK düşmanlığı oldu. İYİP'li Ağaç AŞ yöneticileri, DİSK'in örgütlenmesine izin vermeyerek işçileri baskıyla Türk-İş'e bağlı sendikalara üye yapmaya çalıştı. Yaklaşık 2500 işçinin çalıştığı Ağaç AŞ'de işçilerin dağınık şantiyelerde çalışıyor olması, uygulanan baskı ve mobbinge işten atmaların eklenmesiyle sendikal örgütlülüğü engelleme çabalarını İBB yönetimi "görmezden gelerek" destek verdi. İlk haberimizin başlığı bu nedenle "Ağaç A.Ş'de DİSK düşmanlığı" şeklindeydi. İşçiler, CHP'li İBB yönetiminin destek verdiği Ağaç AŞ'de DİSK düşmanlığına karşı ilk eylemlerini 14 Aralık günü Saraçhane'deki belediye binası önünde gerçekleştirdi. (İşçiler Ağaç A.Ş. yönetimini uyarı: Burayı sarı sendikanın arka bahçesi yapamazsınız) Çünkü DİSK düşmanlığı sendika üyelerinin işten atılmasına vardırılmıştı. (Ağaç A.Ş. işçileri: Emeğimizin karşılığını istiyoruz)

Bu arada ajansımız, Ağaç AŞ'deki kirli ilişkileri ortaya çıkarmaya devam etti. İYİP Bağcılar ilçe başkanlığı tarafından Ağaç AŞ'de işe aldırılan işçilerin "aidat" adı altında para ödemeye zorlandığını açığa çıkardık, İYİP'i desteklemeyen ve Türk-İş'e bağlı sarı sendikaya üye olmayı reddeden işçilerin iftiralarla itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını duyurduk. (Ağaç A.Ş.'de İyi Partililer işçileri sarı sendikaya zorluyor)

Baskılar bunlarla da sınırlı kalmadı. İYİP üye ve yöneticisi Kürt bir kadın işçi partiden istifa etmesi üzerine, İYİP Bağcılar İlçe Başkanı Sururi Karabal tarafından şiddete uğradı. (Partiden istifa etti İYİP'li Karabal'ın şiddetine maruz kaldı)

Bu arada İYİP'li yöneticilerin işçi düşmanlığında sınır tanımadığı Ağaç AŞ'de baskıyla Türk-İş'e bağlı Orman-İş Sendikası'na işçilerin üye yapılması ve DİSK'e bağlı BTO-Sen'in üye sayısının düşük gösterilmesiyle hileyle sendika baraj altında bırakıldı. (BTO-Sen hileyle baraj altında bırakıldı)

Bu süre içerisinde işçiler ajansımıza ulaşmaya seslerini duyurmamızı istemeye devam etti. Geçmiş dönemde İstanbul Ülkü Ocakları Başkanlığı yapan ve şu an İYİP'li olan Ali Sukas'ın genel müdürlüğünde yönetilen Ağaç AŞ'de, Sukas ve İYİP Bağcılar İlçe Başkanı Sururi Karabal'ın rant çetesini ifşa ettik. (Ağaç AŞ'de 'rant çetesi' işçilere baskı kuruyor)

Rant çetesi aynı zamanda DİSK düşmanlığını sürdürdü. Ağaç AŞ Lojistik Müdürü Barış Şişman, yanına çağırdığı şeflere işten atma tehdidinde bulundu, e-devlet sistemlerine girerek zorla Türk-İş'e bağlı sendikaya üye yaptı. (Ağaç A.Ş'de müdür Şişman şefleri işten atma tehdidiyle Türk-İş'e üye yaptı)

Artan baskılar, mobbing, işten atma saldırısı, sendikadan istifaya zorlamaların artmasının ardından Ağaç AŞ işçileri ilk iş bırakma eylemlerini 7 Şubat günü gerçekleştirdi. 20 şantiyede buluşan işçiler, işe çıkmadı, taleplerini sıralayarak, Ağaç AŞ ve İBB yönetimini uyardı. (Ağaç AŞ işçileri iş bıraktı)

