Rojavalı komünistler: Rojava devrimi onurumuzdur, savunacağız
Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) Sözcüsü Fadya Sîdo ve Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) temsilcilerinden Xanim Îbrahîm ve Cemîl Sîdwo, işgalci Türk devleti ve desteklediği çetelerin saldırılarına karşı Rojava devrimini savunma, QSD ve YPJ'nin etrafında kenetlenme çağrısı yaptı. Fadya Sîdo ve Cemîl Sîdwo, "Gelin hep birlikte devrimimizi savunalım. Çünkü Rojava Devrimi ezilen halkların devrimidir. Rojava devrimi onurumuzdur ve onurumuzu sonuna kadar savunacağız" dedi.
Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) temsilcilerinden Xanim Îbrahîm ve Cemîl Sîdwo, Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) Sözcüsü Fadya Sîdo sömürgeci Türk devletinin Halep, Şehba ve Şêx Meqsûd'a yönelik işgal saldırılarına ilişkin ETHA'ya değerlendirmelerde bulundu.
'HALKLARIMIZA ZULÜM VE GÖÇMENLİK DAYATILIYOR'
Türk devleti ve çetelerinin saldırılarının yeni olmadığını hatırlatan JKŞ Sözcüsü Fadya Sîdo, "Yıllardır kentlerimize, halklarımıza, topraklarımıza yönelik saldırılar sürüyor ve her geçen gün artıyor. Bilindiği gibi Şêx Meqsûd, Eşrefîye ve Şehba'ya yönelik sadece dün ya da bugün saldırı olmuyor. Suriye rejimi tarafından Şêx Meqsûd, Eşrefîye ve Şehba'ya yönelik ambargo uzun süredir uygulanıyordu. Yardımlar ve günlük ihtiyaçların bu üç bölgeye geçişi engelleniyordu. Her geçen gün daha da arttı" dedi.
Çetelerin Türk devleti tarafından desteklendiğini hatırlatan Fadya Sîdo şunları kaydetti: "Halep kenti işgal edildi. Türk devleti eğitip-örgütlediği çeteleri Halep'e gönderdi. Daha sonra Şêx Meqsûd ve Şehba'ya geçtiler. Halklarımıza zulüm ve göçmenlik dayatılıyor."
'KADIN ÖRGÜTLERİNE, YPJ'YE KATILMALIYIZ'
İki kadının çeteler tarafından esir alındığı görüntüleri hatırlatan Fadya Sîdo, "Türk devleti gibi faşist, kirli bir devlet ilk önce kadınlara saldırıyor. Çeteler de Türk devleti tarafından örgütleniyor, eğitiliyor. Bu kirli zihniyet kentlerimizin, kadınların, çocukların üzerinde yürütülüyor. Kadınlar olarak bu saldırılara karşı duruyoruz, direniyoruz. Kadınlar olarak örgütlülüğümüzü, özsavunmamızı güçlendirmeliyiz. Kadın örgütlerine, YPJ'ye katılmalıyız. Türk devletinin saldırdığı tüm kadınların intikamını böyle alabiliriz. Her zaman faşist devletlerin kentlerimize, kadınlara yönelik saldırılarına karşı hazır olmalıyız" ifadelerini kullandı.
Halklara özsavunma güçleri etrafında kenetlenme çağrısı yapan Fadya Sîdo şunları vurguladı: "Bizler Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) olarak bu kirli, vahşi sistemden kurtulmak için savunmamızı güçlendirmeliyiz. Halklarımız savunmasını güçlendirmek için özsavunma güçlerine katılmalı. Ezilen halklara yönelik saldırıları bitirmek için, özgür ve eşit bir yaşam kurmak için çözüm birlik olmalıyız. Birbirimizle dayanışma içerisinde olmalıyız. Bütün dünya kadınları, mücadele eden, devrimci tüm kadınlara çağrımızdır. Ancak örgütlülüğümüzü yükseltirsek, özsavunmamızı yükseltirsek esir düşen iki kadın arkadaşımızı kurtarabiliriz."
