Amed'de Efrin Newroz'u

 

OHAL yasaklarını her yıl olduğu gibi bu yıl da ilk kadınlar aştı. 8 Mart hazırlıkları sırasında kadınlar önce polis ablukasına rağmen sokaklarda kitle çalışması yaptı ve ardından binler olup İstasyon Meydanı'nı doldurdular. Tek bir basın açıklamasının bile yapılamadığı, bildiri dağıtımlarının uzun süredir gerçekleştirilemediği Amed sokakları kadınların öncü iradeleri ile özgürleştirildi. "Jin jiyan azadi" sloganı bir kez daha yaşamla ve politikayla buluştu.

 

OHAL yasaklarının en katı uygulandığı ve sokaklarında sıkıyönetim görüntülerinin eksik olmadığı Amed'de günlerdir HDP'nin öncülüğünde Newroz çalışmaları yürütülüyordu. Milletvekilleri ve parti yöneticileri, üyeleri tutuklansa da, binlerce aktif politika yapan insan hapishanelere doldurulsa da, iki gün önce Erdoğan işgal ordularının komutanı edasıyla gelip AKP kongresinde Kürt halkına meydan okusa da faşizm bir şeyi bir türlü başaramıyordu: Kürt halkında ve öncülerindeki özgürlük tutkusunu yok etmeyi.

 

Kentin her tarafı Newroz'a çağrı pankartları ile süslendi. HDP, DBP, ESP, PSK gibi partilerin caddelere bakan balkonlarına Newroz pankartları asıldı. HDP binalarından günlerce hoparlör ile çağrılar yükseldi. Amed milletvekillerinin öncülüğünde bildiri dağıtımları ve esnaf ziyaretleri ile halk Newroz'a davet edildi. Son 3 gün kala HDP, DBP ve sosyalist yurtseverlerin katılımıyla başta Bağlar, Şehitlik ve Gaziler olmak üzere bir çok mahallede Newroz ateşleri yakıldı.

 

Efrin işgaline karşı aynı gün DTK'nın çağrısı ile Amed'deki 77 parti, DKÖ ve sendikanın yan yana gelerek Efrin işgalini tanımadıklarını ve Efrin ile dayanışmayı büyüteceklerini ilan etmeleri, işgal karşıtı mücadelenin startı olarak Newroz'u adres göstermeleri ve HDP'nin 20 Mart'ta grup toplantısını Amed'de yapması da 2018 Newroz iradesini güçlendirdi.

 

Bugün sabahın erken saatlerinden itibaren Amed halkı 7'den 70'e Newroz alanına aktı. Polisin 'güvenlik önlemleri'ni her zamanki gibi ‘abartması'ndan dolayı Newroz alanına gelmek isteyenler kilometrelerce yol yürümek zorunda kaldı. Ama hiç kimse bunu dert etmedi. Çünkü sokak eylemleri ve basın açıklamalarında bir araya gelme koşulunun eskisi gibi olmamasının birikmişliği ve AKP/Saray faşizmine olan öfkeyi dışa vurmak için Newroz'u bekliyordu Amed halkı.

 

Sabahın erken saatlerinden itibaren Newroz alanı ve etrafındaki çimenlikler dolmaya başladı. Ulusal kıyafetleri ile gelen kadınlar, gerilla kıyafetli gençler ve pikniğe gelir gibi gelen aileler, Amed halkının renkliliğini yansıtıyordu. Bir yandan hayat olağan akışı ile devam ederken diğer yandan daha büyük mücadeleler için güç biriktiren bir halk gerçekliği ile karşı karşıyayız. Nitekim ilerleyen saatlerde bu duygumuz daha da güçlendi.

 

OHAL, siyasi soykırım operasyonları, kayyum siyaseti, Sur'da yıkım ve rantsal dönüşümle kentin dokusunun değiştirilmeye çalışılması, sokaklardaki işgal görüntüsünü andıran asker-polis varlığı, her türlü basın açıklaması veya kapalı mekandaki basın toplantısını terörize etme çabaları yalnızca Amedlileri dönemsel olarak geri çekilmeye zorlayabiliyor. Ancak onları ne Özgürlük Hareketi çizgisinden ne de HDP'den uzaklaştırabiliyor. Efrîn işgali ile Amed halkının canını acıtabiliyorlar, Efrîn ile dayanışma eylem ve açıklamaları yapanları tutuklayabiliyorlar ya da tepkinin sokağa taşmasını engelleyebiliyorlar ama Amed ile Efrîn halkı arasındaki duygusal ve ideolojik bağı kopartamıyorlar. Bugün Amed'de (Van'dan Cizre'ye, Batman'dan Urfa'ya, Nusaybin'den Antep'e kadar tüm Kürdistan'da) Newroz'un Efrîn Newrozuna dönüşmesi bunun en büyük kanıtıdır.

 

Kürsüden Efrîn Kanton Yönetimi'nin direniş ve dayanışma mesajının okunması Amed Newrozunun en coşkulu anıydı. O an ve sonrasından en çok atılan iki slogandan biri "Bijî berxwedana Efrînê" oldu. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Ahmet Türk ve diğer tüm konuşmacılar Efrîn'i selamladılar. Ancak Efrîn ile dayanışmayı büyütme ve direnişi yayma çağrısından ziyade bolca müzakere sürecine atıf ve barış söylemi ile AKP'den hesabı seçimlerde sorma mesajı verdiler. Bu mesajların kitlede bir karşılık bulduğunu söylemek ise güç!

 

Konuşmacıların Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecriti protesto etmeleri kitleden büyük bir destek aldı. Ancak önceki yılların aksine kürsüde ve alanda bir tek Öcalan posterinin olmaması son derece çarpıcıydı. Aynı zamanda geçmiş yıllardan alışık olunan PKK bayrakları da alanda yoktu. Tüm bunlara rağmen alanda en çok atılan ikinci slogan "Bijî serok Apo" oldu. Hatta bir ara yüzlerce genç bariyerleri aşarak kürsünün önüne gelip bu sloganı attı. Aynı zamanda gençlerin Efrîn sloganlarını orada atması ve büyük bir öfke ile "Katil Erdoğan" sloganını haykırması kürsüden sıkça dile getirilen barış ve müzakere çağrılarına bir yanıt olarak da okunabilir. Zira bu durum alandaki bağımsız her gözlemci için çok barizdi; kürsüde barış ve müzakere, alanda öfke ve direniş havası hakimdi.

 

Önceki yılların aksine sosyalist sol ve Kürdistani partilerin hiçbirinin bayrağı alanda dalgalanmadı. Yalnızca Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) ve sosyalist yurtsever Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin (ESP) bayrakları göze çarpıyordu. Polis noktasında Sosyalist Kadın Meclisleri'nin (SKM) bayrakları alana alınmadı. Kürsüde konuşma yapan herkes geçen yıl Newroz alanına girerken katledilen Kemal Kurkut'u andı. Alanda "Kemal Kurkut ölümsüzdür" sloganları da yükseldi. Ayrıca "Her yer Newroz her yer direniş", "Jin jiyan azadi", "Şehid namirin", "Bijî PKK yaşasın MLKP", "Efrîn'de düşene dövüşene bin selam", "Demirci Kawa'nın askerleriyiz" sloganları da atılan Newroz kutlamalarında halaylar hiç durmadı.

 

Baharın tüm güzelliği ile Amed'e geldiği, doğanın yeşillendiği 2018 Newroz günü başladığı gibi coşku ile sona erdi. Sokaklarından, iş yerlerinden, tarlalarından ve okullarından aynı amaç için Newroz meydanına akanlar tek bir yürek olduklarını bir kez daha hissetmenin enerjisi ile alandan ayrıldılar. Kitle dağılırken bir yandan halaya doyamayanlar gruplar halinde halayı sürdürürken, şehre doğru dağılan insanlar "Bijî serok Apo" sloganı atıyordu. Öyle ki polis noktasından geçerken bile sloganlara devam eden gençlik grupları vardı. Havaalanı kavşağından Yenişehir Mezarlığı'na doğru dağılan gruplara polisler defalarca saldırdı. Sivil polislerin yolun ortasında araçlarından inip havaya ateş etmeleri kısa süreli bir panik yaratsa da çok geçmeden yeniden insanlar yolun iki tarafından yürüyüşe devam etti. Polisin tacizleri devam etse de Kawa'nın torunları Amed'in binlerce sokağına doğru ağır ve emin adımlarla yürüdüler. Amedlilerin yeni bir buluşma veya serhildan anına kadar o sokaklarda her zaman olduğu gibi öfkesini ve özgürlük umudunu büyüteceğine hiç kimsenin şüphesi olmasın!