5 Ekim 2024 Cumartesi

Üniversite öğrencileri: Saldırılara karşı mücadeleye devam edeceğiz

Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi öğrencileri ile üniversitelerde bir süredir artan saldırıları konuştuk. AKP-MHP faşist iktidarının amacının yükselen gençlik hareketini baskılamak ve mücadeleyi bitirmek olduğunu kaydeden Bayburt ve Sapan, tüm saldırılara rağmen öğrencilerin kampüste ve sokakta mücadeleye devam ettiğinin altını çizdi.

Öğrencilerin direnişinden rahatsızlık duyan iktidar sık sık öğrencileri "terörist", "militan" ifadeleriyle hedef gösteriyor. Üniversite öğrencileri, rektörlük talimatıyla ÖGB-polis saldırısına maruz kalıyor, faşistler tarafından tehdit ediliyor.

ETHA'ya konuşan üniversite öğrencileri tüm bu saldırılara karşı sokakta olmaya ve direnmeye devam edeceklerinin altını çizdi.

BAYBURT: TAHAKKÜM KURMAK İSTEYEN İKTİDAR BAŞARISIZ OLDU
Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Elif Bayburt, iktidarın öğrencileri hedef göstermesine dikkat çekti. Bayburt, bu saldırıların giderek yükselen gençlik hareketine karşı iktidarın korkusunu gözler önüne serdiğini söyledi. Bu coğrafyada öğrenci gençliğin her daim en dinamik kitle olduğunun altını çizen Bayburt, iktidarın bugün kontrol altına alamadığı için hedef gösterme ve saldırılarla gençlik hareketi üzerinde tahakküm kurmaya çalıştığını ancak başarılı olamadığını kaydetti.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın direnişteki öğrencileri "terörist" olarak hedef göstererek kriminalize etmeye çalışmasının, halk nezdinde bir karşılığı olmadığının altını çizen Bayburt, "İktidarı elinden kayıp gidiyor ve yönetememe krizi derinleşiyor" diye ekledi.

'ENGELLEYEMEYİNCE SALDIRIYOR'
İktidarın Özel Güvenlik Birimi (ÖGB) ve polisi kullanarak öğrencilerin yaşam tarzlarına müdahale etmeye ve haklarını engellemeye çalıştığını söyleyen Bayburt, iktidarın ve sistemin karşısında konumlanan gençlere yönelik psikolojik şiddet uygulandığını söyledi. "Bunun yeterli olmadığını görünce de fiziksel şiddet uygulamaktan çekinmiyorlar" diye kaydetti.

Bayburt, üniversitelerde polis ve ÖGB işbirliğiyle gerçekleşen saldırıların yanı sıra gelişen faşist saldırılara işaret etti. MHP Başkanı Bahçeli'nin hedef gösteren açıklaması sonrasında İstanbul Üniversitesi'nde muhalif öğrencilere dönük ÖGB ve polis işbirliğinde gerçekleşen faşist saldırıyı hatırlatan Bayburt, bu saldırıların tek amacının öğrenci gençlik hareketini baskılamak olduğunun altını çizdi.

'SALDIRILARA RAĞMEN SOKAKTAYIZ'
Polis ve ÖGB'nin öğrencilere yönelik saldırılarının kişiselleştiğini dile getiren Bayburt, "Uzun süredir devam eden tutuklamaların, gözaltı ve müdahalelerin hiçbiri, işe yaramıyor. Boğaziçi direnişi, Suruç için adalet mücadelesi ve barınamıyoruz hareketine yönelik saldırılara rağmen öğrenci gençlik sokakta mücadeleyi sürdürüyor. Her türlü fiziksel, psikolojik şiddet; tutuklama ve gözaltı saldırısı karşısında bir şekilde asla önümüze barikat koyamadığı, yıldıramadığı noktadayız" diye konuştu.

SAPAN: KENDİNE MUHALİF OLAN KESİMLERE SALDIRIYOR
İstanbul Üniversitesi öğrencisi Mısra Sapan da iktidarın saldırısının sadece öğrencileri değil kendisine karşı mücadele eden ve gücünü tehlikeye atan başta gençlik hareketi olmak üzere tüm kesimlere yönelik olduğunu belirtti.

İktidarın kayyum politikasının farklı coğrafyalarda kendi iktidarını kurmak için kullandığı bir araç olduğuna dikkat çeken Sapan, aynı yöntemle üniversiteleri de kontrol altında tutmak ve baskılamak için kayyum rektör atandığını söyledi. Bu nedenle kayyum rektöre karşı Boğaziçi Üniversitesi'nde başlayan direnişe en sert şekliyle saldırıldığını hatırlatan Sapan, "Sadece Boğaziçi Üniversitesi’nde değil İstanbul ve Mimar Sinan üniversitelerinde de yıllardır süre gelen bir saldırı var" diye konuştu.

Direnişi kırmak için üniversiteye polis sokulduğunu anımsatan Sapan, ablukaya alınan okulda öğrencilerin işkenceyle gözaltına alındığını hatırlattı. "Öğrencilerin yaşam alanlarına gerçekleşen bir saldırı var" diyen Sapan, saldırıları kabul etmeyen öğrencilerin mücadeleye daha kararlı devam ettiğini vurguladı.

'İKTİDARLAŞAN TÜM ÖZNELERİ OKULLARDAN ÇIKARACAĞIZ'
Asıl mücadelenin kayyum rektörlerin gitmesi değil, iktidarlaşan tüm öznelerin okuldan çıkarılması olduğunun altını çizen Sapan, şu ifadeleri kullandı: "Daha örgütlü bir araya geldiğimiz alanlar yaratarak, bizleri yıldırmak ve mücadeleyi bitirmek için tüm saldırılara, gözaltı ve tutuklamalara karşı her alanda mücadelemize devam edeceğiz. Üniversiteleri iktidarın yönetiminden çıkarıp, kendi yönetimimizle ele almak istiyoruz."

'BARINMA HAKKIMIZI ALACAĞIZ'
Barınma sorununa da değinen Sapan, bu sorunu yıllardır ezilen tüm kesimlerin yaşadığını hatırlattı. Sapan, son dönemde üniversitelilerinde yaşadığı bir sorun haline geldiğini belirtti, "Çünkü gençliğe yönelik saldırıların bir parçası olarak KHK yurtlarının niteliksizliği, yetersiz kapasitede oluşu gibi birçok kısıtlama var. Biz öğrenciler olarak bu şartlarda okuyamıyoruz ve yaşamımızı sürdüremiyoruz. O yüzden barınma temel haktır, barınma hakkımızı alacağız" dedi.