'HALK MÜCADELESİNİ VE ÖRGÜTLÜLÜĞÜNÜ BÜYÜTÜYOR'
TKŞ temsilcilerin Cemîl Sîdwo ise Türk devleti ve çetelerinin Suriye'ye yönelik saldırılarıyla tüm dengenin değiştiğini belirtti. Faşist, işgalci Türk devletinin saldırılarından kaynaklı halkın katliam ve göçle yüz yüze kaldığını hatırlatan Sîdwo şunları kaydetti: "Faşist Türk devleti, Til Temir ve Minbic gibi sınır kentlerimizi hedefliyor. Kürt halkını, Kuzey ve Doğu Suriye halklarını yok etmeyi amaçlıyor. Türk devleti ne kadar saldırırsa saldırsın, halk tavrını ortaya koyuyor, mücadelesini ve örgütlülüğünü büyütüyor."
'QSD'NİN ETRAFINDA KENETLENELİM VE GÜÇ VERELİM'
Devrimi savunmak için direneceklerini vurgulayan Sîdwo şunları belirtti: "Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) olarak diyoruz ki, özsavunma güçlerimizin yanında duracağız. Halkımıza çağrımızdır, mahallelerimizde nöbet tutarak, Toplum Savunma Gücü'nün (HPC) etrafında birleşelim. Halkımıza ve gençlerimize çağrımızdır: Bu devrim bizim devrimimizdir, askeri güç bizim gücümüzdür. QSD'nin etrafında kenetlenelim ve güç verin. QSD'ye katılın. Hep birlikte faşist Türk devletinin işgal planını boşa çıkaralım. Halkın iradesini, örgütlülüğünü güçlendirelim."
Sîdwo konuşmasının sonunda dünya halklarına şu çağrıyı yaptı: "Rojava devrimine yönelik saldırılara karşı devrimin etrafında kenetlenin. Gelin hep birlikte devrimimizi savunalım. Çünkü Rojava devrimi ezilen halkların devrimidir. Rojava devrimi onurumuzdur ve onurumuzu sonuna kadar savunacağız."
'ASLA YENİLMEYİZ'
TKŞ temsilcilerinden Xanim Îbrahîm ise işgalci Türk devletinin kendi varlığını Kürt halkına yönelik katliamlarla sürdürdüğünü belirtti. Türk devleti ve çetelerinin saldırılarının ilk olmadığını hatırlatan Xanim Îbrahîm, "Türk devleti ve çeteleri asla Kürt halkını yenebileceğini düşünmesin. Biz binlerce şehit vermişiz asla yenilmeyiz" dedi.
Sömürgeci Türk devleti ve çetelerinin 2018 yılında Efrîn'i işgal ettiğini hatırlatan Xanim Îbrahîm, "Efrîn halkı ikinci kez göç etmek zorunda bırakılıyor. 8 yıl önce göç ederek Şehba'ya yerleştiler ama her zaman topraklarına geri dönme umuduyla yaşıyorlardı. Bugün bir kez daha aynı zorbalıkla, aynı acıyla yüz yüze kaldılar" ifadelerini kullandı.
'TÜM HALKIMIZI SEFERBER EDİYORUZ'
Tüm halkların Şehba, Şêx Meqsûd ve Eşrefîye halklarını kendilerine örnek almaları gerektiğini vurgulayan Xanim Îbrahîm şunları kaydetti: "Biz gücümüze güveniyoruz. Halklarımıza güveniyoruz. Şêx Meqsûd, Eşrefîye ve Efrîn halkı, gençleri, kadınları, yaşlıları tüm kesimleri ile 24 saat topraklarını savunuyorlar. Bizler de onların bu direnişi büyütmeli, meydanlara çıkmalıyız. Herkes savunmada olmalı hiç yapamayan kendi mahallesini savunmalı. Bugün bizlere düşen Şehba, Şêx Meqsûd ve Eşrefîye halkıyla el ele vermektir. Tüm imkanlarımızı halkımız için seferber ediyoruz, edeceğiz de."
Kobanê halkı olarak göçmen olmanın zorluklarını yaşadıklarını vurgulayan Xanim Îbrahîm, "Bizler de Kobanê halkı olarak göç nedir yaşadık. Kuzey Kürdistan'a göç ettik, oranın halkı bizim elimizden tuttu. Bizim de bugün göç eden halkımızın ellerinden tutmamız gerekiyor. Bijî berxwedana QSD, bijî berxwedana YPJ, bijî berxwedana YPG" dedi.