Ziya Ulusoy yazdı | Faşizm ve Aralık katliamları
Erdoğan faşizminin ve İsrail apartheid faşizminin pratiği bir kez daha kanıtlıyor ki, faşizmin soykırımcı ve halk düşmanı katliamcılık silahı eğer halklar geniş ölçüde direnişe seferber edilirse etkisizleştirilebilir.
Türk devlet faşizmi kitlesel katliamları karşıdevrimin önemli bir silahı olarak kullandı, kullanmaya devam ediyor.
Aralık ayı burjuvazi ve değişik dönemlerdeki faşist rejimlerinin halklarımıza ve devrimci harekete karşı üç önemli katliamının kesiştiği zaman.
19-26 Aralık 1978 Maraş, 19 Aralık 2000 hapishane, 28 Aralık 2011 Roboskî katliamları, Türkiye faşizminin karakterini de sergiliyor.
Maraş katliamında Ecevit hükümetteydi. Özel Harp Dairesi ve MİT, MHP'li katilleri vurucu güç olarak kullandı. Yerelde Türkeş, Demirel, Erbakan'ın parti örgütleri ve patronları faşist linç kitlesi seferber ettiler. Katliamı birlikte gerçekleştirdiler.
Ecevit, sakladığı belgenin açığa çıkardığı gibi katliamdan önce CHP'ye yakın duran 2 MİT bölge yöneticisi tarafından raporla uyarılmış. İçinde Türkeş'in dünürü Şahap Homriş'in yer aldığı MHP'li MİT bölge yöneticilerinin kitlesel katliamlara hazırlık yaptığını ve görevden alınmalarını önermiş, fakat Ecevit görevden almayarak katliamcıların işini kolaylaştırmış.
Ecevit, Maraş katliamında ordunun katliamcıları koruyan ve direnişçilere saldıran tavrına da dokunmadı.
Katliamın planlayıcılarından Türkeş ve MHP'li MİT yöneticilerini katliam sonrasında yargılatmadı. Elebaşı katilleri de yargılatmadı.
Maraş katliamında devrimci ve komünist örgütler direndi, çatıştı ve şehit verdiler. Örgütlü devrimci direniş katliamın boyutlarının daha fazla büyümesini engelleyebildi. Fakat, kent içinde zayıf, köylerde güçlü olan devrimci örgütler, kent içine güç aktarma hazırlıksızlığı hatası işlediler.
Maraş katliamı, 70'li yıllardaki kitlesel katliamlar zincirinin en vahşisiydi. Amacı halklarımızı ve devrimci hareketi sindirmek ama aynı zamanda sıkıyönetim ilanını sağlamak ve 12 Eylül askeri faşist darbesine gidişi hızlandırmaktı.
19 Aralık hapishaneler katliamını, faşist rejim F tipi tecridi gerçekleştirmek, devrimci hareketi tasfiye etmek için gerçekleştirdi. Bu kez de Ecevit koalisyon hükümetinin başındaydı. Generallerin güdümünde faşizmi uygulama pervasızlığına sahipti. 15 Şubat'ta ABD ve İsrail'in eliyle Öcalan'ı korsanca tutsak etmişlerdi. PKK'nin dağılacağını umuyorlardı. Uğraşıp da geçişi başaramadıkları F tipi tecridi gerçekleştirmenin karşıdevrim açısından en uygun zamanı görerek saldırıya geçtiler. Ecevit, Tantan ve Hikmet Sami Türk, MGK'da generallerle birlikte karar vererek en vahşi hapishane katliamını uyguladı. Değişik illerden komanda birliklerini bir yıl önceden hazırlamış, eğitmişlerdi. Onlar için görüşmeler kamuoyunda meşruiyet yaratmanın aracıydı, ülke çapında devrimcilerin kaldıkları hapishanelerde katliamı gerçekleştirdiler.
Devrimci hareketin direnişi başeğmezce oldu. Katliam anında fiziki direnişle ve F tipi tecritte ölüm oruçlarıyla ve fiili direnişle başeğmezliğini bir kez daha kanıtladı.
Güç eşitsizliğinin aşırı büyüklüğü nedeniyle F tipi tecridi engelleyemedi ama direnişiyle ideolojik kararlılığını, düşmana üstünlüğünü kitleler nezdinde gösterdi. Emekçi sol hareketin bir bölümü direnişe destek vermekten özellikle kaçındı.
Bugün tecrit hapishanelerinde Erdoğan faşizmi istediği düzeyde sonuç yaratamıyorsa devrimci hareketin başeğmez direnişinin katkısı nedeniyledir.
Roboskî katliamını Erdoğan faşizmi gerçekleştirdi. Erdoğan'ın "ben emir verdim" diye böbürlenerek diğer elebaşı katiller Necdet Özel, Hulusi Akar, Yaşar Güler ve Hakan Fidan'ı koruması da gösterdi ki, Erdoğan faşizme geçişi hazırlıyordu. Erdoğan mafya babalarının yöntemiyle Kürt halkını kandırmak için Roboskî köylülerini eşiyle ziyaret ederek "istihbarat yanlışlığı" yalanını savurdu. Fakat gerçekleştireceği Suruç, Cizre-Sur, Ankara Gar, Antep Kürt düğünü katliamları ve Rojava işgalleriyle gösterdi ki islamcı Türkçü faşizmi inşanın harcını Kürt halkına soykırımcı saldırılarla ve devrimci harekete katliamlarla karmayı hesaplıyordu. Roboskî, Erdoğan faşizminin inşasının kanlı harcının başlangıçlarından biriydi.
Erdoğan faşizminin ve İsrail apartheid faşizminin pratiği bir kez daha kanıtlıyor ki, faşizmin soykırımcı ve halk düşmanı katliamcılık silahı eğer halklar geniş ölçüde direnişe seferber edilirse etkisizleştirilebilir.
Halklarımızı Erdoğan faşizmine karşı mücadeleye seferber etmeyi başarmak, yeni kitlesel katliamları önlemenin ve Aralık katliamlarının hesabını sorabilmenin, faşizmi yenecek devrimi hazırlamanın dayanağı olacaktır.