5 Ekim 2024 Cumartesi

Danacı: Devrimcilerin görevi tecrit altındayken de üretmek, sokakla buluşmak

2021 yılında hedeflediğinden 29 hapishane daha fazlasını yapan AKP-MHP iktidarı, S tipi ya da yüksek güvenlikli denilen hapishanelerle tecridi ağırlaştırıyor. Sincan Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'nde 5 ay tutsak edilen SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı, hapishane koşullarını ve o koşullar altında yaşamı nasıl ürettiğini ETHA'ya anlattı.

7 Haziran seçimlerinin ardından başlattığı savaş konseptini sürdüren AKP-MHP iktidarı, gözaltı, tutuklama saldırılarının parçası olarak yeni hapishaneler inşa ediyor. Her gün yeni bir tipte karşımıza çıkan hapishaneler, ezilen halklara, Kürtlere, devrimcilere açılan savaşın bir parçası. 2021 yılında 39 hapishane yapmayı planlayan iktidar 68 hapishane açtı. Adalet Bakanlığı'nın 2022 yılı bütçesine göre ise 18 yeni hapishane daha açılacak.

HAPİSHANE KAPASİTESİ 500 BİNE ÇIKARILACAK
Temmuz 2021 sonu itibariyle; 259 kapalı, 82 açık, 10 kadın kapalı, 6 kadın açık, 7 çocuk kapalı, 4 çocuk eğitimevi adı altında toplam 368 hapishane bulunmakta. Bu hapishanelerin 126'sı OHAL'in ilan edildiği 2016 yılından sonra inşa edildi. Hapishanelerin toplam kapasitesi ise 251 bin 88 kişi. Önümüzdeki yıllarda tamamlanacak hapishanelerle kapasitenin 500 bine çıkarılacağı söyleniyor.

Hapishanelerde tutsaklara yönelik hak gaspları her geçen gün artarken, devlet pandemiyi fırsata çevirdi. Açık görüş hakkı 2020 yılının ilk çeyreğinden itibaren gasp edildi. Uzun süre kapalı görüşler engellendi, şu an ise ayda iki kez kapalı görüş yapılabiliyor.

Tutsaklar, sürgün sevk, talepleri dışında koğuş ve hücrelerin değiştirilmesi, çıplak arama saldırısı, hücre ve koğuşların basılarak tutsaklara işkence yapılması, yasadışı sorgular, hasta tutsakların tedavilerinin engellenmesi gibi bir dizi hak gasbı ve işkenceye direniyor.

TECRİT SALDIRISI
Tecrit ise hapishanelerdeki en temel sorun. İmralı Hapishanesi'nde PKK lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit neredeyse birçok hapishaneye yayılmış durumda. Fakat son dönemde inşa edilen adına 'yüksek güvenlikli' ya da 'S tipi' denilen hapishanelerde tecrit en ağır biçimde yaşanıyor. Antalya, Bodrum, Iğdır, Manavgat ve Samsun olmak üzere 5 S tipi, Sincan, Antalya, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum'da 2'şer, Batman, İzmir ve Van'da birer tane olmak üzere toplam 13 yüksek güvenlikli hapishane bulunuyor.

Tutsakları birbirinden yalıtarak, yalnızlaştırarak ideallerinden koparmayı hedeflemek sadece AKP-MHP iktidarına has bir politika değil. Kapitalist, faşist düzenin savunucusu tüm iktidarların temel hedefi; devrimci, yurtsever tutsakları tecrit altında tutarak ideallerinden koparmak. 19 Aralık 2000 tarihinde hapishanelere gerçekleştirilen ve adına 'hayata dönüş' denilen katliam saldırısının temel hedefi de buydu. Katliam saldırısının ardından devrimci tutsaklar koğuş sistemindeki hapishanelerden hücre tipi F tipi hapishanelere götürüldü. Fakat devlet istediğini elde edemedi. Tutsaklar F tipi tecrit koşullarını kendi olanaklarıyla kırmayı başardı. Bugün bu S tipi ya da yüksek güvenlikli denilen hapishanelerle yapılmak isteniyor.