Fakat işçilerin talepleri karşılanmazken işten atma saldırılarına devam edildi. İşçiler bunun karşısında, "işçilerin dostu" olduğunu iddia eden CHP yönetimini uyarmak ve atılan işçilerin geri alınmasını sağlamak için iş bırakarak 24 Şubat günü CHP İstanbul İl binasına gitme kararı aldı. (CHP'yi Ağaç AŞ'de 3 işçi işten atıldı, işçiler iş bıraktı) Talepleri İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile görüşmekti. Fakat bu taleplerine karşılık verilmedi. (Canan Kaftancıoğlu Ağaç AŞ. işçilerinin görüşme talebini reddetti) Kar ve soğuk altında saatlerce CHP il binası önünde bekletilen işçiler oturma eylemi başlattığında muhabirimiz de yanlarındaydı. (Ağaç AŞ. işçileri CHP il binasında oturma eylemi başlattı) (Ağaç AŞ. işçileri: Korkmuyoruz, işe alınana kadar eylemimizi sürdüreceğiz) Daha sonra işçiler CHP il binasına zorla girerek oturma eylemi başlattı (İşçiler CHP il binasındaki oturma eylemlerine çağrı yaptı) ve sonunda işçilerin direnişiyle atılan üç işçinin işe geri alınacağı açıklandı. (Ağaç AŞ. işçileri direnişlerini kazanımla sonlandırdı) Ağaç AŞ işçileri direnerek kazanılacağını bir kez daha göstermiş oldu. (Ağaç A.Ş. işçileri: Direniş ve birlikte mücadeleyle kazandık)

Ağaç AŞ'ye ait şirket araçlarında seks işçiliği yapıldığı ve bunu açığa çıkaran işçiye mobbing uygulandığını da ilk duyuran ajansımız oldu. (BTO-Sen üyesi işçi Ağaç A.Ş. amirleri hakkında suç duyurusunda bulundu)

Bu süre içerisinde BTO-Sen üyesi işçilere yönelik işten atma saldırıları devam etti. (İşten çıkarılan Çelik: Hiçbir işçi korkmasın, Ağaç AŞ'ye sendika girecek) Ve işçiler Haziran ayında İstanbul halkına çağrı yaparak bir kez daha direniş başlattı. (BTO-Sen üyesi işçilerden İstanbul halkına çağrı) (Sendikalardan ortak açıklama: Ağaç AŞ. işçilerinin talepleri talebimizdir)

Çağrıdan kısa bir süre sonra 13 Haziran günü BTO-Sen üyesi Ağaç AŞ işçileri Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde direniş başlattı. (Ağaç AŞ. işçileri Saraçhane'de direnişe geçti) Oldukça kitlesel başlayan direniş boyunca gece-gündüz belediye binasının önünde beklendi. (Ağaç A.Ş. işçileri geceyi İBB önünde geçirecek)

İşçilerin başlattığı direnişteki taleplerinden biri oldukça önemliydi. Ağaç AŞ'deki DİSK düşmanlığı, işçilerin baskı ve tehditle Türk-İş'e bağlı sendikaya üye yapılarak çoğunluğun Orman-İş Sendikası'na geçirilmesinin ardından Hak-İş'e bağlı sendikanın itirazıyla Ağaç AŞ'de toplusözleşme süreci bilinmeyen bir tarihe ertelenmişti. İşçiler direnişlerinde belediyenin mahkeme kararını beklemeden Ağaç AŞ işçileri ve onların örgütlü olduğu BTO-Sen ile toplusözleşme imzalamasını istiyordu. Direnişin ikinci gününde İBB yönetimiyle gerçekleştirilen görüşme sonucunda işçilerin toplusözleşme talebi dahil olmak üzere taleplerinin büyük bir kısmı kabul edilerek kazanım sağlandı. (Ağaç A.Ş. işçilerinin direnişi ikinci gününde) (Direnen Ağaç A.Ş. işçileri kazandı) (Pınar Gayıp yazdı | Örgütlendiler, direndiler, kazandılar) (Ağaç A.Ş. işçileriyle uluslararası dayanışma mesajı)

Bu süre içerisinde işçilerin ücretlerine yüzde 20 gibi göstermelik düşük bir artış yapıldı. Fakat CHP'li İBB yönetimi verdiği sözlerin büyük bir kısmını tutmadı, işçilerin taleplerini karşılamadı. (CHP'li İBB yönetimi Ağaç AŞ işçilerine verdiği sözü tutmadı)

Bunun üzerine işçiler 2 Eylül günü yazılı bir açıklama yaparak İBB yönetimini uyardı, verilen sözler tutulmazsa 5 Eylül günü Saraçhane'deki İBB önünde yeniden direniş başlatacaklarını duyurdu. (Ağaç A.Ş. işçileri İBB yönetimini uyardı: Pazartesi yine kapınızdayız)

İşçiler verdikleri süre içerisinde İBB yönetiminin sözünü tutmaması üzerine 5 Eylül sabahı erken saatlerde Saraçhane'de bir kez daha bir araya geldi. (İBB yönetimine Ağaç A.Ş. işçileri yeniden Saraçhane'de direniş başlattı) (Emek düşmanı İBB karşısında Saraçhane direniş alanına döndü)

