5 Ekim 2024 Cumartesi

Boyraz: Suruç için adaleti sağlamak boynumuzun borcu olsun

ÖFG Tv'ye katılan Suruç Aileleri İnisiyatifi'nden Yasemin Boyraz, 6 yıl boyunca boş sanık sandalyelerinin olduğu mahkeme salonunda adalet aradıklarını kaydetti. Türkiye'ye adaleti getirmenin boyunlarının borcu olduğunu belirtti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu bu hafta ÖFG Tv'ye trafik kazasında yaşamını yitiren doktor Rümeysa Berrin Şen'e dair açıklama yapmak isterken gözaltına alınan Van- Hakkari Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç ile Suruç Katliamı'nda annesi Nazegül Boyraz'ı kaybeden Yasemin Boyraz katıldı.

Suruç katliamına adalet gelmesi için ellerinden gelen mücadeleyi yürüttüklerini dile getiren Boyraz, Suruç katliamının aydınlatılmasının Ankara katliamının aydınlatılması anlamı geldiğinin altını çizdi. Boyraz,  "O sanık sandalyeleri 6 yıl boyunca boş kaldı ve 6 yıl boyunca biz oralara gittik, geldik. Adalet gelsin de nasıl gelirse gelsin dedik aileleri olarak. Ben adaleti Türkiye'de aramayacağım da nerede arayacağım? Annem bu ülkenin vatandaşı değil mi?" dedi.

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarını hatırlatan Boyraz, "Neden böyle bir şey söyledi? Nedir bu durum? Eğer kendisi gelmiyorsa mahkeme heyeti tarafından böyle bir ibare varsa getirilmesi gerekmez mi? 6 yıl içinde inanılmaz derecede adaletsizliğe göğüs germek zorunda kaldık. Bizden sonraki gelen nesiller bu adaleti sağlaması için mutlaka bu ülkeye adalet getirilmeli, adalet getirilmediği zaman bizim boynumuzun borcu olsun, adaletin geliyor olması lazım" ifadelerini kullandı.

ŞEN: DARP EDİLDİK
Hakkari -Van Tabip Odası Başkanı Hüseyin Yaviç, Şen'in sağlık sisteminin yarattığı sorunlar nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtti. Şen'in yaşamını yitirmesi ardından 5 dakikalık bir basın açıklaması yapmalarının engellendiğini kaydeden Yaviç, "Yaklaşık 1 saatten fazla Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı birimlerin engeline, ablukasına maruz kaldık. Yapmak istediğimiz basın açıklaması, insani bir basın açıklaması engellendi ve nihayetinde yaka paça gözaltına alındık. Gözaltına alındıktan sonra Van Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldük, orada iki defa hem gözaltına alınış sırasında hem de serbest bırakıldığımız süreçte Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi'ne adli rapor için götürüldük. Biz aynı keyfi uygulamayı Van Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde de yaşadık. Benim darp raporumda hem giriş hem de çıkış darp raporumda sırt bölgesinde yaklaşık 5 santimlik çapta bir darp, cebir izi mevcut" dedi.

Kışkırtılmış sağlık talebinin geldiği noktanın sağlık politikalarının iflası ile sonuçlandığına dikkat çeken Yaviç, "Bugün Sağlık Bakanlığı merkezi hekim randevu sisteminde her 5 dakikada bir vatandaşa randevu tanımlamakta ve hekimin 5 dakikalık süre içerisinde bu hastaya nitelikli bir sağlık hizmeti sunması bekleniyor. Oysaki tıbbi olarak bir hastaya en az 20 dakika zaman ayrılması, hastanın öyküsünün tamamen alınması, muayenesinin yapılması ve sonraki süreçte de yapılan tetkiklerin değerlendirilmesi. Bunların 5 dakikada tamamlanması mümkün değil, bunun sonucu niteliksiz sağlık hizmetleri, sağlıkta şiddet olaylarının artması, vatandaş hekimin sık sık karşı karşıya gelmesi, buna benzer sorunlara davetiye çıkarıyor dolayısıyla özellikle mevcut bu sorunların görmezden gelinerek hareket edilmesi bu sorunlara çözüm getirmiyor" ifadelerini kullandı.