5 Ekim 2024 Cumartesi

Eskişehir'de Suruç protestosu: Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek

Suruç katliamı davasında tek tanığa ceza verilerek kapatılmasını Eskişehir'de protesto eden SGDF, TİP ve Kızıl Okyanus LGBTİ+, "Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek" dedi.

Eskişehir'de Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Kızıl Okyanus LGBTİ+, Suruç katliamı davasında tek tanığa ceza verilerek kapatılmasını Kanatlı AVM önünde protesto etti.

"Suruç davası kapatılamaz" pankartının açıldığı eylemde "Suruç'un kavgası adalet kavgası" sloganın açıldığı eylemde basın açıklaması SGDF'li Sinem Çelebi okudu. Çelebi, "İstihbarat bilgilerine rağmen katliamın gerçekleştiği gün hiçbir önlem alınmadı, katliamın ardından yaralıların üzerine biber gazı atılması talimatını verildi, yaralılara saldırıldı, ambulanslar alana alınmadı. 'Görevi ihmal'den yargılanan Suruç Katliamı sanığı polis Ahmet Oğuz Davarcı, verdiği ifadede MİT'in olaydaki parmağını aktarmış, kendisinin de tehdit edildiğini belirtmişti. 6 buçuk yıl boyunca görülen Suruç davasında sürekli mahkeme heyeti değişti, değişen heyetler iddiaları araştırmak, delilleri incelemekle ilgilenmedi. Yapılan savunmalardan dolayı Suruç ailelerine, yaralılarına, tanıklara ve Suruç avukatı Sezin Uçar'a soruşturmalar açıldı. Yıllardır Suruç davasının tek tutuklu sanığı Yakup Şahin açık bir şekilde talimat aldığı isimler olduğunu şu sözlerle ifade etmişti: 'Benimle geldiler görüştüler, seni buradan kurtaracağız diye söz verdiler, bir daha uğramadılar', 'Gerçek sorumluların isimlerini verdim hala araştırmadınız'. Katilin bütün bu itiraflarına rağmen mahkeme heyeti bu iddiaların da hiçbirini araştırmadı" dedi.

Son olarak dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu önceleri tecavüzcü barbar, katliamcı IŞİD'i "bir grup öfkeli genç" diyerek savunurken, katliamdan sonra ekran karşısında "oylarımız arttı" derken AKP ile ters düştükten sonra Suruç katliamına dair bildikleri olduğunu açıkladığını hatırlatan Çelebi, "Saymakla bitmeyecek delillere, itiraflara ve bariz belli olan suç ortaklığına rağmen bugün gelinen noktada katliamın 'tek bir sorumlusu olduğu' kararıyla dava kapatılmak isteniyor. 6 yıldır sanık koltuğuna tek bir kişi oturmadı. Suruç katliamı davasında tüm sorumluluk Ankara katliamı davasından tutuklu Yakup Şahin’e yüklendi. Suruç'un yükünü tek bir katile yıkıp davayı kapatanlar, katliamın azmettiricilerini, işbirlikçilerini korudu, akladı. Devlet bu katliamı münferit bir olay gibi göstererek kendini aklayabileceğini sanıyor. Bu toprakların en büyük gençlik katliamı olan Suruç Katliamı'ndan bu yana süren adalet mücadelemiz baskılarla, kaçırma ve tehditlerle, tutuklama, gözaltı ve türlü saldırılarla yok edilemedi. Suruç Davasını kapatarak, katliamın üstünü örterek de adalet mücadelemiz engellenemeyecek. Suruç için adalet mücadelesi ne adliye koridorlarına sığar ne de tiyatro oyunlarının sergilendiği duruşma salonlarına. Suruç için verilen karar bizim için hükümsüzdür, Suruç için, Ankara için, Amed için yine sokaklarda adalet diye haykırmaya devam edeceğiz; çünkü biliyoruz, adaleti tiyatro oynanan mahkemelerde değil sokaklarda kazanacağız" diye belirtti.

Çelebi "Herkesi adalet mücadelemizi büyütmeye ve katliamların hesabını sokaklarda sormaya çağırıyoruz. Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek" diye konuştu.