GÜNCEL
Adalet Nöbeti'nde Gümüştaş ve Uçar'ın duruşmasına çağrı
İstanbul Adliyesi'nde 67 haftadır gerçekleştirilen Adalet Nöbeti'nde tutuklu avukatlar Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar için özgürlük istendi. Gümüştaş ve Uçar, 16 Temmuz'da hakim karşısına çıkacak.
Avukatların, tutuklu meslektaşlarının serbest bırakılması için her perşembe düzenledikleri Adalet Nöbeti'nin 67'incisi gerçekleşti. Avukatlar sabah saatlerinde, ilk Adalet Nöbeti sırasında gözaltına alınan ve haklarında dava açılan arkadaşlarının duruşmasına katıldı. Duruşmada İstanbul, Adana ve Mersin baro başkanları dahil pek çok avukat savunma yaparken mahkeme eksiklikler gerekçesiyle duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde toplanan çok sayıda avukat, tutuklu arkadaşlarının resimlerini taşıdı. Adliye önünde basın açıklaması yapan Kemal Aytaç, "67 haftadır Çağlayan'da hakkı, hukuku, adaleti savunan avukatlar olarak burada inançla, kararlılıkla adelet nöbetimizi tutuyoruz. Bugünü diğer günlerden farklı kılan şey; Birincisini 6 Nisan'da yapmış olduğumuz adalet nöbetinin ilk duruşmasına katıldık. Dokuz avukat arkadaşımız hakkında dava açılmıştı, beş arkadaşımız ifade verdi. Başta İstanbul, Adana ve Mersin baro başkanlarımız olmak üzere burada savunma yaptılar. Gelemeyen arkadaşlarımız olduğu için duruşma başka bir tarihe ertelendi. Yargılanmaktan korkmuyoruz, hatta onur duyuyoruz. Bizim için madalyadır bu yargılamalar. Önümüzdeki hafta 16-17 Temmuz'da iki avukat arkadaşımız, Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar yargılanacaklar. Arkadaşlarımız avukatlıklarından dolayı yargılanıyor. Kendilerine müvekkillerinden dolayı suç atfediliyor. Böyle anlamsız bir yargılama. 16-17 Temmuz'da yapılacak duruşmaya tüm meslektaşlarımızı, basını, yurttaşlarımızı bekliyoruz. Umuyoruz ki 16-17 Temmuz günü Özlem ve Sezin de aramıza dönecekler." diye konuştu.
AVUKATLAR ASILSIZ İTHAMLARLA TUTUKLU BULUNUYOR
Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz yaptığı konuşmada, "Adalet en yüce erdemlerden birisidir. Adalete dayanmayan bir siyasi hukuk sistemi toplumda barış ve düzeni sağlayamaz. Yozlaşmış bir adalet, adalet duygusunu yitirmiş, vicdanı olmayan, yozlaşmış bir toplum doğurur. Adaletsiz kuvvet zalim, kuvvetsiz adalet aciz olur. İşte bugün bu nedenle buradayız. Ülkemizde hak ve hukukun son kırıntıları da yok ediliyor. Hukuk devletlerinde adaletin vazgeçilmezi olan ve savunma makamını temsil eden avukatlarımız maalesef her gün bir soruşturma tehdidi altında mesleğini yapmaktadırlar. Sadece müvekkillerini savundukları için asılsız ithamlarla şu anda tutuklu bulunmaktadırlar. Şu anda 21 meslektaşımız sadece savunma hakkını kullandıkları için tutuklu bulunuyor. Savunma hakkı ihlal edilemez, hak arama özgürlüğünün sesi olan avukatlar başkalarının uğradıkları haksızlıklara kayıtsız kalamaz.” diye belirtti. Yeşilboğaz konuşmasını “Verilen cezalar sadece hukuk ve adalete değil aynı zamanda basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne ve demokrasiye göz dağıdır. Ülkemizde çocuklar tecavüze uğruyorsa, kadınlar sokakta öldürülüyorsa, gazeteciler, politikacılar, öğrenciler, vatandaşlar gereksiz yere cezaevinde tutuluyorsa bizim adalet nöbetimiz devam edecektir.” şeklinde sürdürdü.
