4 Ekim 2024 Cuma

10 Ekim davası: Antep Emniyet Müdürlüğü sanık Yakub Şahin'le ilgili işlem yapmamış

10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, 4 yıl sonra şüpheli bir şekilde ortaya çıkan belgelere dayanarak katliam sanıklarından Yakub Şahin'le ilgili herhangi bir işlem yapmayan dönemin Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ndeki görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu.

10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu,  "kasten ihmali davranışla insan öldürme", "suç delillerini yok etme", "görevi kötüye kullanma" suçlarından Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bulunanlar ve sorumlulukları yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

"Ankara Katliamında Sorumluluğu Bulunan Tüm Kamu Görevlileri Yargılanmalı" başlıklı bir açıklama yayınlayan 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, saldırı ardından açılan ve 2018 yılında tutuklu sanıklar hakkında çeşitli cezalar verilen davanın firari sanıklar yönünden devam ettiğini hatırlattı. Bu süreçte hukuk skandalları niteliğinde gelişmelerin yaşandığını belirten komisyon, önce katliamın üzerinden 4 yıl sonra 9 klasör evrakın kimliği belirsiz kişilerce Ankara Adliyesi savcılık katına bırakıldığını, bu klasörler içinde önemli delil ve bilgilerin yer aldığını anımsattı.

Bu klasörlerde yer alan belgelerin, soruşturma savcılarının yaptıkları yazışmalardan ve soruşturmayla ilgili çok önemli delillerden oluşması ve ancak yargılama başladıktan yıllar sonra ortaya çıkması, bunların soruşturma savcıları tarafından bilinçli bir şekilde gizlenerek davaya özellikle dahil edilmediği anlaşılması üzerine HSK'ya şikayette bulunulduğunu kaydeden Komisyon, yine kayıp belgelerin incelenmesiyle Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'ndeki görevliler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu. 

En önemli belgenin ise, "Ankara Garı katliamının önemli sanıklarından ve canlı bombaları Gaziantep'ten Ankara'ya gelişinde escortluk yapan Yakub Şahin'in katliamdan 10 gün önce bomba malzemesi olan amonyum nitrat satın almaya çalıştığını gösteren Nizip Cumhuriyet Savcılığı'nın yaptığı soruşturmaya dair evrak" olduğunu açıklayan Komisyon şu bilgilendirmeyi yaptı:

İHBARA RAĞMEN ŞAHİN HAKKINDA İŞLEM YAPILMADI
"Nizip Cumhuriyet Savcılığı, o dönemde Nizip'te gübre bayiliği yapan ve kendisinden gübre almak isteyen şahıslardan şüphelenen bir kişinin, 30 Eylül 2015 tarihinde yaptığı ihbarı ciddiye alarak, konuyla ilgili hemen soruşturma başlatmış ve Yakub Şahin ile onunla birlikte hareket eden Hüseyin Tunç'u ve olayda kullandıkları araçları kısa sürede tespit etmiştir. Bunun üzerine Nizip Emniyet Müdürlüğü, 2/10/2015 tarihinde (katliamdan 8 gün önce) kimliğini tespit ettikleri Yakub Şahin'i Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüklerine bildirerek hakkında gerekli araştırmanın yapılmasını istemiştir.

Ancak dosyaya gelen bilgi ve belgelerden anlaşıldığı kadarıyla Gaziantep Emniyet Müdürlüğü bu ihbarla ve Yakub Şahin'le ilgili hiçbir işlem yapmamıştır. Oysaki o dönem, IŞİD'in arka arkaya canlı bomba eylemleri düzenlediği ve bu eylemlerin Gaziantep'ten organize edildiği bilinmekte olup böyle bir ihbarın ciddiye alınmaması, katliam faillerine özellikle dokunulmadığını düşündürmektedir. Üstelik dava dosyasında bulunan ve katliama dair İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından hazırlanan rapora göre Yakup Şahin hakkında o dönem iletişim tespiti kararı bulunmaktadır. Yani aynı esnada Yakugp Şahin, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü tarafından bilinmekte ve izlenmektedir. Dolayısıyla Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nün hakkında ihbar bulunan, kimliğini ve faaliyetlerini bildiği ve izlediği Yakub Şahin hakkında hiçbir işlem yapmaması açıkça suç teşkil etmektedir. Nitekim hakkındaki ihbar dikkate alınarak Yakub Şahin yakalansaydı 10 Ekim Ankara katliamı belki de hiç yaşanmayacaktı."

KASTEN İHMAL, DELLİLERİ YOK ETME, GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA
Komisyon, 2015 yılında Gaziantep Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bulunan ve bu konuda görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyene tüm sorumlular hakkında TCK 83. maddesinde düzenlenen "kasten ihmali davranışla insan öldürme", TCK 281. Maddesinde yer alan "suç delillerini yok etme" ve TCK 257. Maddesinde yer alan "örevi kötüye kullanma" suçlarından gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılmalarının sağlanması için 10 Ekim mitingini düzenleyen kurumlar olan KESK, DİSK, TMMOB ve TTB ile katliamda yakınlarını yitiren bir kısım aileler ve yarılalar adına suç duyurusunda bulundu.

'BELGELER İDDALARIMIZIN SOMUT ÖRNEĞİ'
Katliam davası soruşturmasının başından bu yana sorumluların sadece mahkemede yargılananlardan ibaret olmadığını söylediklerini söyleyen Komisyon, ortaya çıkartılan bu belgelerle "katillerin katliam faillerine yardım eden, yol veren ve görmezlikten gelen kamu görevlileri sayesinde bu kadar rahat bir şekilde katliamlar gerçekleştirdiklerini" belirtti.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Nitekim bu olay, bu iddiamızın en somut örneklerinden biri olup, bugüne kadar hiçbir kamu görevlisinin bu katliamdan dolayı yargılanmaması ise maalesef dava dosyasından da tespit ettiğimiz üzere IŞİD'lilere farklı hukuk uygulayan yargı pratiğinin bir başka tezahürüdür. Katliamın gerçek faillerinin bulunması ve bu katliamda şu veya bu biçimde sorumluluğu bulunan tüm kamu görevlilerinin yargılanmasının sağlanması için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü hukuki yollara başvurmaya devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.