ÇEVİRİ | Halk hareketini canlandırmanın yolu İsrail'i tanımaktan vazgeçmekten geçiyor
Halk hareketini canlandırmanın yolu resmi politik konumu içinde bulunduğu muğlaklıktan çıkarmak ve politik seçenekleri savaş içinde karar vermekten geçiyor. Halk hareketini canlandırmanın yolu İsrail'i tanımaktan vazgeçmekten geçiyor. Halk hareketini seferber etmenin yolu açık bir ekonomik boykot yasası geçirmek ve bunu uygulayacak halk komiteleri kurmaktan geçiyor. Filistin Yönetimi, pahalıya da mâl olsa gerekli böyle cesur ve meşru bir kararı ne zaman alacak?
Batı Şeria'daki bazı valiliklerde valiler ve valilik çalışanları öncülüğünde düzenlenen ve halkın mevcut durumunu "canlandırmak" ve ilhak planı karşısında bir hareket planı oluşturmak amacıyla yapılan sözde ulusal konferansları endişeyle takip ettik.
Bu bağlamda, vali misyonunun özünü ve gerçeğini ve kitle hareketi ile ilişkinin bağlamını merak ediyoruz. Vali, onun faaliyetlerine başkanlık ediyor, sloganlar belirliyor ve hareketinin sınırlarını çiziyor.
Bu tür "ulusal konferansları" halk hareketini hayal kırıklığına uğratmanın, unsurlarını zayıflatmanın ve yükselişini geciktirmenin en kısa yolları olarak görüyoruz; valinin rolü ve görevleri ile ilhak planına karşı, bu planın gerektirdiği tüm kararlılık ve sağlamlık ile savaşmak için harekete geçen halk hareketinin yükselişi arasında geniş bir boşluk var. Burada, illerin rolünün halk hareketlerini kolaylaştırmak olduğunu, bunun valiye sunulan bir bildiri ile çözülebilecek sınırlı bir idari mesele olduğunu söylemek gereksiz.
Meselenin özü her şeyden önce politiktir, meselenin özü "halk herhangi bir sınır tanımadan mevcut durumunun ötesine geçecek mi?" sorusundadır, "halkın mevcut hareket ile nereye kadar devam edeceği" sorusundadır. İşgal ve illegal yerleşimlerle yüzleşmeyen ve kendi hareketinin siyasi kısıtlarına sahip sınırlı yürüyüşlerde görüşlerini ifade etmekle yetinen "barışçıl direniş" olarak mı kalacak? Ya da konferansların işlevi, işgal tedbirleriyle yüzleşmek için farklı pratiklerle sahada bir kitle hareketi programı örgütlemek mi? İşgal altındaki mahallelerde işgal devriyelerine karşı durmak için gruplar oluşturmak veya yıkım tehdidi altında olan evleri korumak veya yerleşimcilerin istilası tehdidi altında olan ekinleri ve toprakları korumak, her türlü İsrail malını boykot etmek veya Filistin Yönetimi'nin çalışan maaşlarını ödeyememesi ışığında sosyal dayanışma fonları oluşturmak veya tüccarların koşulları istismar etmemesi, gıda maddelerini tekelleştirmemesi ve fiyatlarını yükseltmemesi için halkçı bir denetimin uygulanması ya da bunun dışında Filistin halkının ilk intifadadan birikim olarak hafızasında tuttuğu, toplumu işgal altında örgütlemiş, sahada ve uluslararası forumlarda parlak zaferler kazanmış, FKÖ'ye Filistin halkının tek meşru temsilcisi payesini kazandırmış ve 48. yılında halk hareketini birleşik bir savaşım çerçevesinde yeniden canlandırmış, Filistin mücadelesinin ondan geri dönüş olmayacak şekilde daimi hedefi olarak Bağımsızlık Bildirgesi'nin yolunu döşemiş birçok kamusal görev.
Bize öyle geliyor ki, Batı Şeria'daki bazıları (Gazze Şeridi'nde dönüş yürüyüşü hamleleri ve kuşatmanın kırılmasında olduğu gibi), yurtdışındaki (Arap ülkelerinde, Avrupa ve Amerika'da) Filistin diplomatik bürokrasinin halk hareketine egemen olma konusundaki başarısız deneyimini geri getirmeye çalışıyor gibi görünüyor.
Filistin Yönetimi'nin bazı büyükelçileri, bazı federasyonların şubelerine (işçiler, kadın, kitap ...) vesayet uygulamakta ısrar ediyorlar, böylece şubeler büyükelçinin gözetimi altında elçilikte konferanslar düzenliyor, büyükelçi toplantıların çıktılarını ve sonuçlarını belirliyor ve idari organlarının "bileşenlerine" müdahale ediyor ve idari organların toplantılarını büyükelçiliğin huzurunda ve gözetiminde tutmaları ve kararlarına, faaliyetlerine ve siyasi verilerine uymaları için ısrar ediyor, ve bunlar, kişisel çıkarları da kalıcı olarak sağlama almak amacıyla kalıcı bir sadakat beyanı temelinde izlenen bir yol karşılığında geliyor. Bu, bazı Arap ülkelerimizde böyle.