Direnişin ilk günü İBB yönetimiyle yapılan görüşmede yüzde 26 zam teklifinde bulunuldu, fakat işçiler İBB bünyesinde çalışan ve en düşük maaş alan işçilerin Ağaç AŞ işçileri olduğunu hatırlatarak, "eşit işe eşit ücret" talebinin yerine getirilmesini istedi. Ücretlerin eşitlenmesi ya da en azından birbirine yaklaştırılması ve diğer işçilerin verilen yan hakların kendilerine verilmesi talebiyle direnişlerini sürdürdü. Ve yüzde 26'yı kabul etmediklerini, diğer işçilere yapılan yüzde 42'lik zammın kendi ücretlerine de yapılmasını istedi. (Ağaç A.Ş. işçileri İBB'nin yüzde 26'lık zam teklifini reddetti)

Direniş süresince yine işçilerle yan yanaydık. Sadece ziyaretleri, yapılan açıklamaları haberleştirmedik, aynı zamanda işçilerle sohbet ettik, onların ne istediğini dinledik. Elbetteki hepsinin talepleri, beklentileri aynı değildi. Fakat hepsinin söylediği tek bir şey vardı, anlattığımız tüm bu süreç boyunca DİSK yöneticilerinin yanlarında olmadığıydı. İşçiler bir kez olsun DİSK yöneticilerinin, başkanının direniş alanına gelmesini, işçilerin yanında olduğunu göstermesini istiyordu. Fakat bu fotoğraf karesi bir kez olsun verilmedi.

Direnişin ikinci gününde sabah saatlerinde işçiler sendika yöneticilerinin olmadığı bir toplantı örgütleyerek DİSK yöneticileriyle görüşme ve direniş alanına gelerek kendilerine destek vermelerini isteme kararı aldı. Ve 4 kişilik bir heyet oluşturarak DİSK yönetimiyle görüşmeye gönderildi.

BTO-Sen üyesi Ağaç AŞ işçilerinin DİSK düşmanlığı yapan, işçilere azgın sömürü koşullarını dayatan CHP'li İBB ve İYİP'li Ağaç AŞ yönetimine karşı verdiği bu son mücadele, öncekilerden biraz daha az sayıda işçiyle başladı. Bu durum zaten işçilerde bir moral bozukluğuna neden olmuş, bu durumun kazanımın oluşmasını zorlaştıracağını düşünmelerine neden olmuştu. Bu moral bozukluğu DİSK yönetimiyle yapılan görüşmede, direnişe destek verilmeyeceği beyanıyla derinleşti. (Ağaç A.Ş. işçilerinin direnişi ikinci gününde)

İşçilerin DİSK'in destek vermeyeceğini açıkladığı ve yüzde 26'yı kabul etmelerini istediği bu son görüşmeden sonra sendika ve işyeri temsilcilerinden oluşan 30 kişilik komitede direnişin sonlandırılması kararı bu şekilde alındı. (Ağaç A.Ş. işçilerinin direnişi sona erdi)

Direnişin sonlandırılması kararının sendikacılar ve işyeri temsilcilerinden oluşan 30 kişilik komitede alındığı bilgisine haberi yazdığımız süreçte ulaşamadığımız için önemli bir eksik bilgiyle yayınlamış olduk. Bu nedenle muhatapları ve tüm Ağaç AŞ işçilerinden özür dileyerek bu düzeltmeyi yapmak isteriz.

Ağaç AŞ direnişinin sona ermesinin ardından yaptığımız haberi (DİSK yönetimi Ağaç AŞ işçilerini sattı) ve ajansımızı hedef alan BTO-Sen imzasıyla yayınlanan açıklamada belirtilen bir şey doğrudur. DİSK yöneticileri tüm süreç boyunca İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile sık sık görüşerek direnişin sonlandırılması için çabalamıştır. Fakat eksik olan bir şey vardır ki, tüm süreç boyunca DİSK yöneticileri bir kez olsun işçilerin yaptığı eylemlere katılmamış, direniş alanına gitmemiş, işçilerin direnişine, fiili meşru mücadelesine destek vermemiştir.

İşçi sınıfını örgütlemek için güven çok önemli bir yerde duruyor. Güven ortamının sağlanamadığı her durumda ortaya çıkan sonuçtan bu tabloyu yaratanlar sorumludur. DİSK bu ülkedeki en mücadeleci işçi konfederasyonlarından biridir. Kurulduğu süreçteki sınıf sendikacılığı çizgisindeki zayıflama ise en temel sorunudur. Bu perspektif kaymasının ortaya çıkardığı sonuçlardan ise maalesef en fazla işçi sınıfı zararlı çıkmaktadır. Türk-İş'in işçilerin değil patronların dostu olduğu aşikarken, DİSK'in işçi sınıfının çıkarlarını koruduğunu göstermeye ve buna uygun davranmaya ihtiyacı olduğu da bir o kadar aşikardır.