EMEK
Adana'da işçi ve emekçiler krize, yoksulluğa karşı isyan etti
Adana'da 1 Mayıs mitingi Uğur Mumcu Meydanı'nda yapılan kitlesel mitingle kutlandı.
Adana'da 1 Mayıs için işçi ve emekçiler ASKİ Şantiyesi önünde bir araya gelerek miting alanına yürüdü. DİSK, KESK, TMMOB, Adana Tabip Odası ve Adana Barosu'nun çağrısıyla yapılan mitingde emekçiler kıdem tazminatının iş güvenceleri, önemli bir mevzileri olduğunu belirterek kıdem tazminatının kaldırılmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
Mitingde, ekonomik krize, zamlara ve her gün artan işsizliğe tepkiler vardı. Zorunlu bireysel emeklilik sigortası (BES) uygulaması EYT'lilerin gündemdeydi. Kadınlar, çocuk ve kadınlara yönelik şiddete karşı alanda yerini aldı. Emek Partisi, BTS, KESK, ESP, Ankara ve Suruç katliamlarında hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını taşıdı. Çocuk istismarına karşı eylem yapan Şakirpaşa halkı da alana çıktı. Çukurova Üniversitesi öğrencileri; iş, bilim, özgürlük talebiyle alana çıktı. Mitingde sık sık "Leyla Güven onurumuzdur" sloganı da atıldı.
'KRİZİN FATURASI BİZE ÖDETİLMEK İSTENİYOR'
Mitingde konuşan Tertip Komitesi Başkanı Tonguç Özkan, memleketin gerçek sahiplerinin, işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler ve diğer tüm ötekileştirilenler olduğunu belirterek "Yıllardır ceplerini doldururken sırtımızdan elde ettikleri nimetleri kimseyle paylaşmayanlar külfeti bize yıkmak istiyor, kriz bahanesiyle işimize, aşımıza, haklarımıza el uzatıyor" dedi. 17 yıllık AKP iktidarında enflasyon, pahalılık, işsizlik rekora koşarken işçilerin yaşamını ve sağlığını yitirmeye devam ettiğini dile getiren Özkan, "Kadınlar, göçmen işçiler, genç işçiler daha düşük ücretle ve daha güvencesiz çalışmaya mahkûm ediliyor. Krizde de fatura yine emekçilere ve yoksullara kesilmek isteniyor. Reform ve ekonomik paketlerle, işçilerin kıdem tazminatı, kamu çalışanlarının iş güvencesi, emekçilerin ücretleri garbedilmek isteniyor" dedi.
'İNSANCA ÜCRET, EYT YASASI'
İş cinayetlerine ve çocuk işçiliğine karşı alanda olduklarını söyleyen Özkan, kıdem tazminatının kaldırılması, özelleştirilme, taşeronlaştırılma ve grev hakkının engellenmesine karşı, toplu sözleşme, 8 saatlik iş gününe uyulması, insanca bir asgari ücreti EYT yasası için alanda olduklarını söyledi.
'ÜLKENİN BEKASI BİRLİKTEN GEÇER'
OHAL uygulamalarının fiilen devam ettiğini dile getiren Özkan, "140 bine yakın kamu emekçisi sorgusuz-sualsiz haklarında herhangi idari ve adli soruşturma olmaksızın bir gecede çıkartılan KHK'larla işlerinde-ekmeklerinden edilmişlerdir. Seçilmiş KHK'lı kamu emekçilerinin anayasal seçilme hakkı ellerinden alınmıştır. Çok sayıda gazeteci, milletvekili, belediye başkanı ve siyasetçi düşüncelerinden ve siyasi faaliyetlerinden dolayı cezaevinde yatmaktadır. Cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluklar ve insan hakları ihlalleri devam etmektedir" dedi.
Ülkenin bekasının birlikten, beraberlikten ve dayanışmadan geçtiğini ifade eden Özkan, "Biz emekçiler şunu çok iyi biliyoruz ki bu ülkenin bekası barıştan geçer. Unutmayalım ki savaş böler barış ise birleştirir. Yıkılan binalar tekrar yapılır, cezaevlerindeki arkadaşlarımız inanıyoruz ki özgürlüklerine elbet kavuşur. Bu nedenle başta Kürt meselesi olmak üzere bütün toplumsal sorunlarımız demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmelidir" diye konuştu.
