Hendek davası 6 Aralık'a ertelendi
7 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayeti davası görülüyor. Sakarya 1. ACM'de görülen duruşmada tanıklar dinleniyor. Ali Rıza Coşkun'un avukatı Mangıroğlu, müvekkilinin fabrikaya sadece işçilerin sırtını okşamak için geldiğini iddia etti. Mahkeme heyeti, müdafii avukatlarının tanıkların yönlendirildiğine dair uyarısına rağmen sanık avukatının sunduğu tanık dinletme talebini kabul etti. Dinlenen tanıkların hepsi de Coşkun'u aklamay yönelik beyanda bulundu. Tutuklu sanık Coşkun adalet talebinde bulunan ailelere "şov yapıyorsunuz" diyerek hakaret ederken, sanık avukatı Mangıroğlu da ölü kıyaslama derdine düştü, "Sadece 7 kişi öldü" dedi. Öte yandan Mangıroğlu'nun hayatını kaybeden işçiler için "Silah zoruyla mı çalıştırıldılar" demesi dikkat çekti.
Sakarya'nın Hendek ilçesinde bulunan Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020 tarihinde yaşanan iş cinayeti davasının 5. duruşması Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Havva Çelik, Sabahattin Tepeçınar, Halis Yılmaz, Muhammet Seyfi Çanakçı, Erhan Ateş, Muhammet Aygün ve Ramazan Kor patlamada hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin görülen duruşmada aileler ve katledilen işçilerin avukatları hazır bulundu.
Coşkunların şoförlüğünü yapan Hasan Ali Velioğlu daha sonra, Ali Rıza Coşkun tarafından "tehlikeli madde" üretimi yapan fabrikanını başına getirildi.
COŞKUN, İŞÇİLERİN SIRTINI OKŞAMAK İÇİN GELİYORMUŞ FABRİKAYA
Sanık Ali Rıza Coşkun'un avukatı Mehmet Mangıroğlu, müvekkilinin fabrikada mesai yapmadığını, bir ağabey olarak işçilerin sırtını okşamak için gelen biri olduğunu iddia etti.
Mangıroğlu, tanık dinletme talebinde bulundu. Talebe itiraz eden iş cinayetinde yaşamını yitirenlerin yakınlarının avukatları, tanıkların yönlendirildiğini vurguladı.
Ancak mahkeme heyeti bu uyarı dikkate almayarak, tanık dinletme talebini kabul etti.
ALİ RIZA COŞKUN'U AKLAMAYA ÇALIŞTILAR
Mangıroğlu'nun dinlettiği tanıkların hepsi Ali Rıza Coşkun'un fabrikaya sadece öğlen bir iki saatliğine gelip gittiğini anlatarak sorumluluğu üzerine atmaya çalıştı.
YILMAZ: OĞLUMUN ÖLÜMÜNDEN ÖZTÜRK VE VELİOĞLU SORUMLU
İş cinayetinde yaşamını yitiren Halis Yılmaz'ın babası Muammer Yılmaz, "Benim çocuğumun ölmesinin sorumlusu Erşan Öztürk ve Hasan Ali Velioğlu'dur. Sayın hakim ben sizin vicdanınıza sesleniyorum. Niye bir suç duyurusu yapılmıyor. Bunların altında çalışan herkes emniyetten emekli, İçişleri Bakanlığı neden buna ses çıkarmıyor" diye vurguladı.
AVUKAT ATALAY: YAŞAR COŞKUN'U YAKMAYA KARAR VERMİŞLER
İş cinayetinde hayatını kaybedenlerin yakınlarının avukatı Can Atalay, Ali Rıza Coşkun'un avukatlarının Yaşar Coşkun'u "yakmaya" karar verdiklerine dikkat çekti. Atalay, şöyle devam etti: "Bütün tanıklar meseleyi, ‘Ali Rıza Coşkun hastaydı haftada üç gelirdi, her işi Yaşar takip ederdi' olarak özetledi. Bu tanıkların dediğini kabul etse bile, haftada üç gün üretim yapılan tesise, iki gün de mali konuların takip edildiği ofise giden bir kişiden bahsediyoruz. Asli kusurluğu olduğu çok açık.
