5 Ekim 2024 Cumartesi

'Suruç için adalet mücadelesi adliye duvarlarına sığmaz'

Suruç katliamı davasının kapatılmak istenmesine tepki gösteren Suruç Aileleri İnisiyatifi, 75. ay oturumunda davaya katılım çağrısı yaptı. Katliama dair sunulan delillerin ve iddiaların yok sayıldığını kaydeden aileler davanın bu şekilde  kapatılamayacağının altını çizdi. 

33 düş yolcusunun hayatını kaybettiği Suruç katliamı 75. ayında. Katliamın hemen ardından yürütülen mücadeleler sonucu açılan dava, Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarının iğneyle kuyu kazarak ortaya çıkardığı deliler yok sayılarak kapatılmak isteniyor. 

Suruç Aileleri İnisiyatifi, her ay olduğu gibi bu ay da Kadıköy'deki Halitağa Caddesi'nde düzenlediği 20 oturumunda kapatılmak istenen Suruç davasına çağrı yaptı. Suruç şehitlerinin fotoğraflarının yer aldığı ve "Kalplerimiz adalet için çarpsın" yazılı pankartların açıldığı eylemde 33'lerin fotoğrafları taşındı. Eyleme  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Oya Ersoy, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Genel Sözcüsü Cengiz Çiçek, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, KESK MYK üyesi Varol Öztorun, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, SGDF Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı'nın yanı sıra birçok siyasi parti ve gençlik örgütleri katıldı.

ERSOY: BU KATLİAMLARIN HESABI MUTLAKA SORULACAK
Söz alan HDP Milletvekili Oya Ersoy, katledilen 33'leri andı. Ersoy, "Biz çok iyi biliyoruz Diyorbakır, Suruç, Ankara katliamlarının her birinin dosyasında neler olduğunu. Avukat arkadaşlarımızın gerçekten üstün çabalarıyla, iğneyle kuyu kazıyarak açığa çıkarmak istedikleri, hukuk mücadelesi yürüttüğü dosyaların her biri üstün bir gayretle kapatılmaya çalışıyor. 2 gün sonra bir katliam dosyası kapatılmak isteniyor" dedi. 

Davayı kapatmak isteyenlere seslenen Ersoy, şu ifadeleri kullandı: "7 Haziran-1 Kasım arasında bu ülke halklarına yaşatılanları bizim unutmamız mümkün değil, asla unutturmayacağız. Emri verenler de azmettirenler de IŞİD'lileri bu ülkeye sokanlar da tek tek hesap verecek. Birlikte yürüttüğümüz adalet mücadelemiz o adliyelerin soğuk dört duvarları arasına sığmayacak mücadelelerdir. Bu da böyle biline. Herkes bilsin ki bu katliamların hesabı mutlaka sorulacak."

'ŞÜPHELİLER DİNLENMEDİ'
Oğlu Çağdaş'ı katliamda kaybeden Feti Aydın 75. ayın basın metnini okudu. Katliam günü yaşananları hatırlatan Aydın, o gün görevli TEM Şubesi Büro Amiri Ahmet Oğuz Davarcı'ya açılan görevi ihmal davasını anımsattı. Aydın, "Ahmet Oğuz Davarcı bu davanın duruşmasında verdiği ifadede 'Bu şahsı deşifre edemeyen sorumlular İstihbarat Daire Başkanlığı, Adıyaman İstihbarat Şube Müdürlüğü, Gaziantep İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Şanlıurfa İstihbarat Şube Müdürlüğü'dür' demesine rağmen suçlama yönelttiği bu kurumlar hakkında hiçbir işlem başlatılmamış, sanık Ahmet Oğuz Davarcı'nın suçlamaları doğru mu diye sorulmamıştır.  Yine Ahmet Oğuz Davarcı görüntüleri kendi ellerimle topladım ve Şanlıurfa Terörle Mücadele Şubesi'ne teslim ettim. Ancak görüntülere bir daha ulaşamadım demiştir. Bu konuyla ilgili görevli polis memuru Tanju Gündüz'ün dinlenmesini istemişti. Ancak polis memuru Tanju Gündüz bugüne kadar dinlenmedi. Suruç katliamı sanığı Yakup Şahin duruşma sırasında 'yanıma 2 kişi geldi ve katliamı üstlenmemi istedi. Üstlenirsen sana bir şey olmayacak sözü verdiler' bu kişilerin kim olduğunun araştırılmasını istedik, araştırılmadı.  Olay günü olay yerinin fotoğraflarını çekerken yakalanan ve çantasından IŞİD bayrağı çıktığı iddia edilen imam Abdullah Ömer Arslan şüpheli olarak dinlenilmedi" dedi.

'MAHKEMELERİ İHBARLARI CİDDİYE ALMADI'
Suruç katliamında kullanılan bombaları temin ettiği iç işleri bakanlığınca açıklanan Halef Süleyman El Aggal işlediği suçun davası olan Suruç katliamı davasına eklenmediğinin altını çizen Aydın, katliamının emrini verdiği gerekçesiyle hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılan İlhami Bali'nin Ankara'da MİT görevlileri ile görüştüğünü vurguladı. "Ama mahkeme heyeti bu kişinin nerede olduğunu tespit edemiyor" diyen Aydın, avukatların "İlhami Bali şu anda Suriye'de Türk devletinin hakimiyetinde olan bir kampta kalıyor" ihbarının da ciddiye alınmadığını söyledi. 

'33'LERİN YOLDAŞI SGDF YALNIZ DEĞLİDİR'
Suruç katliamı davasının tüm eksikliklere rağmen; iddia ve delliler yok sayılarak kapatılmak istendiğini kaydeden Aydın, adalet mücadelesi yürüten 33'lerin yoldaşı SGDF'nin hedef gösterildiğini vurguladı. Aydın şunları söyledi: "Gözaltına alınıp tutuklanıyor. 33 düş yolcumuzun yoldaşları SGDF yalnız değildir. Katliama uğrayanları ve onların arkadaşlarını değil katliamı gerçekleştirenleri ve onlara yardım edenleri yargılayın."

Açıklamanın ardından 33 düş yolcusu anısına bir süre sessiz oturma eylemi yapıldı. Eylem sırasında, 33'lerin isimleri sayıldı ve "yaşıyor" denildi. 

Suruç katliamı 75. ay oturumu, "Suruç için adalet herkes için adalet", "Suruç şehitleri ölümsüzdür" sloganlarıyla sona erdi.