DANACI: HAVALANDIRMA, SPOR HAKKIM GASP EDİLDİ
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Okan Danacı, ifade vermek için gittiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alınarak Ankara'ya götürüldü ve bir itirafçının yalan beyanlarıyla 16 Aralık 2020 tarihinde tutuklandı. Danacı, pandemi hapishanesi olarak geçen Sincan L Tipi Hapishanesi'nde 40 gün kaldıktan sonra, Sincan Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'ne götürüldü.

Götürüldüğü hapishaneye ilişkin ETHA'ya bilgi veren SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı, Amerikan tipi olarak tanımladığı hapishanenin 5 katlı olduğunu, her koridorda tek kişilik 6 hücre bulunduğunu anlattı. 7-8 adım uzunluğunda tek kişilik hücrelerden oluşan hapishanesinin ilk üç katı hiçbir şekilde güneş almıyor. Üst katlar ise az da olsa güneş görüyor. Hücrelerin kapıları uzaktan kumanda sistemiyle açılıyor ve kapatılıyor. Hapishanede kalanların birbirini görmesi neredeyse imkansız. Hatta bırakın birbirlerini görmeyi gardiyanları bile sadece sayım sırasında görüyorlar. Gardiyanlar tutuklularla hücrenin içinde bulunan telefon aracılığıyla iletişim kuruyor. Hücrede küçük bir cam, bir yatak, bir dolap, küçük bir mutfak alanı, banyo-tuvalet bulunuyor.

Danacı tutulduğu hapishanede ağırlıkla cemaat dosyasından tutuklu askerlerin bulunduğunu tek devrimci tutsağın kendisi olduğunu anlattı. 5 ay boyunca tutulduğu bu hapishanede havalandırma ve spor alanından yararlanma hakkı çoğu zaman gasp edilmiş. Danacı, hapishanedeki uygulamaları şu şekilde anlattı:

"Spor sahası açık diye geçiyor ama F tiplerindeki gibi toprak çim saha değil. Halı serilmiş küçük bir yer. Havalandırmalarda aynı şekilde. Birkaç tane havalandırması var, koridor koridor kullanılıyor. Havalandırmalar ve spor sahasının duvarlarının yüksekliği 20-30 metre. Yani bir kibrit kutusunun içinde gibisin.

'RADYO YASAK, KİTAP SINIRLAMASI ÇOK KATI'
"Aynı koridorda olduğun kişilerle aynı dosyada değilsen havalandırmaya çıkamıyorsun. Ben tek devrimci tutsaktım. Benim kaldığım yerdekilerin hepsi FETÖ davasından yargılanan askerlerdi. Onlar 5-6 kişi gün boyu çıkabiliyordu havalandırmaya, ben tek başıma günde 1 saat çıkabiliyordum. Sohbet hakları, sosyal faaliyetler, kurslar vs. yok. Kitap sınırlaması çok katı, mektuplar konusunda sorun yaşanıyor. Makaleler, yazılar verilmiyor, enstrüman verilmiyor. Radyo yasak mesela. Bunun için infaz hakimliğine yazmanız gerekiyor. Oradan da olumlu kararlar çıkmıyor. Merkezi sistemden tek bir yayın yapılıyor. Burada da genellikle politik islamcı yayınlar oluyor. Vaazlar veriliyor, dini sohbetler oluyor bu kanallarda. AKP'ye yakın radyo kanalları yani. Başka bir şey dinleme şansınız yok, kantinde radyo satmıyorlar. Yani doğal olarak bilgi edinemiyorsunuz, dünyada ne olup ne bittiğini öğrenemiyorsunuz. En azından haberleri takip edebileceğimiz birkaç tane kanal daha açılması için çaba harcadım. Bunu sağlayabildim. En azından haber dinleyebileceğim birkaç tane daha kanal vermiş oldular. Kantindeki ürünlerin fiyatları çok yüksek. Teksin ve almak zorundasın bu nedenle fiyatlar yüksek tutuluyor."

