21 Kasım 2024 Perşembe

Birleşik mücadeleyle Taksim'i kazanmaya 

Taksim hedefi ve kararlılığında ortaklaşıp birleşik mücadele zemininde yan yana gelen tüm emekçi sol güçler, mücadeleci sendikalar, demokratik kitle örgütleri birleşik mücadele planıyla hareket etmelidir. Devrimci komiteler kurularak Taksim güçleri örgütlenmelidir. Faşist şefin alan yasakçılığı ve halk düşmanı iradesi ancak militan, kararlı, birleşik ve bedel ödemeyi göze alan cüretli eylemler kombinasyonuyla yenilgiye uğratılabilir.

Türkiye ve Bakurê Kürdistan siyasal sınıf savaşımı için özel bir kesit ve konjonktür olan Mart-Mayıs sürecinin finaline yaklaşıyoruz. 1 Mayıs kutlamalarına sayılı günler kaldı. 2024 1 Mayıs'ına yeni sınıf mücadelesi koşullarıyla giriyoruz. Mart-Mayıs sürecinin politik mücadelelerinin yükselttiği birikim ve kazanımlarla 1 Mayıs'a yürüyoruz. Bu yıl İstanbul 1 Mayıs'ının Taksim'de kutlanması isteği ve hedefi işçi sınıfı ve ezilenlerin Mart-Mayıs sürecinde yükselttikleri toplam mücadelelerin ve değişen kitle bilincinin dolaysız bir sonucudur.

Tarihin saati ve yürüyen sınıf savaşımı hareketinin gelişimi bir kez daha 1 Mayıs'ın Taksim Meydanında kutlanması tarihsel görevini işçi sınıfı, ezilenler ve emekçi sol hareketimizin önüne koydu. Bu ülkede 1 Mayıs Taksim kutlama süreçleri hep özel bir politik muharebe kesiti olarak gelişmiş ve gerçekleşmiştir. '77 1 Mayıs'ından bu yana Taksim 1 Mayıs kutlamaları işçi sınıfı ve ezilenlerle faşist diktatörlük arasında çok özel bir çarpışma süreci ve ideo-politik mücadelenin konusudur. İstisnasız tüm 1 Mayıs Taksim süreçleri devletle-halk saflaşmasının ve buna bağlı çeşitli politik saflaşmaların politik arenası olmuştur.

1 Mayıs Taksim'i bu denli yoğun, sade ve politik bir sınıf çatışması ve çarpışması haline getiren olgu, işçi sınıfının bu meydanda ödediği bedellerdir. Taksim Meydanı işçi sınıfı ve ezilenlerin can ve kan bedeliyle yarattığı politik tarihinin en yüksek değerlerini bayraklaştırır. Bu nedenle Türkiye ve Bakurê Kürdistan'daki işçi sınıfı mücadelesinde Taksim 1 Mayıs Meydanının simgesel ve politik değeri yüksektir. İşçi sınıfının politik bilincini ve devrimci geleneğini yansıtır ve ileriye taşır. İşçi sınıfı hareketinin gelişiminde Taksim 1 Mayıs uğrakları bu yüzden her zaman iki düşman sınıfın yalın politik cepheleşmesiyle ve mücadelesiyle karakterize olur.

Gezi/Haziran Ayaklanması Taksim Meydanının sınıf savaşımındaki simgesel ve devrimci değerlerle yüklü anlamını derinleştirmiştir. Taksim Meydanı halklarımızın hafızasında ve bilincinde faşizmin iradesinin yüzbinlerin gücüyle çiğnenip ezildiği ve fiili meşru mücadeleyle meydanların zapt edildiği bir sınıf bilincini ve mücadele geleneğini temsil eder.

Politik sınıf savaşımının kalbi olan İstanbul'da 2024 1 Mayıs'ına ve Taksim çarpışmasına militan bir coşku, kararlılık ve cüretle adım adım yürürken emekçi sol hareketin önüne bir DİSK sorunsalı ve tamponu dikilmiş bulunuyor. Kabul etmeliyiz ki, kendini yakıcı biçimde dayatan bir DİSK sorunsalımız ve handikabımız var. Durumu açıkça ortaya koymak, tartışmak ve aşmak gerekiyor. DİSK ve emekçi sol hareketimiz bir kez daha tarihsel bir görevle sınanıyor.

