5 Ekim 2024 Cumartesi

Suruç katliamı davasında yargı, asıl fail Saray'ı korudu

Devlet Suruç katliamı davası, davanın tek sanığı Yakup Şahin'e 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, 70 kez müebbet ve bin yıldan fazla ceza vererek kapattı. Duruşmaya katılanlar kararı, "Suruç'un hesabı sorulacak" sloganıyla protesto etti. Karar sonrası yapılan açıklamada, mahkeme heyetinin kararının yok hükmünde olduğu belirtildi. Açıklamada, sokak sokak adalet mücadelesinin sürdürüleceği kaydedildi.

Suruç katliamı davası, AKP-MHP iktidarının istediği şekilde kapatıldı. Katliam anından bugüne kadar IŞİD çetesini koruyan iktidar ve yargı sistemi, bir kez daha aileleri, yaralıları fail ilan etti.

Katliam davasını Yakup Şahin'e 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, 70 kez müebbet ve bin yıldan fazla hapis cezası vererek kapatan Urfa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, yaralılar, aileler ve avukatlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

33 sosyalisti katleden, 100'den fazla sosyalisti yaralayan IŞİD çetesinin gerçekleştirdiği katliamı ve iktidarın işbirliğini aklama çabasındaki mahkeme heyeti, duruşma salonunda yaptıkları savunma gerekçesiyle ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Suruç yaralıları Çağla Seven, Koray Türkay ve Feti Aydın ile Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Sezin Uçar hakkında suç duyurusunda bulundu.

Karar öncesinde mütalaaya ilişkin savunma yapan davanın tek sanığı Yakup Şahin, yine duruşma salonuna getirilmedi. SEGBİS üzerinde savunma yapan Şahin, "Dosyada kurban seçildiğime inanıyorum" dedi. İddianamenin mütalaaya yansıdığını söyledi ve mahkemeye inanmadığını belirtti. 
 
Suruç davası avukatlarına hakaret eden Şahin, Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarının kendisini adaletten mahrum bıraktığını ve suçsuz olduğunu iddia etti. Beraatını istedi.
 
Savunmasının ardından kararı SEGBİS üzerinden Yakup Şahin'in yüzüne okuyan heyet, 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, 70 kez müebbet ve bin yıldan fazla hapis cezası verdi.

Mahkeme heyeti, İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi dosyalarının aramaları devam ettiği gerekçesiyle ayrılmasına da karar verdi.

Katliamın işbirlikçileri ve diğer failleri ise cezasızlıkla ödüllendirildi.

Duruşmaya katılanlar kararı "Suruç'un hesabı sorulacak", "Suruç için adalet, herkes için adalet" sloganını attı.

'GÖSTERMELİK KARARI TANIMIYORUZ' 
Suruç katliamı davası sonrasında yapılan açıklamada, mahkeme heyetinin kararının yok hükmünde olduğu belirtildi. Açıklamada, sokak sokak adalet mücadelesinin sürdürüleceği kaydedildi.

Mahkemenin kararına aileler ve yaralılar duruşma salonunda, "Suruç için adalet herkes için adalet" sloganıyla tepki gösterdi. Aileler, "Biz bitti demeden bu dava bitmez" dedi.

Duruşma sonrası jandarmanın Urfa Valiliği’nin yasağını gerekçe göstererek açıklama yapılmasını engelleme girişimine rağmen mahkeme önünde açıklama yapıldı.

TÜMÜKLÜ: DÜPEDÜZ HUKUKSUZLUKTUR
ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, mahkemenin kararına tepki gösterdi. Tümüklü, "Düpedüz hukuksuzluktur, bunu tanımıyoruz. Suruç için adalet herkes için adalet mücadelesini her yerde sürdüreceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

GÜNAY: BUGÜN BİR KEZ DAHA 33'LER KATLEDİLDİ
HDP Sözcüsü Ebru Günay da 33 düş yolcusunun bir kez daha katledildiğini, faillerin bir kez daha korunduğunu kaydetti. Failin tek kişi olmadığına dikkat çeken Günay, "Bütün kirli dosyalarda olduğu gibi failler korundu, dosyanın üzeri kapandı. Roboski'den, Suruç'a, Ankara Gar katliamına tüm katliamlardaki gibi failler korundu. İktidar cezasızlık politikasıyla üzerini kapattı" diye konuştu.

33 düş yolcusunun düşlerini mutlaka gerçekleştireceklerinin altını çizen Günay, failler halka hesap verene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

SARIBAL: HUKUKUN BİTTİĞİ BİR GÜN YAŞADIK
CHP milletvekili Orhan Sarıbal ise adeta bir sinema filmi gibi gerçekleşen katliamların gerçek sorumlularının hiçbir zaman ortaya çıkarılmadığını söyledi. Sarıbal, "Sembolik ve seçilmiş kurbanlar üzerinden cezalarla davalar kapatılmaya çalışılıyor. Önemli olan bugün burada direnen ve mücadele veren, aynı zamanda mağdur durumunda olanların, onları savunanların soruşturmaya tabi tutulması. Adeta hukukun bittiği, sarayın ve iktidarın tekelinde olduğu tarihsel bir gün yaşadık" ifadelerini kullandı.

ÇEPNİ: BU HAKİKAT DAVASIDIR VE BİZ SÜRDÜRECEĞİZ
"Bu dava hakikat davası, bu dava özgürlük davasıdır" diyen HDP milletvekili Murat Çepni ise 21'nci duruşmada bir devlet oyunuyla karşı karşıya kalındığını hatırlattı. Çepni, "Bırakın katliamın suçlularının cezalandırılmasını, davanın verdiği en somut karar yaralılar hakkında bir kez daha soruşturulması. Suruç yaralıları, aileleri 6 yıldır cezalandırılıyor; gözaltına alındılar, tutuklandılar, yerlerde sürüklendiler. Bu dava devlet dersinde işlenen katliamların meşrulaştırılmasıdır. Biz olduğumuz sürece bu dava bitmez. Bu davayı sokaklarda, bulunduğumuz her yerde, katillerden hesap sorana kadar sürdüreceğiz. Suruç için adalet herkes için adalet demeye, faşizme karşı birleşik mücadeleyi yürütmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

SURUÇ KATLİAMI
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun çağrısıyla Kobanê'nin yeniden inşası için Türkiye ve Kürt illerinden yola çıkan sosyalistler 20 Temmuz 2015 tarihinde Urfa'nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi'ne toplandı.

Sınırdan geçiş için bekleyen sosyalistler açıklama yaptığı sırada IŞİD çetesi Abdurrahman Alagöz, kitlenin içinde bomba patlattı. 33 sosyalist yaşamını yitirdi, 100'den fazla kişi yaralandı.

Katliam saldırısının ardından 18 ay boyunca dosyaya gizlilik kararı uygulandı. Aileler, yaralılar, avukatlar ve sosyalistlerin mücadelesi sonucu başlayan Suruç katliamı davasında, dosyanın tek sanığı ise Ankara Gar katliamı davasından tutuklu Yakup Şahin oldu. Şahin bir kez olsun mahkeme salonuna getirilmeyerek korundu.

İçişleri Bakanlığı, 2021 Ocak ayında yaptığı açıklamada, Suruç ve Sultanahmet katliamlarını gerçekleştiren IŞİD çetesi Azzo Halaf Süleyman el Aggal'ın yakalandığı duyurdu. Fakat Aggal davanın sanığı yapılmadı. Aileler ve avukatların tüm talepleri yargılama süresince reddedildi, katiller ve işbirlikçileri korundu.