5 Ekim 2024 Cumartesi

Pandemi bahanesiyle tutsaklara yönelik işkence arttı

Marmara Bölgesi Hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin üç aylık raporunu açıklayan İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, pandemi bahanesiyle tutsaklara yönelik tecridin ve kötü muamele ve işkencelerin arttığına dikkat çekti. 

İHD İstanbul Şubesi, Marmara Bölgesi Hapishaneleri Üç Aylık Hak İhlalleri Raporunu dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Hapishane Komisyonu Üyesi Avukat Ümmühan Kaya raporu paylaştı. Kaya, üç ay boyunca; tutsaklara yönelik fiziki saldırılar, tehdit, darp, çıplak arama, baskın hücre aramaları yoluyla işkence ve kötü muamele uygulandığına dikkat çekti.

"Sağlık ve tedavi hakkı alanındaki ihlaller, keyfi yasak ve uygulamalar devam etmiştir. Covid-19 salgını bahanesiyle hapishanelerde bütün sosyal haklara getirilen kısıtlamalar devam etmiş, tecrit ve izolasyon derinleşmiştir. Covid-19 salgını sürecinde yaşanan randevu iptalleri, kelepçeli muayene ve olumsuz karantina uygulamaları nedeni ile hastaneye sevkler ve tedaviye erişimde yaşanan sorunlar artmaya devam etmiştir" ifadelerini kullandı.

Testi pozitif çıkan tutsaklara yeterli beslenme sağlanmadığını söyleyen Kaya, hücre ve üst aramalarında gardiyanların maske ve elma kullanmadığına, sosyal mesafeye uymadığını, uyarıda bulunan tutsaklara ise disiplin soruşturma başlatıldığını söyledi. Tutsaklara çıplak arama dayatmasının sürdüğüne dikkat çeken Kaya, "Arama sırasında mahpusun ağzının içine bakılmak istenmesi olmuştur. Çıplak aramayı kabul etmeyen mahpuslara işkence edilerek, giysileri parçalanarak zorla çıkarılmış, ayrıca mahpuslara görevli memura direnmekten davalar açılmış, mahpusun yaptığı şikayetlere ise kovuşturmaya yer yoktur cevabı verilmiştir" dedi.

Pandemi bahanesiyle tecrit koşullarının ağırlaştığının altını çizen Kaya, dışarıda yaşamın normal  seyrine dönmesine rağmen hapishanelerde hiçbir değişikliğin olmadığını belirtti. Hapishanelerde öne çıkan bir diğer sorunun da tahliye zamanı gelen tutsakların infazının yakılması olduğunu ifade eden Kaya, keyfi yasakların olduğun dile getirdi ve şöyle devam etti: "Süreli-süresiz yayınlar ile kitap ve mektuplara getirilen yasaklar, resmi kurumlara yazılan yazılar ve suç duyurusu dilekçelerinin gönderilmemesi, sohbet ve spor haklarının kullandırılmaması, havalandırma hakkının kısıtlanması, hapishane kantinlerinde fahiş fiyat, çeşit azlığı, sadece belli markaların bulunması, bazı ihtiyaç malzemelerinin satışının yasak olması ve bu ihtiyaçların dış kantinden de karşılanmaması uygulamaları devam etmektedir. Yetersiz beslenme, Covid-19 salgını döneminde hasta mahpusların sağlıklarının daha da kötüleşmesine neden olmaktadır" diye konuştu.

S Tipi hapishanelerdeki tek kişilik hücrelerden oluştuğunu ve kapıların merkezi sistemle açılıp kapandığı söyleyen Kaya, "Tuvaletle mahpusun kaldığı yerin birbirinden ayrılmadığı, ayakta sayımın dayatıldığı, mahpuslardan gardiyanlara başkan yada abi diye hitap etmelerinin istendiği, mahpusun duvar dibinde yürümesinin istendiği yerlerdir. Mahpuslardan gelen mektuplar, önümüzdeki günlerde bu durumun daha çok gündemimize gireceğini işaret etmektedir. Hapishanelerde ciddi hak ihlalleri devam etmekte, mahpusların derneğimize erişimine getirilen sınırlamalara ve çıkarılan güçlüklere rağmen yapılan başvurular, sorunların raporumuza yansıyabilenden çok daha fazla olduğunu göstermektedir" dedi.

Talepleri ise hapishane komisyonu üyesi Mahmet Acettin sıraladı.
"Nisan 2020 de çıkarılan ve şartlı tahliye, denetimli serbestlik ve açık cezaevlerine nakilleri ilgilendiren Ceza İnfaz Yasası değişikliğinin keyfi ve kötü niyetli uygulamalara yol açacağı endişesi bu dönemde olumsuz örneklerle desteklenmiş, yeni bir sorun alanı yaratmıştır. 
Pandemi, temel hakların kullanımında artan hak ihlalleri ve ağır tecrit yanında sağlık ve tedavi hakkına erişim ve yaşam hakkına yönelik ağır tehdit oluşturmaya devam etmektedir. 
Ağır hasta mahpuslar başta olmak üzere risk grubundaki tüm mahpusların sağlık ve yaşam haklarını koruyucu önlemlerin acilen alınması ve pandemi süresince serbest bırakılarak riskten korunmaları sağlanmalıdır. 
Esas olarak; meselelere yetkililerin ve kamuoyunun dikkatini çekerek hak ihlallerinin önlenmesini amaçlıyoruz. Biliyoruz ki; hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri dışarıda yükselteceğimiz sesle engellenir. Bu nedenle; hazırladığımız rapor ihlallerin önlenmesi için yetkilileri uyarmak yanında, hapishanelerde yaşanan devasa sorunlara ilişkin duyarlılık ve mahpuslarla dayanışma çağrımızdır."