Bizce rapor statik elektrik konusunda çok eksik. Burada mesele sonucu ön görmesine rağmen tedbirleri almış mı yoksa daha önce de yaşanan patlamalara rağmen bu tedbirler alınmamış mı? Sonucu görüyor, daha önce olmuş, insanlar ölmüş."
Sanık müdafilerinin dilekçelerinde ne yazdığını merak ettiklerini söyleyen Atalay, "Av. Mangıroğlu diyor ki, 'buradaki sorumluluklar hukuk davalarına konu edilebilecek sorumluluktan ileri gidememektedir.' Üstadımız hukuki sorumluluk taşıyor. Biz burada ceza yargılamasındayız" dedi.
AV. ATALAY: BİLİRKİŞİ RAPAROU EKSİK
Olası kastla insan öldürme olduğunu bildiklerinin altını çizen Avukat Can Atalay, "Sanık müdafiilerinin bizzat kendi avukatlarının dilekçeleri buna işaret ediyor. Mevzuat uyarınca bir üretim izni alınıp alınmadığı depolamanın uygun yapılıp yapılmadığıyla ilgili bilirkişi raporunun eksik olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
YILDIZ: MAHKEMENİN YAKLAŞIMINI DEĞİŞTİRMESİ LAZIM
Avukat İlknur Ebiz Yıldız da Türkiye'de her gün iş cinayeti yaşanırken Yargıtay'ın yaklaşımının problemli olduğunu kaydetti. Yıldız, "Mevcut yaklaşımla iş cinayetlerinin durdurulamadığı gerçeği ortadadır" dedi.
Yıldız, mahkemenin işlenen suçun olası kast olduğu hukuksal gerçekliği ile ilgili karar vermesi için gerekli her türlü delilin dosyada olduğunu, mahkemenin tarihsel bir sorumluluk taşıdığını ifade etti. Yıldız, "Sanık ve müdafilerinin sabotaj iddiaları ile ilgili dosyaya gelen KYOK kararı ve diğer istihbari evraklar, 'patronların olursa olsun' iradesi ile hareket ettiklerinin bir başka delilidir" diye konuştu.
AV. UZUNER: DOSYADA YETERLİ DEĞERLENDİRME YOK
Hayatını kaybedenlerin yakınlarının avukatlarından Gülşen Uzuner, teknik tespitler açısından ilk bilirkişi raporu ile ikinci rapor arasında bir fark olmadığını kaydetti. Av. Uzuner, "İkinci Bilirkişi Raporunda somut olarak risk değerlendirme ve önlem alma meselesinde ‘olursa olsun’ mantığıyla hareket edildiğini görüyoruz. Bu ölümleri-yaralanmaları yaratan; bu şekilde üretim biçimi, üretimin örgütlenmesi ve sürdürülmesi meselesidir. Bizce asli-tali kusur değerlendirmesi özel hukuk alanına girmektedir. Teknik uzmanlık gerektiren hususlarda dosyada yeterli değerlendirme yoktur" dedi.
Avukatların ardından duruşma sanık beyanlarıyla devam etti.
SANIKLAR SORUMLULUĞU BİRBİRİNE ATTI
Sanık Ahmet Çağırıcı, "Çinlinin olmadığı yerde kararı Çinli veriyorsa Çinlinin olduğu yerde de Çinli veriyordur. Çin Mahallesi çalışma düzenini ben kurmadım. Sorumlusu ben değilim" diyerek sorumluluğu üzerinden attı.
Hasan Ali Velioğlu da suçsuz olduğunu iddia ederek, tahliyesini istedi.
