'Mazbatayı AKP'li adaya verme planı içindeler'
Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, Yargıtay kararını ve bundan sonraki süreci değerlendirdi. Zeydan ve Şedal, AKP'nin kendi adayına mazbatayı vermek gibi bir düşüncesinin olduğunu belirterek buna müsaade etmeyeceklerini ve halkın iradesine sahip çıkacaklarını vurguladı.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan hakkında verdiği memnu haklarının iadesi kararı, Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği dosyada, yeniden karar verilmesini istedi.
Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, Yargıtay kararını ve bundan sonraki süreci Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi.
Yargıtay'ın siyasi bir karar verdiğini belirten Zeydan, memnu haklarının iadesi yönünde mahkemenin karar verdiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak seçime 2 gün kala, mahkemenin bu kararını ortadan kaldıran yeni bir karar aldığını hatırlattı. Zeydan, mahkemenin seçime giren bir kişiye kumpas kurduğunun altını çizdi.
Zeydan, "Şimdi burada bu Yargıtay kararıyla ve seçimden bir gün önceki kararla aslında seçime girecek bir insana yargı eliyle bir tuzak kurulduğunu, bir kumpas olduğunu görüyoruz. Çünkü hem mahkeme olarak siz bir karar verecekseniz, bu karar kesinleşecek. Bu karara güvenerek bu biz Yüksek Seçim Kuruluna başvuruyoruz. Yeterliliğiniz önünde bir engel olmadığına karar veriyor ve biz halkın karşısına çıkıyoruz. Halkımız büyük bir teveccühle, kendi partisine sahip çıktı. Biz eşbaşkanlara sahip çıktı ve 14 belediyenin tamamını partimize kazandırdı, ancak bu başarıyı hazmedemediler" diyerek mazbatasının gasp edilmek istenmesi sürecinde halkın direnişini hatırlattı.
'HUKUKSUZLUKTA ISRAR EDİYORLAR'
Van halkının iradesine kumpas kurulmaya çalışıldığını ve halkın iradesini korumaya devam edeceklerini söyleyen Zeydan, "Van halkının büyük emeklerle, alın teriyle elde ettiği mazbatanın başkalarına verilmesini asla kabul etmeyeceğiz. Umarız yerel mahkeme, sanık lehine bu kararı düzeltir. Çünkü öbür türlü skandal bir karar olur" şeklinde konuştu.
Kendisine verilen hapis cezası kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ihlal kararı verdiğini belirten Zeydan, AİHM'in kararlarını Anayasa Mahkemesi'ne Yargıtay'a sunduklarını ancak bu kararın görmezden gelindiğini vurgulayarak, "Yani aslında bu mahkumiyet kararı ortada olmayan bir karardır. AİHM kararları Anayasa'mızın 90. Maddesi'ne göre bağlayıcıdır, fakat bu hukuksuzluğu da sürdürüyorlar. Dolayısıyla sürecin hukukla adaletle hiçbir alakası yok" dedi.
'MAZBAYATI AKP'Lİ ADAYA VERMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Zeydan, "8 yıl boyunca kayyumun yaptığı hırsızlıklar, yolsuzluklar ortadadır. Bizim 8 ay boyunca yaptığımız hizmetler de ortadadır. Kısıtlı imkanlarını halkımızın emrine sunarak 8 yıldır yapılmayan hizmetleri yaptık, belediyeleri halkın belediyeleri yaptık. Tekrar halkın belediyelerine, halkın iradesine, halkın malına, mülküne çökmeye çalışan zihniyetlere biz fırsat vermeyeceğiz" diyen Zeydan, AKP'nin yeniden mazbatayı kendi adayına verme girişimlerinin olduğunu ve böyle bir süreci yürüttüklerin dair duyum aldıklarını aktardı.
Zeydan, "Bu halkın iradesine, halkın onuruna öyle ellerini kollarını sallayarak, halkın kaynaklarına çöküp hırsızlık ve talan düzenlerini devam ettireceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bu halk asla bunu kabul etmeyecektir. Biz sonuna kadar halkımızın iradesini koruyacağız. Halkımızın kendi iradesini, demokrasiyi, onurunu, adaleti sonuna kadar koruyacağına ve bu hırsızlık ve yolsuzluk düzenine müsaade etmeyeceğine inanıyoruz" dedi.
'BU SALDIRI YEREL BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIMIZADIR'
Eşbaşkan Neslihan Şedal ise, AKP'nin Van'da hiçbir belediye kazanamadığını ve bunu sindiremediğini hatırlatarak "Her ne kadar anayasayla güvence altına alınmış olsa da, her bireyin seçme ve seçilme hakkı söz konusu Kürtler olunca büyük bir hukuksuzlukla, büyük bir antidemokratik uygulamayla karşı karşıya kalıyor" dedi.
Bu saldırıların demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yerel yönetimler anlayışına saldırı olduğunu söyleyen Şedal, Esenyurt, Mardin ve Dersim'i hatırlatarak "Aslında halkların birlikte yaşama istemine bir saldırı olduğunu ifade etmek gerekiyor" diye kaydetti.