25 Kasım 2024 Pazartesi

Adli tıp personelinden eylem: 375. KHK yeniden düzenlensin

ATK personeli arasında büyük uçuruma neden olacak yeni düzenlemeye ilişkin ATK önünde eylem yapan adli tıp çalışanları, kurumda adli tıp uzmanı bilirkişilerin döner sermaye katsayılarının arttırıldığı gibi adli bilim uzmanı bilirkişilerin ve tüm personelin katsayısının arttırılmasını ve adil bir ücret dağılımını istedi.

5 Nisan 2023 tarihinde resmi gazetede yayınlanan kanun hükmünde kararnamenin 17. Maddesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek madde ile Adli Tıp Kurumunda, hekim kadrosunda bulunan personele ilave ödeme yapılacağı kararlaştırıldı. SES Bakırköy Şubesi'nin çağrısıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun önünde bir araya gelen adli tıp çalışanları mağdur edildikleri için işlerini tanıttı, dertlerini aktardı.

"İşleri barış ve motivasyonunu bozan 375. KHK yeniden düzenlensin" pankartı ve "Bizi ayırmayın", "Güvenli iş, güvenli gelecek", "Herkese temel ücret", "Eşit işe eşit ücret", "Dönek sermaye değil temel ücret", "Çalışma huzuru ve barışı için eşit işe eşit ücret, özlük hakları sunulmalıdır" dövizleri taşınan eylemin metnini Arzu Mengüş okudu.

'KAMUSAL YARAR HİÇE SAYILIYOR, HALKA ZARAR VERİYOR'
Tıp dışı alanlarda kalan hiçbir personele, herhangi bir iyileştirme yapılmadığını, "yılda 30 günü geçmeyen izin süreleri için fiilen görev yapma şartı aranmayacaktır" maddesinden de hekimlerin yararlandırıldığını hatırlatan Mengüş, "Yapılan bu değişiklikle personel arasındaki mevcut ücret durumunda büyük bir uçurum oluşmuştur.  Adli Tıp Kurumu, adli tıp ve adli bilimler alanında adli bilirkişilik görevi yapmaktadır. Adli Tıp Kurumu sadece tıp alanında değil; kimya, fizik, biyoloji, bilişim, trafik, psikoloji gibi birçok adli bilim alanında uzmanlık raporları vermektedir. Raporların önemli bir bölümü hekimlerin dahil olmadığı süreçlerle, adli bilimlerde uzmanlaşmış mühendis, kimyager, biyolog, psikolog, antropolog gibi meslek uzmanlarınca üretilmektedir. Kurumun hazırladığı raporların altına atılan uzman bilirkişi imzalarının değeri; alınan sorumluluk ve risk bakımından tıp ve tıp dışı alanların tümünde eşittir. Yapılan işin mahiyeti ve raporlanan dosya sayısı göz önünde bulundurulduğunda, aynı bilirkişilik hizmetini veren ve eşit imza sorumluluğuna sahip paydaşların döner sermaye dağılımında oluşan fark, iş yeri barışını bozan, adalet duygusunu zedeleyen, ileriye dönük zamanlarda motivasyonu düşürecek ve çalışma isteğini azaltacak bir uygulamadır. Atılan imzada sorumluluğun eşit olması ancak alınan sorumluluk oranında hekimlerle eşit oranda iyileştirme yapılmamış olması adil değildir.  Bu tablo bizi yaralamıştır, rencide etmiştir ve incitmiştir. Bu tabloda mühendisle uzman tabip arasında 2.4 kat, kimyagerle tabip arasında 2 kat maaş farkı oluşturulduğunu görüyoruz. Ücretler arasında açılan bu makas, verilen hizmetin niteliğini, hızını ve verimini de yavaş yavaş kesecektir. Çatışan, yarışan meslekler ve meslek mensupları yaratanlar kamusal yararı hiçe sayarak bu ülke halkına zarar vermektedirler" dedi.

'HEKİMLER ÇOK DAHA BÜYÜK ORANDA PAY ALIYOR'
Düzenlemenin döner sermayenin kendi mantığına da aykırı olduğunu kaydeden Mengüş, herkesin sunduğu ve payını aldığı bir döner sermaye düzenlemesi gerekirken, bu katkıdan sadece hekim olanların çok daha büyük oranda pay almasının iş barışı açısından yaralayıcı ve adil olmadığını vurguladı. Mengüş, "Kaldı ki bahsi geçen tutarların ödenebilmesi, diğer uzmanların ve personelin alacağı payın azalmasıyla mümkün olacaktır. Her kademeye yapılacak sağduyulu bir artışın, hazineye veya döner sermayeye mevcut düzenleme kadar yükü olmayacaktır. Kurumumuzda adli tıp uzmanı bilirkişilerin döner sermaye katsayılarının arttırıldığı gibi adli bilim uzmanı bilirkişilerin ve tüm personelin katsayısının arttırılmasını ve adil bir ücret dağılımını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.