25 Kasım'a giderken 25 kadın öyküsü: Fatma Şengül
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kadınlar bir kez daha erkek-devlet şiddetine karşı öfkesini dile getirecek. Kadınların en önemli talepleri arasında da erkek şiddetiyle katledilen kadınlar için adalet yer alıyor. 25 Kasım'a giderken, katledilen veya özsavunma uygulayan 25 kadının hikayesi.
Zeynel Akbaş, 30 Mart sabahı işyerinden arkadaşı olan Fatma Şengül'ü katletti. Mahkemede kendini savunmak adına "beni hor görüyordu" dedi, inandırıcı olmayınca bu kez "yüksek tansiyon" hastalığının arkasına sığındı.
Kadın cinayetleri davalarından alışık olduğumuz bu bahaneler, kadın dayanışmasının güçlü olduğu duruşmada kadın katilinin indirim almasına yetmedi.
Öte yandan dayanışma için adliyeye gelen kadınların duruşmaya girmesini engellemek amacıyla, salonun önüne polislerce barikat kuruludu. "Erkek adalet değil gerçek" adalet sloganını atan kadınlar, tüm englleme girişimine karşı dayanışma sergilediler.
Sabah saatlerine işe gitmek için evden ayrılan Fatma Şengül de sokak ortasında katledilen kadınlardan. 2 kurşun sesiyle yaşama veda etti Fatma. Annesinin çığlığını duyan kızı Açelya, katilin en ağır cezayı alması için mücadele edeceğini vurguladı.
Fatma'yı katleden Zeynel Akbaş, Kartal'da bulunan Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Zeynel Akbaş, "pişman" olduğunu iddia etti, hastalığının arkasına sığında, Fatma'nın kendini hor gördüğünü ileri sürdü. Ancak, indirim alamadı. Mütalaasını sunan savcı, nitelikli halde ağırlaştırılmış hapis cezası istedi.
Duruşma 19 Aralık'a ertelendi.