5 Ekim 2024 Cumartesi

TİHV: 5 yılda ifade özgürlüğüne yönelik 2 bin 779 ihlal yaşandı

TİHV Akademi'nin "Eleştiriyi Susturmak" başlıklı bilgi notunda 2015-2019 yılları arasındaki dönemde Türkiye'de ifade özgürlüğüne yönelik 2 bin 779 ihlal yaşandığı belirtildi.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Akademi'nin 'demokratik yurttaşlık alanının daraltılması' konulu araştırma kapsamında hazırlanan "Eleştiriyi Susturmak" başlıklı bilgi notunda 2015-2019 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde ifade ve medya özgürlüğü ihlalleri incelendi.

TİHV Dokümantasyon Merkezinin verileriyle hazırlanan bilgi notuna göre, söz konusu dönemde Türkiye'de ifade özgürlüğüne yönelik 2 bin 779 ihlal yaşandı. Bu ihlaller sonucu 6 bin 479 kişi gözaltına alındı, 2 bin 801 kişi tutuklandı. Açılan 1372 davada 727 kişiye 27 bin 448 ay hapis cezası verildi. OHAL sürecini de kapsayan bu dönemde 184 yayın kuruluşu kapatıldı.

İfade ve medya özgürlüğünün en sık ihlal edildiği iller İstanbul, Diyarbakır ve Ankara olurken, nüfusa oranla en çok hak ihlali bildirilen iller ise Dersim, Diyarbakır ve Şırnak olarak tespit edildi.

CUMHURBAŞKANINA HAKARET VE ÖRGÜT PROPAGANDASI
İfade özgürlüğüne yönelik ihlallere gerekçe olarak sunulan iddiaların çok önemli bir kısmını "örgüt propagandası" (476) ve "cumhurbaşkanına hakaret" (346) oluşturdu. Bunları "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" (165) ve "örgüt üyeliği" iddiaları izledi.

Bilgi notunda Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı görevini devraldığı Ağustos 2014 sonrasında cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle başlatılan soruşturma ve davalardaki hızlı yükselişe de dikkat çekildi. Adalet Bakanlığı verilerine göre, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması sonrasında cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla başlatılan soruşturmalarda yaklaşık 47 kat, aynı gerekçeyle açılan kamu davalarında ise yaklaşık 40 kat artışın söz konusu olduğu belirtildi.

MEDYA KUŞATMA ALTINDA
2015-2019 yılları arasında bildirilen ifade özgürlüğü ihlallerinin yarısından çoğu (yüzde 54'ü) doğrudan doğruya medya ile ilgili olduğu belirtilen raporda şu tespite yer verildi: "İncelediğimiz bildirimler eleştirel medya kuruluşlarının büyük bir kuşatma altında olduğunu, medya çalışanlarının ve daha özel olarak gazetecilerin son derece geniş bir ihlal repertuvarıyla hedef alındığını gösteriyor."

Bilgi notuna göre, 2015-2019 arasındaki beş yıllık dönemde toplam 184 medya ve yayın kuruluşu kamu makamları tarafından kapatıldı. Kapatma işlemlerinin 170'i mahkeme kararı olmaksızın olağanüstü hal KHK'leri ile tesis edildi ve bu şekilde kapatılan kuruluşların mal varlıklarına devlet tarafından el kondu. Toplam 21 medya kuruluşu hakkındaki kapatma kararı ise daha sonra yine olağanüstü hal KHK'leri ile kaldırıldı.

Bilgi notunda, 2015-2019 yılları arasında çok sayıda medya kuruluşu ve gazetecinin mesleki faaliyetleri nedeniyle yoğun polis baskısına ve yargısal tacizlere maruz kaldığı vurgulandı. Bu dönemde, en az 287 polis baskını ve 146 polis müdahalesi sonucu toplam 1118 medya çalışanı gözaltına alındı; 281 medya çalışanı tutuklandı ve 311 medya çalışanı çeşitli gerekçelerle toplam 1592 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı.

KATLEDİLEN VE KAÇIRILAN GAZETECİLER
Bilgi notuna göre, 2015-2019 yılları arasında medya kuruluşlarına, gazetecilere ve basın yayın çalışanlarına yönelik çok sayıda sivil şiddet saldırısı gerçekleşti. Saldırılarda en az 5 gazete kurumsal olarak, en az 23 gazeteci ise kişisel olarak hedef alındı.

Aynı dönemde, Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Barış Boyraz Ankara'da, Evrensel gazetesini dağıtan Zeynep Tunçel ise İzmir'de kaçırıldı. Türkiye'de ikamet eden Suriyeli gazeteciler İbrahim Abdulkadir, Firas Hammadi, Naji El Jerf ve Muhammed Zahir el Şerkat, Urfa ve Antep'te; Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ise ülkesinin İstanbul konsolosluğunda katledildi.

SOSYAL MEDYA
Bilgi notunda, halkın sosyal medya paylaşımları nedeniyle maruz kaldıkları ihlallerin yaygın ve sistematik bir nitelik arz ettiğinin de altı çizildi. Bu alanda da "cumhurbaşkanına hakaret" ve "örgüt propagandası" iddiaları ihlal gerekçelerinde başı çekerken, sosyal medya hesaplarının toplantı/gösteri ve örgütlenme özgürlüğünün kullanımına yönelik misillemelerde de resmi makamlar tarafından suçlulaştırma bahanesi olarak kullanıldığına işaret edildi.

Bilgi notuna göre, 2015-2019 yılları arasında sosyal medya kullanıcılarına yönelik en az 578 polis operasyonunda en az 4 bin 684 kişi gözaltına alındı. Başka nedenlerle gözaltına alınanlar da dahil olmak üzere en az 2 bin 357 kişi sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklandı. İhlallerden etkilenenler arasında en az 18 milletvekili, 182 siyasi parti yöneticisi, 53 sendika ve dernek yöneticisi bulunuyor.

ŞARKIYLA CUMHURBAŞKANINA HAKARET
İfade özgürlüğüne yönelik baskılardan kültür ve sanat faaliyetleri de nasibini aldı. Konser, tiyatro, film gösterimi vb. etkinlikler, mülki idare amirleri tarafından keyfi biçimde yasaklandı. Etkinlikler, etkinlik mekanlarının kullandırılmaması gibi yollarla engellendi.

Sanatçılar ve etkinlikleri düzenleyenler hakkında soruşturmalar başlatıldı, ceza davaları açıldı.

Düğünde Kürtçe şarkı çaldıkları gerekçesiyle müzisyenler gözaltına alındı, tutuklandı.

Sanatçı Erdal Güney hakkında şarkı sözleriyle cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddiasıyla açılan dava 29 Mayıs 2018'de sonuçlandı. Mahkeme Erdal Güney'i 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırdı.