5 Ekim 2024 Cumartesi

'4 Kasım darbesiyle HDP değil, çözümsüzlükte ısrar edenler çözüldü'

HDP Diyarbakır İl Örgütü, partilerine yönelik '4 Kasım siyasi darbesi'ne ilişkin yaptığı eylemde "Çözümsüzlükte ısrar edenlerin çözüldüğü bir süreçte partimiz dimdik ayaktadır" denildi.

HDP Diyarbakır İl Örgütü, partilerine yönelik '4 Kasım siyasi darbesi'ne ilişkin Yenişehir ilçesindeki Hazal Park'ta eylem yaptı.  Eyleme, HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun ve partinin il ve ilçe yöneticileri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Eylemde konuşan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, partilerine yönelik 4 Kasım 2016 tarihinde gerçekleştirilen siyasi darbenin üzerinden 5 yıl geçtiğini hatırlatarak, önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere onlarca milletvekillerinin tutuklanmasıyla başlayan darbe kapsamında bugüne kadar yüzlerce seçilmişin tutuklandığını kaydetti.

Ceylan, darbenin amacına şu şekilde değindi: "Darbenin temel amacı, demokratik siyaseti rehin alarak, bu rehin alma mekanizmasını topluma yaymak, hukuk dışı operasyonlarla demokratik siyaseti tamamıyla tasfiye ederek halkların özgürlük, eşitlik ve barış talebini yok etmekti. Bütün dönemlerde farklı bahaneler ve isimlerle partimize yönelik gerçekleştirilen bu operasyonların ortak amacı, Türkiye'de faşizme karşı olan örgütlü itirazımız ve Türkiye halklarının, ortak, eşit ve özgür yaşamını kuracak en etkin toplumsal ve siyasal güç olmamızdır."

Özellikle 7 Haziran 2015 seçim sonucundan sonra HDP'nin Türkiye halklarında yarattığı umuda işaret eden Ceylan, "24 Temmuz 2015'teki sürecin bitirilerek savaş ve çöktürme planının devreye sokulması şeklinde karşılık buldu. AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın 28 Temmuz 2015'deki 'dokunulmazlıklar kaldırılmalı' ve 'bedelini ödemeliler' açıklamasından sonra partimize karşı yapılan siyasi kırım operasyonlarında on binlerce partilimiz gözaltına alındı, binlerce yöneticimiz, belediye eş başkanlarımız ve üyemiz tutuklandı, sürgüne gönderildi. 4 Kasım ile başlayan bu süreç aynı zamanda 19 Ağustos Kayyum Darbesi, Kobanê davası ve partimize karşı açılan kapatma davasının da zemini olmuştur. 7 Haziran seçimlerinde yaşadıkları yenilginin acısını siyaseten HDP ve halklara ödetmek istediler. HDP'nin karşısına siyaseten çıkmaya cesaret edemeyenler onu zulümle, baskıyla, yargıyla, güvenlik aygıtlarıyla sindireceklerini düşünüyorlar. Ama nafile, bu yolda yürüyüşümüz kararlı bir şekilde devam edecek" ifadelerini kullandı.

İktidarın siyasi bitişe doğru sürüklendiğini söyleyen Ceylan, "Gözaltına alındığımızda, tutuklandığımızda, parti binalarımız ve mitinglerimiz bombalandığında, belediyelerimiz gasp edildiğinde HDP değil 'faşizm çözülecek' dedik. Çözümsüzlükte ısrar edenlerin çözüldüğü bir süreçte partimiz dimdik ayakta ve Türkiye halklarına umut olmaya devam ediyor. Savaşla, demokratik siyasete yönelik tasfiye operasyonları, güvenlik politikalarıyla ömrünü uzatmaya çalışan AKP-MHP iktidarına karşı en geniş toplumsal ve siyasal mücadele hattını kurmak, dün olduğu gibi bugün de siyasal varlığımızın gereğidir" şeklinde konuştu.

Ceylan, demokratik siyasetin tasfiyesine yönelik yapılan topyekûn saldırılara karşı daha fazla mücadele ederek, demokrasi ittifakını inşa ederek, bu hamleleri boşa çıkaracak örgütsel ve siyasal mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti. Ceylan, "Halklarımızın emeği, iradesi ve oylarıyla temsil hakkını kazanan vekillerimiz şahsında partimize yapılan bu siyasi darbeyi protesto ediyoruz. Demokratik siyaseti tasfiye ve zulüm operasyonlarına asla teslim olmayacağız. Halkımızın demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinin kararlı neferi olacağımızın sözünü veriyoruz" dedi.