Ardından söz alan Adana Barosu Başkanı Veli Küçük de “Ülkemizde tutuklu avukatların, mesleklerini ifa etme tarzlarından dolayı hedef alındığı, uzun süredir tutuklu bulundukları, gazetecilerin özgür olmadığı, tutuklu olduğu, Türkiye'nin dünya sıralamasında en gerilerde olduğu, insan hakları savunucularının gözaltına alınarak hedef alındığı, milletvekillerinin, parti genel başkanlarının, cumhurbaşkanı adayının tutuklu olduğu bir dönemde adalet kavramının yaşama geçtiğinden bahsedebilmemiz mümkün değil." dedi.
Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde toplanan çok sayıda avukat, tutuklu arkadaşlarının resimlerini taşıdı. Adliye önünde basın açıklaması yapan Kemal Aytaç, "67 haftadır Çağlayan'da hakkı, hukuku, adaleti savunan avukatlar olarak burada inançla, kararlılıkla adelet nöbetimizi tutuyoruz. Bugünü diğer günlerden farklı kılan şey; Birincisini 6 Nisan'da yapmış olduğumuz adalet nöbetinin ilk duruşmasına katıldık. Dokuz avukat arkadaşımız hakkında dava açılmıştı, beş arkadaşımız ifade verdi. Başta İstanbul, Adana ve Mersin baro başkanlarımız olmak üzere burada savunma yaptılar. Gelemeyen arkadaşlarımız olduğu için duruşma başka bir tarihe ertelendi. Yargılanmaktan korkmuyoruz, hatta onur duyuyoruz. Bizim için madalyadır bu yargılamalar. Önümüzdeki hafta 16-17 Temmuz'da iki avukat arkadaşımız, Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar yargılanacaklar. Arkadaşlarımız avukatlıklarından dolayı yargılanıyor. Kendilerine müvekkillerinden dolayı suç atfediliyor. Böyle anlamsız bir yargılama. 16-17 Temmuz'da yapılacak duruşmaya tüm meslektaşlarımızı, basını, yurttaşlarımızı bekliyoruz. Umuyoruz ki 16-17 Temmuz günü Özlem ve Sezin de aramıza dönecekler." diye konuştu.
AVUKATLAR ASILSIZ İTHAMLARLA TUTUKLU BULUNUYOR
Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz yaptığı konuşmada, "Adalet en yüce erdemlerden birisidir. Adalete dayanmayan bir siyasi hukuk sistemi toplumda barış ve düzeni sağlayamaz. Yozlaşmış bir adalet, adalet duygusunu yitirmiş, vicdanı olmayan, yozlaşmış bir toplum doğurur. Adaletsiz kuvvet zalim, kuvvetsiz adalet aciz olur. İşte bugün bu nedenle buradayız. Ülkemizde hak ve hukukun son kırıntıları da yok ediliyor. Hukuk devletlerinde adaletin vazgeçilmezi olan ve savunma makamını temsil eden avukatlarımız maalesef her gün bir soruşturma tehdidi altında mesleğini yapmaktadırlar. Sadece müvekkillerini savundukları için asılsız ithamlarla şu anda tutuklu bulunmaktadırlar. Şu anda 21 meslektaşımız sadece savunma hakkını kullandıkları için tutuklu bulunuyor. Savunma hakkı ihlal edilemez, hak arama özgürlüğünün sesi olan avukatlar başkalarının uğradıkları haksızlıklara kayıtsız kalamaz.” diye belirtti. Yeşilboğaz konuşmasını “Verilen cezalar sadece hukuk ve adalete değil aynı zamanda basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne ve demokrasiye göz dağıdır. Ülkemizde çocuklar tecavüze uğruyorsa, kadınlar sokakta öldürülüyorsa, gazeteciler, politikacılar, öğrenciler, vatandaşlar gereksiz yere cezaevinde tutuluyorsa bizim adalet nöbetimiz devam edecektir.” şeklinde sürdürdü.
Ardından söz alan Adana Barosu Başkanı Veli Küçük de “Ülkemizde tutuklu avukatların, mesleklerini ifa etme tarzlarından dolayı hedef alındığı, uzun süredir tutuklu bulundukları, gazetecilerin özgür olmadığı, tutuklu olduğu, Türkiye'nin dünya sıralamasında en gerilerde olduğu, insan hakları savunucularının gözaltına alınarak hedef alındığı, milletvekillerinin, parti genel başkanlarının, cumhurbaşkanı adayının tutuklu olduğu bir dönemde adalet kavramının yaşama geçtiğinden bahsedebilmemiz mümkün değil." dedi.