Utanç verici bir tiyatro: Siyasi durum
Giorgia Meloni ve FdI, Draghi hükümetine yönelik göstermelik muhalefetten geçici olarak faydalandılar ve bu nedenle Draghi programını çekincesiz uygulayan mevcut hükümeti kurmak için yeterli oyu topladılar. Dolayısıyla tüm bunlara alternatifin inşası sorunu bugün artan bir güçle ortaya çıkmaktadır. Ancak kesin ve tutarlı olmak gerekirse, Halk Bloku Hükümetinin kurulması sorunu giderek artan bir güçle ortaya çıkmaktadır.
Meloni'nin hükümette geçirdiği sekiz ayın ardından bazı şeyler çok açık.
1-Meloni hükümeti, Draghi’nin programının (emperyalist burjuvazinin ortak programı) bir devamıdır, bunu başından beri biliyorduk.
FdI, kendisini daha "sağda" olsa da Geniş İttifaka karşı bir alternatif olarak sunmasını sağlayan tüm vaatlerden, tüm açıklamalardan, tüm beyanlardan hızla geri döndü. Sadece bu da değil, hükümetin yapısında Papalık Cumhuriyeti'nin izleri var (bunların arasında ailecilik, konsorsiyumlar, vs.): yani bu, Giorgia Meloni'ye "sistem karşıtı" rolü için oy veren kesime bile, her bakımdan Geniş İttifakın, NATO'nun ve AB'nin bir aracı olduğunu gösterdi.
2-Geniş İttifakın Demokrat Parti (PD) kutbunun (bu söylem CGIL, Arci, Anpi, dernekler vb.ni de kapsamaktadır) Meloni hükümetinin önlemlerine karşı seferberliği teşvik ederek halk kitlelerinin bir kısmı arasında zemin ve uzlaşı kazanmaya çalışacağını tahmin etmiştik, ancak gerçekte bu seferberlik kısmi ve zayıftı.
Kısmi, yani neredeyse tamamen medeni haklar meselesi ve bariz, zayıf bir patron antifaşizmiyle sınırlıyken bile 6, 13 ve 20 Mayıs gösterilerinin başarısına ve Pomigliano'da olduğu gibi işçi sınıfının bir kısmının açık isteğine rağmen CGIL'in seferberliğe girme konusundaki güçlü direncinin altı çizilmelidir.
Ne yaygınlık, ne süreklilik ne de derinlik açısından özellikle kayda değer eylemler üretmemiş olması anlamında ise zayıftır. PD, 25 Nisan'ın araçsallaştırılması açısından bile, ana akım medyanın bir kısmının hizmetlerine rağmen, medyada sadece kısmen ve kısa bir süre için yer almayı başarmıştır.
3-Conte'nin 5 Yıldız Hareketi (M5S), burjuva siyaset tiyatrosu ve Geniş İttifak ile tam uyumluluk yoluna girdiğini teyit etmektedir. Vatandaşlık Gelirini (RdiC) savunmak için "barikatlar" sözü vermişti, ancak gerçek bir seferberliği bile teşvik etmedi, kendisini hükümete karşı kanaatçiliğe dayalı bir muhalefetle sınırladı ve hatta Macron'un göç yönetimi konusundaki polemiklerinde Giorgia Meloni'nin tarafını tuttu.
4-Ancak tüm bunlara rağmen Meloni hükümeti, Lega, FI ve FdI arasında savaş, Rusya Federasyonuna karşı yaptırımlar, kantonlar için farklılaştırılmış özerklik, devlet ve devlet-özel işbirliği şirket ve kurumlarındaki koltukların paylaşımı gibi çeşitli konulardaki iç çelişkiler nedeniyle parçalanmıştır.
Bu dört faktörün bir araya gelmesi, Geniş İttifak sisteminin ne olduğu ve nasıl işlediğine dair kesin bir tablo ortaya koymaktadır. Bu sistemi oluşturan iki kutup, burjuva siyasetinin tiyatrosunu beslemeye yarayan, önceden belirlenmiş bir rol oynamaktadır; partilerin, sendikaların, derneklerin ve bu sisteme katılan büyük ulusal ağların ve örgütlerin başkanları, yorumlamak zorunda oldukları senaryodan sapmamaktadır.
Meloni hükümeti 1 Mayısta RdiC'i kaldırdığı, işçiler ve işsizler arasında güvencesizliği, rekabeti ve sömürü olanaklarını arttırdığı "Çalışma Kararnamesini onayladı.
Başta CGIL olmak üzere rejimin sendikaları grev fikrini dile bile getirmedi. M5S, bir gösteri fikrini (barikatlar olmadan dahi) düşünmedi bile. Peki ya PD? PD başkanı Schlein kıyafetlerinin rengi üzerine bir tartışmanın ortasındaydı.
İncelemek istediğimiz konu ne olursa olsun, senaryo hep aynı: Giorgia Meloni, Draghi’nin programının uygulanmasında son sürat ilerliyor ve sahte muhalefetler (sahte, çünkü Eylül 2022'ye kadar aynı programı desteklediler ve uygulattılar!) saçmalıyor, -mış gibi yapıyor, erteliyor ve 'önemsiz' olarak adlandırmanın hafif kalacağı konulara odaklanıyor.
