5 Ekim 2024 Cumartesi

Şırnak'ta pandemi bahanesiyle hakları gasp edilen tutsaklar sağlıksız koşullara mahkum ediliyor

Şırnak T Tipi Kapalı Hapishanesinde ekim ayında yaşanan hak ihlalleri raporlaştırıldı. Pandemi bahanesiyle tutsakların çok sayıda haklarının ihlal edildiği kaydedilen raporda, tutsaklara çıplak arama işkencesinin dayatıldığı vurgulandı. 

Şırnak Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şırnak Şubesi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Şırnak Temsilciliği, Ekim ayı Şırnak T Tipi Kapalı Hapishane raporunu yayınladı. Söz konusu raporda hapishanede yaşanan hak ihlallerine dikkat çekilirken, ihlallere son verilmesi çağrısında bulunuldu.

Tutsaklarla gerçekleştirilen görüşmelerde paylaşılan ihlaller şu şekilde sıralandı:
"Koğuş kapasitesinin çok üzerinde bir sayıda tutuldukları, bunun da etkisi ile su sorunu yaşadıkları, temiz ve içilebilir suya erişemedikleri, suyun kısa sürelerle verildiği, bunun da ihtiyaçlarını gidermek için yeterli olmadığı, haftada sadece iki gün ve yirmişer dakikalık süre ile sıcak su verildiği, bu kısıtlı süre nedeniyle mahpusların pandemi koşullarında banyo dahi yapamadıkları,
Hapishaneye gelindiği tarihten bu yana aynı nevresim takımının kullanıldığı, hapishane tarafından nevresim verilmediği, kantinde satılanların da çok pahalı ve kalitesiz ürünler olduğu ve bundan kaynaklı alınamadığı, dışarıdan getirilmesine de izin verilmediği,
Hafta sonlarında sağlık hizmeti verilmediği, sağlıkla ile ilgili bir problem olduğunda doktora ulaşmanın hapishane personelini hasta olunduğuna ikna etmeye bağlı olduğu, çoğunlukla hapishane personeli ikna olmadığından dolayı muayene olunamadığı,
Pandemi gerekçe gösterilerek açık görüş haklarının engellendiği, pandemi öncesi bir takım kurslar, tiyatro atölyesi ile kişisel gelişime yönelik seminerler verildiği ancak pandemiden sonra bunların yapılmamaya başlandığı, sadece hafta bir 40 dakika spora çıkma aktivitesinin olduğu belirtilmiştir.
Cezaevi yemeklerinin hijyenik olmayıp yeteri kadar pişirilmediğinden yemekleri yemeden döktüklerini, cezaevi yemeklerinin yenilmemesinden dolayı kantinden alınan ürünlerle beslendiklerini ancak kantinde de istedikleri her ürünün ve özellikle sebze ve meyve ile yumurtanın bulunmadığını, bulunan ürünlerin de piyasanın çok üzerinde fiyatlarda satıldığını ifade etmiştir.
Koğuşun 10 kişilik olmasına rağmen koğuşta 23 kişi kaldıklarını, yatakların yetersiz olmasından kaynaklı 7 kişinin yere serilen yataklar üzerinde yattıklarını, yatakların da çok eski olduğu ve kullanılmaya uygun olmadıklarını bu sebeple koğuşta bulunan mahpusların büyük bir kısmında bel fıtığı ve sırt ağrılarının oluştuğunu,
Hapishane yönetimine vermiş oldukları dilekçelere cevap verilmediğini veya çok geç verildiğini,
Revire çıkma taleplerinin karşılıksız bırakıldığını, sadece ayda bir defa revire çıkma hakkı tanındığını ancak bu süreler dışında yaşadıkları sağlık problemlerine karşı yönetimin duyarsız kaldığını ve revire götürülmediklerini belirtmişlerdir."