'BARIŞIN HAKİM OLDUĞU BİR ÜLKE İÇİN MÜCADELEYE DEVAM'
KESK MYK Üyesi İlhan Yiğit, hapishanelerde açlık grevinde olan tutsaklara dikkat çekti. 31 Mart'ın bir araya gelince geri adım attırılabileceğini gösterdiğini söyleyen Yiğit, "Bu coğrafya barışa öylesine aç ki biz KESK olarak bu uğurda demokrasi güçleriyle birlikte mücadeleye devam edeceğiz" dedi. Eşit yurttaşlık ve barışın hakim olduğu, grevlerin yasaklanmadığı, emeğin hakkını aldığı bir ülke için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
'İŞÇİ VE EMEKÇİLER, ÖĞRENCİLER YÜZÜSTÜ BIRAKILDI'
CHP Adana İl Örgütü adına konuşan CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ise 15 Temmuz darbe girişiminin ardından uygulamaya konulan OHAL'in emek mücadelesinin geriletildiği bir süreci de beraberinde getirdiğini belirterek "Hiçbir suçu günahı olmamasına rağmen, FETÖ ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece ve sadece evine ekmek götürmenin derdiyle yoğrulan işçilerimiz, öğretmenlerimiz, akademisyenlerimiz, kadın emekçilerimiz ve mesleklerini buradan sıralayamadığımız binlerce masum insanımız aynı kategoriye konularak KHK mağduru edilmiştir. Bu insanlar işinden ekmeğinden yaşamından edilmiştir. Hak hukuk adalet ve vicdanlara sığmayan bu süreç 'kurunun yanında yaş da yanar' cümlesinin kupkuru insafsızlığına terkedilmiştir" diye kaydetti.
AKP'nin kadro vaadinin aldatmacaya döndüğünü söyleyen Şevkin, "İşçilerin yüz üstü bırakıldığı bir dönemi de hep birlikte yaşarken, üniversitelerden mezun olan milyonlarca gencin iş ve atama olanağından yoksunluğu, 3600 ek gösterge sorunu, emekliliği hak eden 5 milyon EYT'linin kazanılmış hakkının ihlali de hepimizi dramatik bir sürecin içine doğru hızla sürüklemektedir. Kadınlarımız ve çocuklarımızın uğradığı taciz, tecavüz, cinayetlerin önünü almak için hiçbir girişimde bulunmayan, meclise sunduğumuz önergeleri görmezden gelen iktidarın yanlış politikaları son 10 yılda özellikle kadın cinayetlerinin yüzde 1400 artmasına neden olmuştur. Son günlerde çocuklarımıza yapılan cinsel saldırılar yine Türkiye'yi dünyanın gündemine olumsuz bir örnek olarak sunmuştur" diye belirtti.
'İKTİDAR, ANNELERİN BARIŞ ISRARNI GÖRMEK ZORUNDA'
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, halkın bir yandan yoksulluk ve işsizlikle mücadele ederken bir yanan EYT'lilerin alanları doldurduğu bir tablo olduğunu söyledi. Hatimoğulları, "Kıdem tazminatına göz dikmişler. Bugün çok ağır bir tecrit uyguluyorlar. Buradan Leyla Güven'i selamlıyorum. Adanalılar çok iyi bilir Leyla Güven'i. Adana'da belediye başkanlığı yaptı. Bugün 175 gündür açlık grevinde. 3 binin üzerine insan cezaevlerinde açlık grevinde. Tek bir talepleri var ve bu talepleri Anayasa'da mevcut olan mutlak tecritin ortadan kaldırılması, Anayasanın uygulanması. Buradan bizler iktidara sesleniyoruz. 8 tabut çıktı daha fala çıkmasın. Sağır kulaklarını bize açın. İktidar annelerin barışta ısrarlı olduğunu görmek zorundadır" dedi.
'HAKLARIMIZI GASBETMEK İSTİYORLAR'
EYT Derneği adına konuşan Adana Şube Başkanı Ali Ulutaş ise EYT olarak haksızlıklar karşısında eğilmediklerini söyledi. EYT sorununu siyasilerin yarattığını dile getiren Ulutaş, "Geçmişte her partiye oy veren örnek bir yapılanma" ifadesini kullandı. Sosyal taraflara sorulmadan emeklilik haklarının elinden alındığını söyleyen Ulutaş, "Şimdi kıdem tazminatını gasp etmek istiyorlar. 'Sosyal tarafları bir araya getireceğiz' diyorlar. İnanmıyoruz. Dünyada emekçilerin daha çok çalışarak emekli maaşı düşen başka bir ülke var mıdır?" dedi. İktidar ve ittifakı MHP'nin EYT'yi maliyet olarak tarif ettiğini dile getiren Ulutaş, "Biz prim yatırdık. Hakkımız olanı istiyoruz" dedi.