DİSK yerel seçimlerle ortaya çıkan burjuva solun gelişen siyasal güç ve hegemonyasına yaslanarak kitle hareketini burjuva muhalefet partisi CHP'nin denetiminde barajlamak ve konsolide etmek istiyor. DİSK'in 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlama taktik atraksiyonu bir CHP politikasıdır. DİSK'in seçimlerin ardından İstanbul 1 Mayıs'ı için Taksim'i işaret etmesi tersinden okunmalıdır. Maltepe miting alanlarında kurulan CHP-DİSK hegemonyası bu yeni durum ve koşullarda sürdürülmek isteniyor. İcazetli, anlaşmalı ve kontrollü 1 Mayıs'ı DİSK üzerinden örgütlemek istiyor. CHP yerel seçim zaferiyle yakaladığı önemli olanakları realize ederek ilerlemeye çalışıyor. CHP'nin 1 Mayıs Taksim çıkışı aynı zamanda seçim dönemlerinde emekçi solun önemli bir bölümü üzerinde kurduğu ideo-politik hegemonyanın sürdürülmesi amacı taşıyor.

DİSK sürecin tek ve ana aktörü olarak bir yandan İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanıyla görüşüyor. Diğer yandan burjuva sol muhalefet partisi CHP'nin dümen suyunda yol alıyor. İcazetli ve yasak savmacı bir Taksim 1 Mayıs kutlaması kotarmayı murat ettiği anlaşılıyor. Çok açık görülüyor ki, DİSK, CHP ile birlikte 1 Mayıs Taksim politikasını yürütüyor. Emekçi sol hareketi dışlayan ve CHP'yle sıkı fıkı kulis faaliyetiyle Taksim'de 1 Mayıs kutlamak yeni bir duruma işaret ediyor.

Geçmişte emekçi sol mücadele platformları ve değişik toplumsal örgütlerle etkileşim ve ortak sorumlulukla 1 Mayıs kutlamaları örgütleyen DİSK, gelinen aşamada bu çizgisini terk etmiş görünüyor. DİSK 1 Mayıs Taksim muharebesi sürecinde kendini emekçi sol hareket ve birleşik mücadele cepheleşmelerine ve imkanına kapatıyor. CHP'nin güdümündeki bu bürokratik ve tepeden inmeci tavır işçi sınıfı ve ezilenlerin faşist saray rejimine karşı birleşik mücadele yükseltme imkanını boşa düşürüyor. Bu bağlamda Taksim 1 Mayıs Platformu'nun DİSK'in sorumsuz ve bürokratik tavrını eleştiren ve uyaran sol duyu çağrısı yerindedir. Bu sol duyu çağrısını yineliyoruz: "2024 1 Mayıs'ının yüreği Taksim'de atan tüm toplumsal kesimlerle birlikte örgütlenmesi gerekir. DİSK'in bu sene bugüne kadar aldığı tutum, 1 Mayıs'ı birleşik, kitlesel, tarihsel ve sınıfsal özüne uygun örgütleme çabasından uzaktır. Biz bir kere daha 1 Mayıs'ın tarafı olan tüm güçlere, birleşik mücadele zeminlerini güçlendirme çağrısı yapıyoruz." DİSK, işçi sınıfı ve halklarımıza olan karşı sorumlulukla davranmalı, mücadele tarihinin gücüyle işçi sınıfının 1 Mayıs Taksim değerine, 1 Mayıs için Taksim'de vurulup düşenlere bağlı kalmalıdır.

CHP'nin belli örgütlenmeler dolayımıyla 1 Mayıs'ı kendi denetiminde tutma stratejisi salt İstanbul ve DİSK ile sınırlı değil. Ankara'da da benzer bir durum yaşanıyor. Ankara 1 Mayıs Platformu'nun 1 Mayıs'ı birleşik, kitlesel ve devrimci biçimde kutlama çaba ve çağrılarına DİSK, KESK, TMMOB, ATO ve ADO gibi örgütlerin gösterdiği yaklaşım aynıdır. CHP'nin kendine angaje emekçi sol reformist bölükleri yanına alıp diğer emekçi sol yapıları dışlayan bu politikası burjuva solun işçi sınıfı ve ezilenlerin gelişen mücadelelerini kurulu düzen adına yatıştırıp sönümlendirme amacı taşıyor.

