5 Ekim 2024 Cumartesi

Sancar: Suruç katliamında onca insanımızın canına kıydılar tek kişinin üzerine yıktılar

Antalya'da Demokrasiye Çağrı mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, iktidarın uluslararası kuruluşlar tarafından IŞİD ve El Kaide'ye destek verdiğine ilişkin suçlamalara cevap vermesini istedi. Devlet, IŞİD eliyle gerçekleşen Suruç katliamı davasının tek kişinin üzerine yıkılarak kapatılmasını hatırlattı ve şöyle dedi: "O kadar insanımızın canına kıydılar bir kişiye ceza verdiler. Tek başına mıydı, kimlerden yardım aldı, kimler destek verdi, bu kadar yolu nasıl yürüdü? Bunların hepsinin üzerini kapattılar. Böyle yaparsan elbette bu tür kuruluşlarda senin bu terör örgütlerine müsamaha gösterdiğini hatta yol verdiğini kayıtlara geçirirler." 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), "Demokrasiye Çağrı" şiarıyla Antalya'da miting düzenledi. Kepez Kent Meydanı'nda düzenlenen mitinge, partinin Eş Genel Başkanı Mithat Sancar; MYK üyeleri Özlem Gündüz, Mahfuz Güleryüz, Emin Orhan, Ömer Önen, milletvekillerimiz Kemal Bülbül, Zeynel Özen, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Murat Sarısaç, İmam Taşçıer, yerlerine kayyum atanan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Demir, Mazıdağı Belediyesi Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz, Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Ayaz, Muradiye Belediyesi Eşbaşkanı Leyla Balkan, PM üyelerimiz, il ve ilçe yöneticilerimiz katıldı. Mitinge ayrıca EMEP, CHP, TİP gibi siyasi parti temsilcileri ile HDK, İHD, KESK, Alevi Kurumlarından temsilciler de katıldı. 

Söz alan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, meydandaki coşkuya dikkat çekti. HDP'yiz Her Yerdeyiz şiarıyla başlayan kampanyalarının ülkenin her yerinde sürdüğünü hatırlatan Sancar, halklarla birlikte yollarını aydınlattıklarını söyledi.

Sancar, "Bizim tek bir gücümüz ve güvencemiz var; halklarımız, halkımızdır. Bu nedenle bizi yıkamıyorlar. Her türlü operasyonları çekiyorlar, yargıyı kullanıyorlar, kirli propaganda, psikolojik savaşı devreye sokuyorlar; binlerce arkadaşlarımızı cezaevine ve sürgüne gönderiyorlar ama yine ayaktayız, büyüyerek yürüyoruz. Daha da güçleniyoruz. Bu ülkenin halklarının layık olduğu onurlu yaşamı getirmeye kararlıyız. Bunu hep birlikte yapacağız" dedi. 

Türkiye'de her alanda kaynağının iktidar olduğu krizler yaşandığını anımsatan Sancar, "Ekonomik kriz büyüdükçe bir avuç yandaş, bir avuç sermayedar zenginleşiyor milyonlarca insan, emekçi, köylü, çiftçi, kadın, genç yoksullaşıyor. Onların bir avuç yandaşı zenginleştikçe bu ülkenin geri kalan milyonları yoksullaşıyor. Kriz dedikleri şey budur. Bu kriz değil soygun ve talan düzeninin sonucudur. Bu yanlış yönetimin, soygun ve sömürü politikalarının sonucudur" ifadelerini kullandı. 

Demokrasinin askıya alındığını dile getiren Sancar, "Bir kriz yaratıyorlar, bunu çözemeyince daha büyük kriz yaratıyorlar. Çünkü bu iktidarın krizleri çözecek gücü yok, krizlerin kaynağında bizzat iktidarın politikaları var. Bir krizi yaratan anlayış o krizi çözemez, sorunları çözemediği için daha büyük krizler yaratıyor. Böylece daha büyük krizleri unutturacak. Merkez Bankası kararıyla faizler düşürüldü, döviz fırladı. Dövizin bir kuruş artışı soframızın ekmeğin çalınması demektir, çiftçinin mazotuna gübresine zam demektir. Her alanda fiyatların yükselmesi ve bir avuç kesimin zenginleşmesi demektir. Kim bilir dövizin böyle fırlayacağı bilindiği halde o kararı almadan önce kimler milyonlarca dolar satın aldı? Buradan çağrı yapıyoruz; Merkez Bankası açıklasın o gece kimler döviz aldı. Ne kadar döviz aldı. 100 bin doların üstünde kimler döviz almışsa Merkez Bankası açıklasın. Görelim dövizin artmasının kimlere yaradığını. Biz kimlere zarar verdiğini biliyoruz. Biz biliyoruz bu politikalar halkın ekmeğine, aşına geleceğine ipotek koymaktır" diye konuştu. 

Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Sancar, her ikisinin de hukuken değil siyasi olarak tutuklu olduğunu dile getirdi. İktidarın en çok korktuklarının en güçlü duruşu sergileyenler olduğunu vurgulayan Sancar, "Yani bizleriz, yoldaşlarımızdır, Selahattin Demirtaş'tır, Figen Yüksekdağ'dır, Gültan Kışanak'tır, İdris Baluken'dir, Ayla Akat'tır, isimlerini sayamadığım diğer dostlarımızdır. İşte bu kararlı duruşlarından dolayı onları siyasi rehine olarak tutuyorlar" ifadelerini kullandı. 

İktidara seslene Sancar, uluslararası kuruluşların IŞİD ve El Kaide'ye destek verdiğine ilişkin suçlamalara cevap vermesini isteyen Sancar, şöyle devam etti: "Önce bu suçlamalara cevap ver, önce IŞİD'in katliamlarını ortaya çıkar. Nasıl yaptılar Suruç'ta katliamı. Bakın daha yeni kapattılar davayı. O kadar insanımızın canına kıydılar bir kişiye ceza verdiler. Tek başına mıydı, kimlerden yardım aldı, kimler destek verdi, bu kadar yolu nasıl yürüdü? Bunların hepsinin üzerini kapattılar. Böyle yaparsan elbette bu tür kuruluşlarda senin bu terör örgütlerine müsamaha gösterdiğini hatta yol verdiğini kayıtlara geçirirler. Bu da tarihe de  bu ülkenin halklarının bilincine yazıldı."

İktidarın topyekün saldırı halinde olduğunu kaydeden Sancar, toplumun her kesimiyle müzakereye diyaloğa hazır olduklarını belirtti. Sancar, "Biz bu ülkenin bütün ezilenlerini, dışlananlarını, yoksullarını, emekçilerini, kadınlarını, gençlerini bu ülkenin yönetiminin anahtar gücü yapmaya kararlıyız. Önümüzdeki hedef yeni bir başlangıçtır, yeni bir başlangıç barışla gelecektir. Bütün bunları halkların mücadele gücü ve iradesiyle başaracağımıza inanıyoruz. HDP fikriyatı, HDP'de buluşacak halkların ortak iradesi mutlaka kazanacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. HDP ve birleşeceği bu ortak irade olmadan bu ülkede krizlerden çıkmak bu rezaleti bitirmek mümkün değil. Demokrasi, barış, adalet, eşit yurttaşlık, ortak özgür gelecek için buradayız. Burada olacağız ve mutlaka kazanacağız" dedi. 

Miting, halaylar ve sloganlarla sona erdi.