2 Eylül Festivali: Dün bizimdi, gün bizim, yarın da bizim olacak
1 Mayıs Mahallesi'nin kuruluşu sebebiyle bu sene 22'ncisi gerçekleştirilen 2 Eylül Festivali basın açıklamasıyla başladı. Açıklamada, "Gün dövünme günü değil, örgütlü bir halkı hiçbir kuvvetin yenemeyeceğini hatırlama günüdür" ifadeleri kullanıldı.
Ataşehir'de bulunan 1 Mayıs Mahallesi'nin kuruluşunu kutlamak için her sene düzenlenen 2 Eylül Festivali'nin 22'ncisi, 30 Ağustos İlkokulu önünde yapılan basın açıklamasıyla başladı.
Eylem, 2 Eylül direnişinde şehit düşenler anısına saygı duruşuyla başladı. "Dün bizimdi, gün bizim, yarın da bizim olacak" pankartı açılan eylemde basın açıklamasını tertip komitesi adına Gül Aslandoğan okudu.
"2 Eylül direnişi, 1977'de mahallemizin kuruluşunda halkın örgütlü yapısını dağıtmak için devlet eliyle gerçekleştirilen saldırıya karşı koyuştur. Panzerler, tüfekler, ordu ile girilen mahallemizde halkın sadece taş ve sopaları olmasına rağmen mahallemizin halkı sinmemiş; barınma hakları için canla başla mücadele etmişlerdir" diyen Aslandoğan, direnişte yüzlerce kişinin yaralandığını, yüzlercesinin ise gözaltına alındığını dile getirdi.
"Bütün bu baskı, katliam girişimi 1 Mayıs Mahallesi'nin kuruluşunu engelleyememiştir. Tarih sayfalarına 2 Eylül Gecekondu Direnişi olarak geçmiştir. Bu direnişte Hüseyin Aslan, Hüseyin Çaparoğlu, Cuma Gül, Hasan Yıldırım, İsmail Poyraz, Hasan Kızılkaya, Hıdır Ulman, Müzeyyen Keskin, 8 yaşında bir çocuk ve henüz kundakta olan 2 bebek katledilmiştir" diyen Aslandoğan, mahallenin kuruluşunun üzerinden tam 47 yıl geçtiğini söyledi.
'MAHALLE HALKININ BİRLİK VE DAYANIŞMA RUHU YOK EDİLMEK İSTENİYOR'
Aslandoğan, şöyle devam etti: "Mahallemiz fiziki, sosyal ve ekonomik olarak değişikliğe uğrasa da hala konut sorunu yaşanmaya devam etmektedir. O gün mahalle halkı olarak başımızı sokacak bir gecekonduya ihtiyaç duyarken bugün kentsel dönüşüm projesi ile mahallemizin nasıl bir yapıya dönüşeceği hakkında bilinmezlik söz konusudur. Kiraların asgari ücretin üstüne çıkması barınma sorununun biz yoksullar için her zaman güncel olduğunun somut kanıtıdır. Egemenler, 1977 yılından bugüne çıbanbaşı olarak tarif ettiği 1 Mayıs Mahallesi halkının birlik ve dayanışma ruhunu yok etmek istenmektedir. Uyuşturucu ve çeteleşme ile gençlik yozlaşmaya ve düşünmemeye sevk edilirken amaçlanan tek şey mahalledeki örgütlü gücün ve direniş mirasının yok edilmesidir."
Egemenlerin kriz içinde debelendiğini ve bu krizi aşmak için emekçi halka saldırdığını belirten Aslandoğan, tekçilik üzerine kurulu olan sistemin kendinden olmayana yaşam hakkı tanımadığını ifade etti.
'ÖRGÜTLÜ BİR HALKI HİÇBİR KUVVET YENEMEZ'
"Egemenler; ezilen inanç, ezilen ulus, ezilen cinsiyet ve işçi sınıfına karşı her zaman en saldırgan politikalarını devreye sokuyor. Yüzyıllardır katliamlara sahne olmuş bir coğrafyada yaşıyoruz. Alevilere, Kürt ulusuna, kadınlara kısacası kendisinden olmayana yönelik katliamlar her dönem güncelliğini korumaktadır. Halkın iradesi ile seçilmiş olan belediye başkanlarına yönelik kayyum politikası da bu tekçi politikalardan bağımsız ele alınamaz" diyen Aslandoğan, "Egemenler her ne kadar korku duvarlarını kalınlaştırmaya çalışsa da halkın öfkesinden kurtulamayacaktır. Gün dövünme günü değil, örgütlü bir halkı hiçbir kuvvetin yenemeyeceğini hatırlama günüdür" ifadelerini kullandı.
Açıklama, sloganlarla son buldu.