Tutsak kadın gazeteciler: Cihan ve Nazım'ın mirasını sürdüreceğiz
Gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın işgalci Türk devletinin SİHA saldırısında katledilmesini protesto ettikleri için tutuklanan kadın gazeteciler, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesinden mesaj gönderdi. Cihan ve Nazım'ın mirasını sürdüreceklerini vurgulayan tutsak kadın gazeteciler, "Nerede olursak olalım yazmaya ve fotoğraf çekmeye devam edeceğiz" dedi.
Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'de haber takibi yaptıkları sırada işgalci Türk devletine ait SİHA ile katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için 21 Aralık'ta İstanbul'da Şişhane Meydanı'nda eylem yapan gazetecilere polis saldırmış, aralarında çok sayıda gazetecinin de bulunduğu 59 kişi gözaltına alınmıştı. 50 kişi serbest bırakılırken, 7'si gazeteci 9 kişi "örgüt propagandası" yaptıkları iddiasıyla tutuklandı.
Bakırköy Kadın Hapishanesine götürülen Mücadele Birliği gazetesi muhabiri Serpil Ünal, gazeteci Gülistan Dursun avukatları aracılığıyla mesaj gönderdi. Ajansımız editörü Pınar Gayıp tutukluluğunun ilk gününde avukatı aracılığıyla mesaj yollamıştı.
'ONLARIN MİRASINI SÜRDÜRECEĞİZ'
Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıların devam ettiğini ve ülkede bu durumun protesto edildiğini belirten gazeteci Gülistan Dursun, "Bu tutuklamalar ile Rojava'ya yönelik saldırıları arka plana atmaya çalışıyorlar. Ancak ne Nazım ne Cihan hakikatten vazgeçmeyerek, Rojava'da yaşananları dünyaya duyuran iki gazeteci arkadaşımızdı. Bugün onların bıraktığı mirasını biz sürdüreceğiz. Nerede olursak olalım yazmaya ve fotoğraf çekmeye devam edeceğiz, canımız pahasına dahi olsa" dedi.
'GERÇEKLERİN DUYULMASINA ENGEL OLAMAYACAKLAR'
Mücadele Birliği gazetesi muhabiri Serpil Ünal da, dünyanın hemen her yerinde savaş gazeteciler baskı altına alındığını, saldırıya uğradığını belirterek, "Bizde de her koşulda ilk gazetecilere, özgür gazetecilere saldırılıyor. Gazeteciler olarak gözaltı, işkence, tutuklama ve hatta ölümle yüz yüze çalışıyoruz. Ancak şu da iyi bilinmelidir ki; bugün bizi tutuklasalar da özgür basını susturamayacaklar. Gerçeklerin duyulmasına engel olamayacaklar. Her zaman yerimizi alan birisi olacak. Bizi yalnız bırakmayan herkese sevgilerimi iletiyorum, dayanışmaları için teşekkür ediyorum" mesajı yolladı.
'YOLLARINDA YÜRÜMEK ONURDUR'
Ajansımız editörü Pınar Gayıp da tutsaklığının ilk gününde avukatı aracılığıyla şu mesajı göndermişti: "Ölümsüzleşen meslektaşlarımızı andığımız için tutsak edildik. Bu tutsaklık bizim için beklenmedik bir şey değildi. Nazım ve Cihan emperyalistlerin boğmak istediği Rojava'da halkların sesini duyururken şehit düştü. Onları anmak da yollarında yürümek de bizim için onurdur. Nazım ve Cihan Rojava'dır. Özgür basın susturulamaz."