5 Ekim 2024 Cumartesi

Buldan ve Sancar: Parti kapatma krizleri derinleştirir

HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Sancar, fezlekelerin ve parti kapatma girişimlerinin var olan krizleri derinleştireceğini belirterek, çözüm için demokrasi ittifakına işaret etti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, yabancı gazetecilerle buluştu. İstanbul Taksim'de bir otelde gerçekleşen buluşmaya, Basın Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ve İl Eşbaşkanı Erdal Avcı da katıldı.

BULDAN: KAYNAKLAR SAVAŞA AKTARILIYOR
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Türkiye'nin çok yönlü derin krizler içerisinde olduğunu belirterek, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "özel savaş" yöntemleriyle ülkeyi yönettiğini söyledi.

Var olan ekonomik krizin pandemi koşullarında derinleştiğine dikkat çeken Buldan, ekonomik krizin yanı sıra siyasi krizin de derinleştiğine işaret etti. Siyasi krizin temel nedenlerinden birinin de Kürt sorunu olduğunun altını çizen Buldan, "Kürt sorununun çözümünde farklı yol ve yöntemler denenmelidir. Ancak hükümetin geçmiş dönemlerde yapılanları tekrar etmesinin, sorunun çözümüne katkısı yoktur. Biz Kürt sorununun barışçıl ve diyalog yollarıyla çözülebileceği inancını her zaman ifade ettik. 2011-2015 yılı dediğimiz barış sürecinde buna tanıklık ettik. İmralı Cezaevi'nde Sayın Abdullah Öcalan'ın bu sürece dahil olmasıyla bunu gördük. Ancak 2015'ten sonra AKP hükümetinin tavrının değişmesiyle, anlayışının değişmesiyle birlikte bu barışçıl yöntemden vazgeçmesi nedeniyle Türkiye bugün bu krizleri yaşıyor" diye belirtti.

Buldan, geçmiş örneklere değinerek parti kapatmanın sorunların çözümüne katkı sağlamayacağını söyledi, "En fazla partisi kapatılan ve yenileri açılan bir gelenekten geldiğimizi bilmenizi isterim. O yüzden parti kapatmanın hiçbir sorunun çözümüne faydası olmadığını belirtmek isterim. Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması ve cezaevlerine koyulması da aynı şekilde. Şuan çok sayıda milletvekillimiz cezaevlerinde. Selahattin Demirtaş var, Figen Yüksekdağ var ve yine belediye eşbaşkanlarımız var. AKP hükümetinin 5 yıla yakındır bu insanları rehine olarak cezaevinde tuttuğunu biliyoruz. Aynı yöntemi tekrarlamak bu ülkeye fayda sağlamayacaktır. Biz cezaevlerindeki arkadaşlarımızın artık serbest kalması yönündeki taleplerimizi çok sıkça tekrar ettiğimiz bir dönemde, yeni tutuklamaların ve fezlekelerin bu işe hiçbir katkısı olmayacak" dedi.

Buldan, AİHM'nin Demirtaş için verdiği kararın bir an önce uygulanması gerektiğini de söyledi.

SANCAR: KRİTİK DÖNEMECE GELDİK
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da Türkiye'de ekonomik, siyasal ve toplumsal olarak çoklu krizler yaşandığına vurgu yaptı, siyasal krizin en önemli iki ayağının demokrasi ve hukuk olduğunu söyledi. Krizlerin birbiriyle bağlantılı olduğunu ifade eden Sancar, "2021 yılı bu otoriterleşme sürecinde sürekliliğin olup olmayacağını, bu yolun böyle devam edip etmeyeceğini gösterecek önemli bir yıl olacak" diye konuştu.

Sancar, devamında şunları söyledi: "Hükümet kendi varlığını sürdürebilmek için muhalif kitleyi sindirebilmeyi esas almıştır. Ve bu güçlerin en büyüğü, en etkilisi olan HDP'yi de kapatmaya çalışmaktadır. Bir yandan HDP'nin kapatılmasının şart olduğu yönünde iktidar ortaklarından özellikle MHP'den açıklamalar geliyor. Öte yandan iktidarın diğer yanı da fezlekeler üzerinden HDP'yi sindirme ortamı yaratmaya çalışıyor. Fezlekeler ile ilgili şunu özellikle vurgulamak istiyorum, bize yönelik suçlamaların tamamı temelsizdir. Fezlekelerin tamamı trajikomik deliller içermektedir. İktidara bağlı olan savcılar tarafından bizim her hareketimize ve sözümüze bir suçlama yöneltiliyor. Bu suçlamalar da bir fezlekeye dönüştürülüyor. AİHM'in Demirtaş kararında bu durum son derece açık şekilde belirtilmiştir zaten."

HDP'nin başta Kürt sorunu olmak üzere tüm siyasi ve toplumsal sorunların ancak demokratik siyaset kriterleriyle çözülebileceğine inandığına söyleyenSancar, "Demokratik siyasette ısrarımızı ve demokrasi ittifakımızı büyütme ısrarımızı sürdürüyoruz. Bu iktidarın kendi varlığını sürdürmek için bulduğu yol demokrasiden uzak, baskı, uzaklaştırma ve cezalandırma yöntemidir. Biz bu anlayışın Türkiye'de krizi daha derinleşeceğini ve sorunları büyüteceğini düşünüyoruz. Bu nedenle çözümü en geniş demokrasi ittifakında görüyoruz. Çalışmalarımızı da bu yönde sürdürüyoruz" diye konuştu.

Açıklamaların ardından toplantı soru cevap bölümü ile devam etti.