Ancak bu dört faktörün bir araya gelmesi, Papalık Cumhuriyetindeki siyasi krizin ulaştığı boyut hakkında da bir fikir vermektedir. Yerel seçimlerin sonuçları bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Genel anlamda, yüzde olarak sonuçların ötesinde, oy sayıları genel olarak dört hareketi göstermektedir:
🔹"FdI, hükümet müttefiklerine fayda sağlamadan oy kaybediyor;
🔹PD, Schlein Operasyonunun destekçilerini umutlandırdığı kadar büyümemektedir;
🔹M5S, hem PD ile koalisyon yaptığı hem de Halk Birliği (Unione Popolare) ile koalisyon yaptığı yerlerde bir uzlaşı krizinin ortasındadır;
🔹Kitlelerin geniş kesimlerinin çekimser kalma eğilimi doğrulanmıştır."
Bu unsurları özetlemek için, rolümüzle, komünistlerin rolüyle ilgili genel bir soruyu ele alalım. Bir adım geriye gidip CARC Partisinin 5. Ulusal Kongresi (2019) tarafından onaylanan Genel Deklarasyonda detaylandırılan bir pasaja dönmekte fayda var: "M5S-Lega hükümeti vaat ettiği halk kitleleri yanlısı önlemleri hayata geçirmezse, kazandıkları konsensüsü hızla kaybedecektir. Ancak hükümetin kendisinin de bir meyvesi olduğu gedik, halk kitlelerinin kendiliğinden direnişi ve biz komünistlerin önümüzdeki dönemde olayların gidişatına damgasını vurabilecek eylemi sayesinde Geniş İttifak sistemi tarafından kolayca kapatılamaz. M5S ya da Lega'nın yerine halk kitleleri üzerinde kim etkili olacak? Bu bağlamda halk kitleleri kimin doğru siyaset yaptığını deneyimleyecek. Dolayısıyla belirleyici olan, halk kitlelerinin biz komünistlerin adil bir politika yaptığını deneyimlemesidir. Henüz hükümette olmadığımız için, halk kitleleri bizim siyasi parolalarımızın (kriz ve doğası üzerine genel teorilerimizin vs. değil) ve yerelde bile uygulanabilir oldukları için onları uygulamaya teşvik ettiğimiz önlemlerin doğruluğunu ve diğerlerinin tutarsızlığını deneyimliyor."
Bugün tam da M5S ve Lega'nın söz verdikleri tedbirleri uygulamamasının, "düşmanla anlaşma" yapmasının (M5S ve PD arasındaki ölümcül kucaklaşma) ve Draghi hükümetini desteklemesinin bedelini ödedikleri bir aşamadayız.
Giorgia Meloni ve FdI, Draghi hükümetine yönelik göstermelik muhalefetten geçici olarak faydalandılar ve bu nedenle Draghi programını çekincesiz uygulayan mevcut hükümeti kurmak için yeterli oyu topladılar.
Dolayısıyla tüm bunlara alternatifin inşası sorunu bugün artan bir güçle ortaya çıkmaktadır. Ancak kesin ve tutarlı olmak gerekirse, Halk Bloku Hükümetinin kurulması sorunu giderek artan bir güçle ortaya çıkmaktadır. Bu hedefe ne kadar hızlı ilerleyeceğimiz esasen bize ve daha doğrusu, halk kitleleri üzerinde ne kadar nüfuz kazanabileceğimize, onlara siyasi sloganlarımızın (kriz ve doğası vb. hakkındaki genel teorilerimizin değil, bu teorilerden somut ve pratik terimlerle türettiğimiz sloganların - geneli somuta indirgeyerek) ve yerel olarak bile uygulanabilir oldukları için onları uygulamaya teşvik ettiğimiz önlemlerin doğruluğunu ve diğerlerinin tutarsızlığını deneyimletmemize bağlıdır.
*(Fratelli d'Italia) İtalya'nın Kardeşleri: İtalya'da 2022 İtalyan genel seçimlerinden sonra ülkenin en büyük partisi olan milliyetçi-muhafazakar ve sağcı bir siyasi parti. Partiye, İtalya'nın mevcut başbakanı Giorgia Meloni başkanlık yapmaktadır. FdI, birçok yoruma göre İtalya'nın İkinci Dünya Savaşından bu yana en sağcı hükümeti oldu. Aralık 2012'de FdI, Özgürlük Halkı (PdL) partisi içindeki sağcı bir bölünmeden ortaya çıktı. 2014'ten bu yana partinin liderliğini yürüten Meloni de dahil olmak üzere FdI üyelerinin büyük bir kısmı ve partinin sembolü olan üç renkli alev, 1995'te kurulan ve 2009'da PdL ile birleşen faşist Ulusal İttifak'tan (AN) gelmektedir.
*Geniş İttifak: İtalya'da "Larghe Intese" adıyla bilinen büyük koalisyon (Almanca: Große Koalition)) hükümeti, en büyük iki siyasi partinin bir koalisyon oluşturmak üzere bir araya geldiği çok partili parlamenter sistemde gelişen bir koalisyon hükümetidir.