COŞKUN: BİLİRKİŞİ RAPORU SİPARİŞ ÜZERİNE HAZIRLANMIŞ
Sanık Yaşar Coşkun ise gerekli önlemler alınmadan fabrikanın kuruluşuna ilişkin yetkililerin verdiği onaylara ve sorumluğuna dikkat çekti. Coşkun, şu ifadeleri kullandı: "Bizim fabrikamız havai fişek üretim fabrikası, salça fabrikası vb. değil. Patlayıcı Madde Fabrikalarını kurmak için ilgili makamlardan görüş istenir. Böyle bir tesisin kurulması için 200 dönüm arazi lazımdır. Fabrika 2 bölümden oluşur biri üretim merkezi diğeri patlayıcı madde deposudur. Fabrika kurulumu işlemi Valilik'in gözetiminde yapılır. Genelkurmay Başkanlığı izin vermezse yapamazsınız. Bu bilirkişi raporu sipariş üzerine hazırlanmıştır. 128 sayfalık raporun 116 sayfası bir önceki bilirkişi raporunun kopyasıdır. Ben 16 aydır tutukluyum 6 aydır bu raporu bekliyorum. Öbür dünya da var."
COŞKUN'DAN AİLELERE: ŞOV YAPIYORSUNUZ
Tutuklu sanık Yaşar Coşkun, "adalet arıyoruz" diyen iş cinayetinde katledilenlerin ailelerine, "siz şov yapıyorsunuz" dedi.
Üretim biçimi, üretim baskısı ve alınmamış iş güvenliği önlemlerini görmezden gelerek patlamanın sabotaj olduğu iddiasını ısrarla sürdüren Coşkun, bilirkişi raporunu hazırlayanlar hakkında ise "Bunlar sermaye düşmanı, işveren düşmanı, ülkenin kalkınmasını istemeyenler. Hesabını sorun" diye konuştu. Coşkun, iddianamenin tekrar yazılmasını ve babasıyla birlikte sanık sıfatından çıkarılmasını istedi.
Coşkun'un ardından bir saatlik ara verildi.
SANIK AVUKATI: İŞÇİLER SİLAH ZORUYLA MI ÇALIŞTIRILDI
Duruşma sanık avukatı Mehmet Mangıroğlu'nun bilirkişi raporuna karşı beyanlarıyla başladı. İlk bilirkişi raporu ile ikincisinin aynı cümlelerden oluştuğunu söyleyen Mangıroğlu, raporun itibar edilebilir mahiyette ve yeterli olmadığını söyledi. "Bu halde verilecek hükmün Yargıtay'tan, AYM'den hatta AİHM'den geri döneceği kuşkusuzdur" diyen Mangıroğlu, 2018 yılına kadar olan hususlardan Ali Rıza Coşkun ve Yaşar Coşkun'u sorumlu tutmanın ceza yargılanmasına ters düşeceğini iddia etti.
Soma davasında da olası kast tartışması yapıldığını hatırlatan Mangıroğlu, hayatını kaybedenlerin sayısını kıyasladı ve "Orada 301 kişi toprağa gömüldü burada sadece 7 kişi öldü" dedi.
Müvekkillerini aklamak adına şirazesini kaybeden Mangıroğlu, ülkedeki ekonomik krizi yok sayarak, işçilerin istediği takdirde işten ayrılabileceğini öne sürdü ve "Bu işçiler silah zoruyla mı çalıştırılmıştır?" sorusunu yöneltti. Mangıroğlu, müvekkillerinin işçilerine "şefkatle" yaklaştığını da öne sürdü.
Sanık Ali Rıza Coşkun'un Avukatı Ali Talip Çankaya, yeni bir bilirkişi heyetinin düzenleyeceği Bilirkişi Raporu istedi.
Sanık Ahmet Çağırıcı'nın Avukatı Mustafa Güçlüer ise "Diğer sanıklar kendilerini kurtarmak adına hiçbir sorumluluk vermedikleri insanları ateşe atmaya çalışıyor. Bilirkişi Ek Raporu talep ediyoruz" dedi.
Yapılan savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Yaşar Coşkun ve Hasan Ali Velioğlu’nun tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 6 Aralık tarihine erteledi.