İşçi sınıfı ve ezilenlerin yürüyen sınıf mücadelesinin dinamikleri, 8 Mart, Newroz eylemleri, Van direnişi; İstanbul Taksim 1 Mayıs Meydanında 1 Mayıs'ın kutlanması isteği ve kararlılığını açığa çıkarıp hazırladı. Bu uğrakta politik islamcı faşist şeflik rejimine karşı haklarımızda biriken öfke ve hoşnutsuzluk 1 Mayıs alanlarına akmak istiyor ve akacaktır. 1 Mayıs muharebesinde emekçi solun reformist bölüklerinin CHP hegemonyasından ideo-politik bakımdan bağımsızlaşması acil ve ihmal edilemez bir konudur.

Emekçi sol hareketimiz CHP'nin emekçi solu yedekleyen, işçi sınıfı ve ezilenlerin mücadelelerini barajlayan ve baskılayan rolünü muhakkak kavramalıdır. DİSK ve CHP'nin Taksim atraksiyonu bu durumun somut ve yalın göstergesidir. Emekçi sol hareketimiz Taksim muharebesinin işçi sınıfı ve ezilenlerin mücadelesinde oynadığı kaldıraç rolüne odaklanmalıdır. Ezilenlere açtığı devrimci özgürleşme yolunu hatırlayarak Taksim'i kazanma mücadelesine kilitlenmelidir. Taksim Meydanı fiili meşru mücadele yoluyla kazanılmalıdır. Taksim'i emekçi sol güçlerin hazır ve kararlı güçlerinin birleşik eylemiyle zorlamak, fiili meşru mücadele yoluyla kazanmak burjuva muhalefetin hegemonyasını kırmak ve aşmak anlamına da gelecektir.

Tarihin bu 'an'ında Taksim 1 Mayıs Meydanını zapt etme hedefiyle militan, güçlü ve birleşik 1 Mayıs muharebesi hazırlanmalı ve örgütlenmelidir. Taksim hedefi ve kararlılığında ortaklaşıp birleşik mücadele zemininde yan yana gelen tüm emekçi sol güçler, mücadeleci sendikalar, demokratik kitle örgütleri birleşik mücadele planıyla hareket etmelidir. Devrimci komiteler kurularak Taksim güçleri örgütlenmelidir. Faşist şefin alan yasakçılığı ve halk düşmanı iradesi ancak militan, kararlı, birleşik ve bedel ödemeyi göze alan cüretli eylemler kombinasyonuyla yenilgiye uğratılabilir. İşçiler, emekçiler, kadınlar, gençler bir bütün olarak faşist saray rejimiyle hesaplaşmak isteyenler Taksim'e ve kavga mevzilerine çağrılıp örgütlenmelidir.

Devrimci sosyalistler, emekçi sol hareketimizin Taksim hedefinde ve siyasal kutbunda kararlıca saf tutan güçlerle birleşik mücadele mevzilerini örgütleme imkanlarını değerlendirmelidir. Taksim muharebelerinin devrimci ve sürükleyici öncü gücü sorumluluğuyla ciddi, etkili ve yaratıcı bir eylem planıyla sürece müdahil ve fail olmalıdır. Geçmiş Taksim çarpışmalarının tüm birikimi, sokak çatışmaları ve barikat deneyleri güncellenmeli ve pratik bir pusula olarak etkinleştirilmelidir. Ezilenlerin üçüncü cephesi görüş açısı ve eylemine yaslanarak Taksim 1 Mayıs muharebesinin yönünü ezilenlerin politik genel direnişine yöneltme pratiğini örgütlemelidir.

*İşçi Sınıfı ve Ezilenlerin Sesi ATILIM gazetesinin 26 Nisan tarihli 164. sayı başyazısı.