Hapishanede kaldığı süre içerisinde sayıma gelen gardiyanlar dışında kimseyi görme imkanı olmadığını söyleyen Danacı, "Başka koridorda bir siyasi tutuklu varsa onunla da sizi aynı havalandırmaya ya da spor alanına çıkarmıyorlar. Aynı koridorda olmanız gerekiyor" diyerek tecridin boyutunu anlattı.

Hapishane berberi pandemi nedeniyle kapalı olduğu için saçını ve sakalını kesemediğini anlatan Danacı, "Aynı koridordakiler birbirinin saçlarını kesebiliyor. Ama ben tek olduğum için bundan yararlanamadım" diye konuştu.

'AMAÇ DEVRİMCİLERİN İRADESİNİ KIRMAK'
Önce bu hapishanelerin amacını anlatan Danacı, ardından tecridi en ağır biçimiyle uygulama amacıyla kurgulanan bu hapishanelerde sistemin başarıya ulaşması mümkün mü sorusunu yanıtladı:

"Devrimcilerin iradesini kırmak, pişmanlık duygusu yaratmak amacı taşıyor bu hapishaneler. Böyle düşünmüş olabilirler ama insanlar direniyor. Bizim için yer fark etmiyor. Koşulları ne olursa olsun yaşamaya, üretmeye devam ediyoruz. Okuma ve yazma işleriyle geçiyor zaman. Öykü, şiir yazıyorsunuz. Yalnız olmadığını biliyorsun. Örneğin Boğaziçi direnişi varken oradaki arkadaşlarla, tutuklanan öğrencilerle buluşmaya çalıştım. Onlar mektup yazdı, ben de onlara yazarak ulaşmaya çalıştım. Bunlar bizim üretmemize vesile olan, hayatı bütün canlılığıyla yaşamımızı sağlayan motivasyon kaynaklarımız. Bu hapishanelere ilk giren ben değildim, son da olmayacaktım. Buralarda yaşanabildiğini, fiziken tek başımıza kalsak bile yalnız olmadığımızı, yoldaşlara, işçi sınıfı, ezilenlerin, gençliğin mücadelesine olan inancımız kesinlikle bizi yalnız hissettirmiyor hapishanelerde. Ve sokağa daha iyi adım atabilmesi mesaisini yaptığımız yerler hapishaneler benim için de öyle geçti."

Devletin F tipi hapishaneler açıldığında da otel konforunda diye sunduğunu hatırlatan Danacı, bu hapishaneler için de aynı şeylerin söylendiğini belirtti. Bu nedenle hapishaneleri çizerek, fotoğraflayarak dışarı göndermenin yasak olduğunu vurguladı, "Çünkü gerçeği rutubetli duvarlar, güneş almayan, karanlık hücreler, süngerli odalar. Bunların hepsi bu ülkedeki hapishanelerin gerçeği" sözleriyle hapishanelerdeki gerçekliği anlattı.

'OKUYARAK, YAZARAK, SOKAKLA BULUŞARAK YAŞAMI ÜRETİYORUZ'
Yüksek güvenlikli hapishanelerin biçim olarak 5 katlı ve odalardan oluşmasının biçim olarak otel görüntüsü oluşturduğunu kaydeden Danacı, "Biçim olarak otele benzemesi yaşayış olarak da aynısı olduğu anlamına gelmiyor. Sürekli kullanabildiğiniz havalandırması yok, güneş almıyor. Böyle bir ortamda sağlık sorunları yaşarsınız. Yalnızlaştırma, sokaktan ayağını kesme perspektifiyle bu hapishaneleri kurdular. Yalıtmak ve bir otoriteye itaati örgütlemenin sahası hapishaneler. Kapıdan böyle girdin ama böyle çıkacaksın diye düşünüyorlar. Devletin aklı böyle işliyor. Siz de eyleminiz, duruşunuzla bunu kırmaya, yarmaya, o koşullar altında yaşamı üretmeye odaklanıyorsunuz. Buralar yaşamın ölüp bittiği, dağıldığı, tükendiği yerler değil. Biz orada üretmeye, katkı sunmaya, sokakla buluşmaya, kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz."