Aynur Ege Dîcle yazdı | Rojava'da Kürt devrimcilere dönük ilk katliam: Qamişlo Çarnık
Sömürgeci faşist Türk devletine bağlı kontra güçler, 12 Aralık 1980 akşamı Kuzey Kürdistan'ın Mardin kentine sınır olan Qamişlo'ya sınır tel örgülerini keserek sızdı. Qamişlolu bir yurtsever olan Remedanê Kabreş'in evinde barınan Kawa örgütünün 6 yöneticisiyle birlikte Kabreş ailesinden 6 kişi olmak üzere toplam 15 kişi katledildi. Katliamın tanıkları, bir kişinin evin dışında yolda katledildiğini anlatıyor. Bu nedenle kimi kaynaklarda Qamişlo katliamında 16 kişinin katledildiği bilgisi yer alıyor.
12 Aralık 1980 yılında inkarcı, sömürgeci faşist Türk devleti Rojava Kürdistanı'nın Qamişlo kentinin Çarnık köyünde Kawa örgütü yöneticilerine dönük bir katliam gerçekleştirdi. Bugün katliamın 43'üncü yılı. Faşist inkarcı Türk devletinin Kürt halkına düşmanlığı Rojava Kürdistanı'nda olduğu gibi dört parça Kürdistan'da yeni katliamlar, saldırılarla sürüyor.
12 Eylül askeri faşist darbesiyle birlikte sömürgeci Türk devleti, devrimci-komünist örgütlere ve yurtseverlere dönük tutuklama furyası başlattı. Yurtseverler, devrimciler, komünistler zindanlara dolduruldu. Sokak infazları bir yandan sürerken bir yandan zindanlarda katletmeye dönük saldırılar hız kazandı. Politik özgürlük gasp edildi, her türlü demokratik hak yasaklandı.
Türkiye ve Bakurê Kürdistan'da sürdürdüğü katletme politikasını sınır ötesine de taşıyan sömürgeci faşist Türk devleti Rojava'nın Qamişlo kentinde 12 Aralık 1980 tarihinde Esad rejiminin istihbarat örgütü Muhaberat'ın da desteğiyle bir katliama imza attı.
Sömürgeci faşist Türk devletine bağlı kontra güçler, 12 Aralık 1980 akşamı Kuzey Kürdistan'ın Mardin kentine sınır olan Qamişlo'ya sınır tel örgülerini keserek sızdı. Qamişlolu bir yurtsever olan Remedanê Kabreş'in evinde barınan Kawa örgütünün 6 yöneticisiyle birlikte Kabreş ailesinden 9 kişi olmak üzere toplam 15 kişi katledildi. Katliamın tanıkları, bir kişinin evin dışında yolda katledildiğini anlatıyor. Bu nedenle kimi kaynaklarda Qamişlo katliamında 16 kişinin katledildiği bilgisi yer alıyor.
Bu infaz saldırısında Kawa Merkez Komitesi (MK) üyesi Hüseyin Arslan, Askeri Konsey üyesi Mehmet Emin Mutlu, Kawa Kadın Komitesi sorumlusu Necla Bakşi, Kawa üyeleri Mehmet Dursun, Müslüm Yıldız ve Hüseyin Ateş katledildi. Necla Bakşi katledildiğinde hamileydi.
Kabreş ailesinden, Remedanê Kabreş, Azad Kabreş, Henîfa Kabreş, Şikrî Kabreş, Xoşnav Kabreş, Emîne Remedan, Ebdulkerîm Kabreş, Ferhad Ebdulkerîm Kabreş ve Kawa Ebdulkerîm Kabreş'in katledilirken, aileden iki çocuk ise katliamdan tesadüf eseri sağ olarak kurtuldu.
Katliam sırasında evde bulunan Kawa üyesi Heybet Açıkgöz vücuduna isabet eden 16 mermiye rağmen yaralı olarak kurtuldu. Sayısız kez ameliyat geçirmiş olmasına rağmen bugün katliamın izlerini vücudunda taşıyor.
Heybet Açıkgöz, 12 Eylül faşist darbesi sonrası örgütlenmek ve Kürdistan'ın diğer parçalarında faaliyet yürütmek için Qamişlo'ya geçtiklerini söyleyerek, katliam saldırısının yapıldığı gün yaşananları şu sözlerle anlattı: "Qamişlo'da bir Kürt yurtseveri Remedanê Kabreş'in evinde kalıyorduk. O gece saat 20.00 sularında bir patlama sesi geldi ve etrafımız sarıldı. Tek bir silahımız bile yoktu. Ben ayaklarımı kapıya dayayıp sırtımı duvara verdim ki kapı açılmasın. Her yerden kurşun yağıyordu. Ne kadar sürdü bilemiyorum. Ama en fazla 4-5 dakika sonra ev alev aldı."
