Af Örgütü: İran'da üç kişiye verilen kör etme cezası işkence, derhal bozulmalı
22 yaşındaki Mahsa Jina Amini'nin 'ahlak polisi' tarafından gözaltına alınması sonrası katledilmesinin ardından eylemlerin sürdüğü İran'da, 'kör etme' cezası verilen üç kişinin dosyası infaz dairesine iletildi. Af Örgütü, cezaların bozulması çağrısında bulundu.
Şeriat kuralları uyarınca 'kısasa kısas' cezalarının uygulandığı İran'da, 'kör etme' cezası verilen bir kadın ile iki erkeğin dosyaları Tahran 3 No'lu Ceza İnfaz Dairesine iletildi. Uluslararası Af Örgütü, bu cezanın işkence olduğunu vurgulayarak, her an kör edilme riski altında bulunan üç kişinin cezaların derhal bozulması çağrısında bulundu.
İran basınındaki haberlere göre kör etme cezası verilen kadın 2011'de bir başka kadına asit atarak gözünü kaybetmesine yol açmaktan suçlu bulunmuştu. Erkeklerden biri 2017'deki bir bıçaklı saldırıda bir başka kişinin gözünü kaybetmesine yol açmış, diğeri ise 2018'de bir avcılık silahı ile bir arkadaşının sol gözünün kör olmasına sebep olmuştu.
'Kısasa kısas' gerekçesiyle haklarında kör etme kararı verilen bu üç kişinin dosyalarının dosyalarının, Tahran 3 No'lu Ceza İnfaz Dairesine iletilmesi, cezalarının uygulaması sürecinin başladığı anlamına geliyor.
Uluslararası Af Örgütü, bu duruma tepki gösterdiği yazılı açıklamasında, işkence vurgusu yaptı. Örgüt, "Uluslararası hukuk uyarınca, bir kişiyi veya üçüncü bir kişiyi, gerçekleştirdiği veya gerçekleştirdiğinden şüphelenilen bir eylemden ötürü cezalandırmak veya korkutmak için ya da ayrımcılığın herhangi bir türüne dayanan herhangi bir nedenle gerek fiziksel, gerekse ruhsal şiddetli acı veya ıstıraba kasten maruz bırakan her türde eylem işkencedir" ifadelerini kullandı.
Cezaların derhal bozulması çağrısı yapılan açıklamada, İran'da bu tür infazlarda ve bedensel cezalarda kaygı verici bir artış yaşandığına da dikkat çekildi. Örgüt, İranlı yetkililerin infazlara hız vererek 2022'nin ilk altı ayında en az 251 kişiyi öldürdüğünü hatırlattı.
Açıklamada, İran'ın Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi'ne taraf olduğu ve bu sözleşmeyi imzalamış bir devlet olarak, hukuki açıdan, istisnasız her koşulda işkenceyi yasaklamak ve cezalandırmakla yükümlü olduğu vurgulandı; "Buna rağmen, İran'ın İslami Ceza Kanunu uzuv kesme, kırbaçlama, kör etme, çarmıha germe ve taşlama dahil olmak üzere işkence kapsamına giren bedensel cezalar vermeye devam etmektedir. İran hukuku, sağlık görevlilerinin işkenceye katılmasını açıkça yasaklayan etik ilkeleri ve uluslararası standartları doğrudan ihlal ederek, bedensel cezaların infazına bir doktorun refakat etmesini zorunlu kılmaktadır" denildi.