Raporda tespit ve gözlemlere ise şu şekilde yer verildi:
"Başta yemek ve suya ilişkin sorunların çözümü için gerekli işlemlerin bir an önce yapılması amacıyla ilgili kurumların harekete geçmesi ve cezaevi koşullarının insanileştirilmesini sağlayacak gerekli çalışmaları yürütmesi elzemdir.
Yazılan dilekçelerin işleme konulmaması, cevap verilmemesi, akıbetleri hakkında habersiz bırakılmaları, dilekçe hakkının ve hak arama özgürlüğünün ihlali mahiyetindedir.
Covid-19 salgınına karşı yeterli tedbir alınmadığı, mahpusların gerekli temizlik malzemelerine erişim imkanlarının olmadığı, kendi bütçeleri ile kantinden almış oldukları temizlik ürünlerine ise cezaevi personeli tarafından su katıldığı ve idarece mahpuslara temiz çarşaf (nevresim) verilmediği, yatakların kullanılamaz durumda olduğu ve buna bağlı olarak nedenlerle mahpusların büyük bir kısmında bel ve sırt ağrılarının olduğu yapılan görüşmelerden anlaşılmıştır.
En temel ihtiyaçlardan olan su ihtiyacının uzun süredir çözümlenememesi temiz suya erişim hakkının ve sağlık hakkının ihlali boyutuna vardırılmıştır. Mahpusların kişisel temizlikleri ve Covid-19 pandemi koşullarında genel sağlıklarının korunabilmesi için acilen temizlik malzemesine erişimleri sağlanmalı ve öncelikli olarak içme suyu ile sıcak su sorununun çözülmesi gerekmektedir.
Revire erişim ve sağlığa erişim konusunda yoğun şikayetler olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca revire çıkma, gecikmeli çıkarılma, muayene olma, hastaneye götürülme gibi konularda ciddi sıkıntılar mevcut olup gerekli tıbbi destek alınamamakta ve mahpusların sağlıkları bu uygulama karşısında tehdit altındadır. Sağlık hakkına erişimde ve tedavi süreçlerinde yaşanan aksaklıklar karşısında ilgili kurumların, ulusal ve Uluslar arası mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerini usulüne uygun şekilde yerine getirilmesi gerekmektedir.
Yüksek tansiyon hastası mahpusların tansiyonları her gün ölçülmesi gerekirken haftada bir ölçüldüğü tarafımıza bildirilmiştir.
Hastaneye sevk edilen bir mahpus cezaevine dönüşte karantina odasına alınmaktadır. 14 günlük karantina süreci dolmadan bir kişinin odaya alınması halinde koğuştaki herkes için 14 gün baştan başlatılmaktadır. Bu sebeple mahpuslar uzun sürelerle karantina koğuşunda kalmak istemediklerinden çok zorunlu olmayan durumlar haricinde hastaneye gitmekten imtina etmektedirler. Devlet, pozitif yükümlülükleri gereği vatandaşlarının sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamak zorundadır. Hapishanede bulunan karantina koğuşları iyileştirilmeli ve mahpusların tedavi hakları önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Mahpus ziyaretine gelen mahpus yakınlarına çıplak arama dayatıldığı, özellikle cezaevi ikinci müdürü olan kadın müdürün kadın mahpuslara ve kadın ziyaretçilere çıplak aramayı dayattığı tarafımıza bildirilmiştir. Kadın mahpuslara ve ziyarete gelen mahpus yakınlarına karşı gerçekleştiği ifade edilen 'çıplak arama' iddialarına ciddiyetle yaklaşıyoruz. İnsan onuruna aykırı olan çıplak arama uygulamasına karşı biz hukuk ve insan hakları örgütleri olarak sistematik ve cezalandırma amaçlı 'çıplak arama' uygulamasını hiçbir şekilde kabul etmiyor, bu uygulamayı işkence olarak tanımlıyoruz. Bu iddianın etkin bir şekilde bizzat savcılık eliyle soruşturulması ve kamera kayıtlarının alınmasını, tüm delillerin etkin ve şeffaf bir şekilde bizzat savcılık eliyle toplatılmasını talep ediyoruz.
Şırnak T Tipi Hapishanesinde yaşanan hak ihlallerine son verilmeli, mahpuslar ulusal ve uluslararası mevzuat gereğince insan onuruna yaraşır, hukuksal güvenlik ve belirlilik içinde asgari infaz koşulları sağlanmalıdır."