Avrupa'da, Filistin topluluklarına tek bir çerçevede "ulusal birlik" dayatmaya çalışma deneyimi, çok partili siyasi ve toplumsal demokrasi ilkesiyle çelişmektedir. Filistin topluluklarının kurumlar oluşturmak için giriştiği demokratik deneyimler, partizan formüller oldukları suçlamasıyla sık sık saldırıya uğradı ve "Büyük parti" ile birleşmek ve geri kalan her şeyi iptal etmek dışında, aksine onlara saldıranların yalnızca, sanki ulusal birlik savunusu FKÖ'de bir yer tutmuyormuşçasına ulusal birlik ve ayrışmadan kurtulma gibi iddialarla Filistin toplumu üzerinde partizan vesayetini dayatmayı amaçladıkları biliniyor.
Her halükarda, her zaman olduğu gibi, Avrupa'daki veya Latin Amerika'daki toplulukların sivil kurumlarda sınırlandırılması politikası "talebi düşüktü" ve topluluklar tek meşru temsilci FKÖ çatısı altında serbest ilişki ve siyasi çoğulculuk temelinde demokratik çerçevelerini oluşturmaya devam ettiler. Ve iyi bilinen "Geri Dönüş, Kendi Kaderini Tayin ve Bağımsızlık" başlıklı siyasi programa ulaştılar.
Her zaman gördüğümüz gibi, bazı Arap başkentlerindeki Filistin halkının federasyonlarının bazı şubeleri "sınırları aşarak", büyükelçiliğin vesayetinden ve hegemonyasından kurtuldu ve zor olsa bile, herhangi bir vesayetten bağımsız kitle eylemi konseptinin, bu özgür ve demokratik eylemlerin temsil edilen grupların çıkarlarını öne çıkaracak şiar ve sloganın doğru yorumlanması doğrultusunda ilerledi.
En önemlisi de, kitle hareketine kendi istediği biçimi verebileceğine, sloganlarını ve hedeflerini çizebileceğine, "ihtiyaç" olduğunda toplayıp ve ihtiyaç olmadığında bırakılabileceğine inananlar.
Böyle bir halk hareketi, gerçeğin ilk ışığında kaybolacaktır ve bununla ilgili tehlikeli olan şey, bu halk hareketini sınırlayanın en büyük kaybeden olacağıdır, çünkü onları bir gün toplanmak için çağırıp sonra çıkarları doğrultusunda başarılan bir şey olmayınca davete cevap gelmeyecektir. Belki de kamudaki öğretmenlerin, memurların hareketliliği ve Sosyal Güvenlik Kanunu çatışması deneyimi, hareketin partizan ve grup hesapları çerçevesi dışında ve böyle yapabileceklerine inananların hesapları dışında bir temel oluşturduğunu doğruladı. Bir robotu kutusundan alıp geri yerine koymak gibi sokağa karar vermek ve sonra geri çekilmek hesaplarını yapanların anlayışları dışında.
Ve koşullarını harekete dayatabileceğine ve hareketin planının yerine kendi planını çizebileceğine inananlar yanılıyor.
Meselenin ilhakın başarısına ve işgale karşı hamleler yapmada idari ve teknik boyutlarla ilgili olduğuna inanmıyoruz. İşgal ve yerleşimlere karşı örgütlenen pek çok sıcak savaşım deneyimi, grupların ve çağrılarının izlediği yol dışında gerçekleşti.
Halk hareketini canlandırmanın yolu resmi politik konumu içinde bulunduğu muğlaklıktan çıkarmak ve politik seçenekleri savaş içinde karar vermekten geçiyor. Sokak, ilhak planına Oslo'nun çizdiği sınırlar içinde karşı konulamayacağına ikna olmuş durumda.
Filistin Yönetimi, Oslo'dan ne zaman çekilecek ve onun iptal edildiğini uluslararası kamuoyuna ne zaman duyuracak?
Halk hareketini canlandırmanın yolu İsrail'i tanımaktan vazgeçmekten geçiyor.
Halk hareketini seferber etmenin yolu açık bir ekonomik boykot yasası geçirmek ve bunu uygulayacak halk komiteleri kurmaktan geçiyor. Filistin Yönetimi, pahalıya da mâl olsa gerekli böyle cesur ve meşru bir kararı ne zaman alacak?
Halk, Filistin Yönetimi'nin daha önce uyguladığı Kudüs'ün işgali, yerleşimci yasaları ve geri dönme hakkının iptali gibi diğer işgal projelerinin aksine ilhak planını uygulamayacağına dair kesinlik bekliyor. Ve ne zaman ciddi bir şekilde bir karşı koyuş gerçekleştirileceğine dair kesinlik bekliyor.
Ancak bundan sonra, birleşik ulusal bir önderliğin inşasının gerekliliği üzerine konuşmak mümkün olacaktır.
* FDKC Politbüro Üyesi Moatasem Hamada'nın FDKC'nin yayın organı Al Hourriah'ta yayınlanan "Halk hareketi, onu zaptetme girişimlerine karşı hep başkaldırmıştı ve bu böyle devam edecek" başlıklı makalesi Yaşam Uzun tarafından ETHA için çevrilmiştir. Başlık tarafımızdan değiştirilmiştir.
Çeviren Notu: Yazının İngilizce çevirisi pek çok muğlak ve anlaşılmaz ifadeyi barındırdığı için yazının genelinde taşıdığı anlama odaklanmak yerinde olacaktır.