*Demokrat Parti: İtalya'da sosyal demokrat bir siyasi parti. Partinin sekreteri 2023 liderlik seçimlerinde seçilen Elly Schlein, başkanı ise Stefano Bonaccinidir. PD, 2006 İtalyan genel seçimlerinde Zeytin Ağacı listesinde yer alan çeşitli merkez sol partilerin, özellikle de İtalyan Komünist Partisinin halefi olan sosyal demokrat Sol Demokratlar (DS) ve Sol Demokrat Partinin, 1998'de birkaç sosyal demokrat partiyle (İşçi Federasyonu ve Sosyal Hıristiyanlar, vd.) birleşen PD'nin yanı sıra 2002'de İtalyan Halk Partisi (Hıristiyan Demokrasi partisinin sol kanadının mirasçısı), Demokratlar ve İtalyan Yenilenmesi'nin birleşmesinden oluşan ve büyük ölçüde Katolik esintili Demokrasi Özgürlüktürün (DL) birleşmesiyle 2007 yılında kurulmuştur. Parti, özellikle Matteo Renzi'nin liderliği altında sosyal liberalizm ve Üçüncü Yol'dan da etkilenmiş olsa da, PD'nin ana ideolojik eğilimleri sosyal demokrasi ve Hıristiyan sol geleneğe yaklaşmıştır.
*İtalyan Genel Emek Konfederasyonu (İtalyanca: Confederazione Generale Italiana del Lavoro; CGIL): İtalya'da ulusal bir sendika konfederasyonu. Sosyalistler, komünistler ve Hristiyan demokratlar arasında Haziran 1944'te imzalanan "Roma Paktı" ile kurulmuştur. 1950 yılında sosyalistler ve Hristiyan demokratlar ayrılarak UIL ve CISL'i oluşturdular ve o zamandan beri CGIL, İtalyan Komünist Partisi (PCI) ve son yıllara kadar onun siyasi varisleri olan Sol Demokrat Parti (PDS), Sol Demokratlar (DS) ve şu anda Demokrat Parti (PD) çizgisindedir. Kuruluşundan bu yana İtalya'nın en önemli sendikası olmuş, şu an düşüşteki üye sayısı 5.5 milyonun üzerindedir.
*Associazione Ricreativa Culturale Italiana (ARCI): Katolik Kilisesi ile bağlantılı olmayıp kar amacı gütmeyen en büyük İtalyan derneğidir. 2016 yılı itibariyle tüm İtalyan Bölgelerinde 4 bin 796 kültür merkezi ve bir milyon üyesi bulunmaktadır.
*Associazione Nazionale Partigiani d'Italia (ANPI; İtalyan Partizanlar Ulusal Birliği): İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalyan faşist rejimine ve ardından gelen Nazi işgaline karşı İtalyan Direnişi partizanları ve katılımcıları tarafından kurulan bir dernektir. ANPI, savaş kuzey İtalya'da devam ederken 1944 yılında Roma'da kurulmuştur. Antifaşist üyelerinin faaliyetleri sayesinde varlığını sürdürmektedir.
*Beş Yıldız Hareketi (İtalyanca: Movimento 5 Stelle, M5S): Partisinin lideri ve başkanı 2018'den 2021'e kadar İtalya Başbakanı olan Giuseppe Conte'dir. M5S, 4 Ekim 2009 tarihinde bir komedyen ve blog yazarı olan Beppe Grillo ve bir web stratejisti olan Gianroberto Casaleggio tarafından kurulmuştur. Parti, üyelerinin sol-sağ siyasi yelpazede yeri olmadığı yönündeki ısrarları nedeniyle öncelikle senkretik (siyasi yelpazenin her yerini içeren) türden popülist olarak tanımlanmaktadır. Parti, "yeşil siyaseti" ve "doğrudan demokrasi"yi savunuyor.
*Resmi adı Lega per Salvini Premier (LSP) olan Lega: İtalya'da Matteo Salvini liderliğindeki sağcı siyasi parti. LSP, Lega Nord'un (Kuzey Ligi, LN) gayri resmi halefidir ve Lega Nord'un kuzey İtalya'daki merkezini paylaşmakla birlikte, ülkenin her yerinde aktiftir.
*Forza Italia ("İleri İtalya", "Haydi İtalya" veya "Haydi İtalya"; FI): İtalya'da ideolojisi liberal muhafazakarlık, Hristiyan demokrasisi, liberalizm ve popülizm unsurlarını içeren merkez sağ bir siyasi partidir. FI, Avrupa Halk Partisi'nin bir üyesidir. Silvio Berlusconi (İtalya eski Başbakanı, 1994-1995, 2001-2006 ve 2008-2011) partinin lideri ve başkanıdır.
*CARC Partisinin sitesinden alınan Teresa Noce’un kaleme aldığı yaza Ivana Benario tarafından ETHA için Türkçe’ye çevrilmiştir. Yazının orjinaline buradan ulaşabilirsiniz.