23 Kasım 2024 Cumartesi

'Ankara saldırısında hedef ESP ve Figen Yüksekdağ'dı'

Avrupa Birliği'nin gizli servisi EUINTCEN, hazırladığı "gizli" bir raporda, 20 Temmuz Suruç katliamı ile 10 Ekim 2015'teki Ankara katliamı arasında benzerlikler olduğunu, Ankara katliamında hedefin ESP ve HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın olduğunu belirtildi.
Ahval, bugüne kadar gizli kaldığı belirtilen, 13 Ekim 2015 tarihli EUINTCEN raporuna ulaştıklarını yazdı. Siteye göre bu rapor, Ankara katliamından bir kaç gün sonra EUINTCEN'in AB içindeki en üst düzey karar mekanizmalarına gönderildi.
 
"Çok gizli" olduğu ifade edilen istihbarat raporunda, 20 Temmuz 2015'te 33 kişinin hayatını kaybettiği Suruç katliamı ile Ankara katliamı arasında da bir bağlantı kuruluyor. Ahval'a göre EUINTCEN iki katliam arasında "devamlılıktan" söz ederken, şu tespitleri yapıyor:
''Ankara bombacılarının hedefinde ESP de vardı. ESP'nin kurucuları arasında HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da bulunuyordu. Ankara saldırısı, 1 Kasım'da tekrarlanacak parlamento seçimleri için yapılan yoğun seçim kampanyaları ve hükûmetin PKK'ya yönelik sürmekte olan şiddetli askeri harekâtları sırasında gerçekleşti.
 
''Suruç ve Ankara saldırıları arasında benzerlikler bulunmakta. Her iki bombalı saldırıda da kalabalıklara yönelik polis koruması yetersizdi ya da hiç yoktu. Her iki mitingde de ESP bulunuyordu. İki miting de Kürtlerle ilgiliydi. Hem Suruç hem de Ankara saldırısında şüpheli DAEŞ'ti..."
 
''Ankara'da Kürt barış aktivistlerinin yer aldığı bir mitinge yönelik bombalı saldırıların sorumluluğu, muhtemelen, Türkiye'nin Suriye ve Irak ile olan uzun sınırları boyunca faaliyet gösteren DAEŞ teröristlerinin üzerine kalacaktır. Fakat 1 Kasım'da gerçekleşecek genel seçimlerin yakınlığı, muhalefet partileri arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğündeki sert hükûmet politikalarını destekleyen güçlerin saldırıya karışmış olabilecekleri yönündeki şüpheleri artırdı."
 
AKP ANKARA KATLİAMI'NDA IŞİD'İ GÖREVLENDİRDİ
 
EUINTCEN'in ulaştığı sonuç şöyle özetleniyor:
"Saldırının tarzı ve/ya biçimi (intihar bombacılarının kullanılması) DAEŞ'e işaret etmekte. (Ancak) Göstericileri taşıyan otobüslerde arama yapılmaması, devasa bir mitingde polisin neredeyse tamamen yokluğu gibi koşullar göz önüne alındığında, bu olayda AKP bünyesindeki güçlerin DAEŞ militanlarını özel olarak görevlendirdiğine inanmak için makul sebep var."