Halep ve Şam'da yaralı halde kelepçeli olarak Suriye zindanlarında esir edilen Heybet Açıkgöz, o dönem Suriye rejimi tarafından Türkiye'deki ihvancılarla (Müslüman Kardeşler) takas edilmek istendiğini de aktarıyor. Zindandan çıktıktan sonra Avrupa'ya giden Açıkgöz vücudunda hala katliamın izlerini taşıyor.
Katliama tanıklık eden Qamişlolu yurtseverler de, katliamın planlı ve Esad rejimi ile ortaklaşa yapıldığına işaret ediyor.
Katliamda yaşamını yitiren Remedanê Kabreş'in komşusu olan Mihemed Heci Seyîd katliamı yapanların yağmurlu bir gecede sınırı geçerek Kabreş'in evine yöneldiklerini belirterek istihbarat bilgilerinin net olduğunu söylüyor.
Heci Seyîd, "Suriye devletinin bilgisi olmadan böyle bir şey yapmaları imkansız" diyerek işbirliğine dikkat çekiyor. Saldırı sonrası eve gittiklerinde bir kişi dışında herkesin katledildiğini belirten Seyîd, "Ev olduğu gibi yanmıştı. Daha sonra misafirlerin cenazeleri Türkiye'ye gönderildi. Kabreş ailesinden katledilenler ise burada defnedildi" diye anlatıyor.
Görgü tanıkları, Türk devletinin tetikçilerinin katliamı evle sınırlı tutmadığını, yolda önünü kestikleri gencin Remazan Kabreş'in oğlu olduğunu öğrendikten sonra onu da silahla katlettiklerini anlatıyor.
Görgü tanıklarından Zeynep Şero da, evin etrafının sarıldığını, bombalar, silahlarla saldırdıklarını söyleyerek, "Hiçbirimiz başımızı evden bile çıkaramadık. Bazıları yardıma koşmaya çalıştı ama onlara da kurşun sıktılar" diyerek anlatıyor.
Dersîm, Koçgîri, Zîlan deresi katliamlarında olduğu gibi Qamişlo katliamı da Türk devletinin Kürt halkına ve öncülerine düşmanlığını gösteriyor.
Yönetmen Kerem Tekoğlu, Qamişlo'da Türk devletinin Kawa örgütü yöneticilerine dönük gerçekleştirdiği bu katliamı, Şeva Reş (Kara Gece) belgeseli ile yıllar sonra ele aldı. Tekoğlu, belgeseli, katliamdan yaralı kurtulan, aylarca Hesekê ve Qamişlo hastanelerinde tedavi gören Heybet Açıkgöz'ün anlatımlarına dayandırdıklarını söylüyor.
Katledilen 6 Kawa yöneticisinin üçünün mezar yeri ise bilinmiyor. Mezarların nerede olduğu yönetmen Tekoğlu'nun belgesel çalışmaları sırasında ortaya çıkıyor. 3 devrimciden birinin tek başına diğer ikisinin ise birlikte Nusaybin'de defnedildiği bilgisine ulaşılıyor.
Katliamda yaşamını yitiren Necla Baksi'nin abisi yazar Mahmud Baksi, katliamın tanıklarının anlatılarına dayanarak belge tarzı kitap çalışması yaptı. Böylelikle sömürgeci faşist Türk devletinin ve Esad rejiminin ortaklığında işlenen katliamın unutulmasına karşı bir tarihsel bellek oluşturulmasına katkı sunmuş oldu.
Sömürgeci faşist Türk devleti Esad rejiminin işbirliğiyle gerçekleştirdiği katliamın üzerine örtmek için, "devrimci örgütler arasında çatışma" yalanına sarıldı. Bir dönem bu kara propaganda başarılı oldu. Fakat katliam gerçeği JİTEM'in eli kanlı katillerinden Cem Ersever'in itiraflarıyla teyit edilmiş oldu.
Soner Yalçın'ın, "Binbaşı Cem Ersever'in İtirafları" adlı kitabında Ersever bu katliamı şu sözlerle itiraf ediyor: "Dönemin Mardin Belediye Başkanı albay Aytekin Özen'in yönetiminde Qamişlo'ya gittik, 15 Kawacı'yı öldürüp geldik."
Kürt devrimcilere dönük işlenen bu katliam Rojava devrimi sonrası katliamın gerçekleştiği sokak ve caddeye katledilen Kawa örgütünün yöneticilerinin isimleri verilerek belleklere kazıldı. Hem katledilen Kürt devrimcilerin adları devrim topraklarında yaşatılıyor hem de sömürgeci Türk devleti ve Esad rejiminin işlediği suçların unutulmasına izin verilmiyor.