Savunma Bakanlığı 'terörist' HTŞ ile işbirliği yapacak
Savunma Bakanlığı, Suriye'de 'askeri işbirliği' adı altında Türk devletinin "terör" listesinde yer alan HTŞ ile işbirliği yapacaklarını açıkladı.
Savunma Bakanlığı tarafından düzenlenen basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan bakanlık yetkilileri, Türk devletinin "terör" listesinde yer alan, Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçı çetelerle işbirliğine hazırlandıklarını açıkladı.
Türk devletinin tanıdığı ve 12 yıl sonra maslahatgüzar atadığı cihatçı faşist çete HTŞ yönetimi ile şimdi de askeri işbirlik geliştirilecek.
"Terörist" cihatçı çete HTŞ ile işbirliği hazırlığının sürdüğünü açıklayan Savunma Bakanlığı yetkilileri, HTŞ yönetimiyle hazırlanacak yol haritasına göre hareket edileceğini, bunu da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan talimatıyla yapılacağını söyledi.
HTŞ ile işbirliğine ilişkin açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, iki ülke arasında stratejik ilişkiler kurulması ve çeşitli alanlarda işbirlikleri tesis edilmesine yönelik muhataplarımızla girişimlerde bulunulacaktır. Bu çerçevede, savunma alanındaki işbirlikleri, sadece güvenliğimizin pekiştirilmesi değil, aynı zamanda bölgesel barış ve huzurun tesis edilmesi adına kritik öneme sahiptir. TSK, Suriye halkının yanında durmaya ve bu geçiş sürecinde de kendi görev alanına giren hususlarda destek olmaya devam edecektir. Dışişleri Bakanlığımızın koordinesinde hazırlıklarımız devam ediyor. Suriye'deki devlet organlarının işler hale gelmesi sonrasında muhataplarımızla karşılıklı görüşmeler yaparak hazırlanacak yol haritasına göre hareket edilecektir."
'TERÖRLE MÜCADELEDEN TAVİZ VERMEME' ADINA TERÖRİST ÇETEYLE İŞBİRLİĞİ
"Terörle mücadeleden taviz vermeden" denilen açıklamada "terörist" cihatçı çete HTŞ ile işbirliğinin "Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği, güvenlik ve istikrarının sağlanması" adına yapılacağı öne sürüldü.
Açıklamada, Minbiç ve Tişrîn Barajının kontrolünün tamamen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) da olduğu da iddia edilerek, QSD'nin ilerleyişinin sürdüğü gerçekliğinin üstü örtülmeye çalışıldı.