1 Mayıs ve seçim mücadelesi

Seçim mücadelesi ve taktiğinin ilk uğrağı 1 Mayıs, ikinci uğrağı 14 Mayıs'tır. 1 Mayıs, devrimci coşku ve güç-gövde gösterme uğrağıdır. 1 Mayıs'ı kazanmak demek, bu siyasal güç gösterilerini en kitlesel biçimde örgütlemek, alanlarda gövde gösterileriyle faşist şeflik rejimine meydan okumak demektir. 14 Mayıs, seçim mücadelesinin ikinci uğrağıdır. Adaylar etrafında örgütlenme, bugüne kadar en atıl kalan insanımızı dahi işlevlendirme, tüm tabanımızı harekete geçirme, herkese görev-iş verme örgütsel perspektifi muhakkak yüksek bir iradeyle uygulanmalıdır. Aday Gönüllü Ağları örgütlemek, geniş kitlelerle temas ve bağlanmanın çok önemli ve verimli yoludur.

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu yıl 1 Mayıs'a seçim konjonktüründe gidiyoruz. Seçim mücadelesinin yeni bir etabına girildi. Adayların belirlenmesi ve seçim bildirgelerinin peş peşe kitlelere ilan edilmesiyle süreç yeni bir boyuta yükseldi. Bir yandan kitle buluşmaları ve mitingler, diğer yandan seçim bürolarının açılışı sürüyor. Seçim faaliyetlerinde belirgin bir biçimde yükselen bu ivme önümüzdeki bir aylık dönemin durmadan artacak temposunu ve siyasal çalışma yoğunluğunu şimdiden haber veriyor. Bu bir aylık siyasal mücadele sürecinin özellikli bir siyasal kampanya yoğunluğu karakterinde geçeceği aşikardır. Önümüzdeki siyasal kampanya döneminin çoklu mücadele görevlerinin iki etabı olacak.

1 Mayıs, bu mücadele döneminin ilk etabını ve önemli bir dönüm noktasını belirliyor. Siyasal güç ve hegemonyanın özel anlam ve işlev kazandığı böylesi politik süreçlerde, 1 Mayıs kutlama ve gösterilerinin önemi kat kat artacaktır. Pekala öngörülebileceği gibi bu yıl 1 Mayıs meydanları seçim atmosferi ve seçim ittifaklarının hegemonya mücadelesinin alanları olacaktır. Devrimci sosyalistler için seçim mücadelesinin 1 Mayıs'a kadar olan etabı, ikili yanı ve görevleri olan bir süreçtir. 1 Mayıs faaliyeti, kaçınılmaz bir biçimde seçim çalışmasıyla iç içe geçecektir. Siyasal mücadelenin ana gündem konusu olarak seçim çalışması bu sürecin belirleyenidir.

Seçim mücadelesi ve taktiğinin ilk uğrağı 1 Mayıs, ikinci uğrağı 14 Mayıs'tır. Birinci uğrak 1 Mayıs meydanlarında, sokaklarda siyasal güç ve gövde gösterileriyle ifade bulacaktır. Dolayısıyla 1 Mayıs uğrağı, devrimci coşku ve güç-gövde gösterme uğrağıdır. İşçi sınıfı ve tüm ezilenlerin faşist şeflik rejimine karşı siyasal öfke eylemini ve birikmiş bilincini yansıtacaktır. 1 Mayıs'ı kazanmak demek bu kitlesel siyasal güç gösterilerini en kitlesel biçimde örgütlemek, alanlarda gövde gösterileriyle faşist şeflik rejimine meydan okumak demektir. Bütün bölük ve ittifaklarıyla emekçi sol hareketimiz, burjuva restorasyoncu Millet İttifakıyla ayrışan bir çizgide siyasal gövde olarak 1 Mayıs mitinglerini faşist şefe karşı siyasal öfke gösterilerine dönüştürmeyi hedeflemeli ve başarmalıdır. Kitlesel, görsel, siyasal içerik mesajları güçlü ve görkemli 1 Mayıs gösterileri başarılabilir. Bunun tüm koşulları ve imkanları önümüzde ve realize edilmeyi beklemektedir. Bugünden 1 Mayıs mitingleri için kitle çalışması ve seferberliğini örgütlemek ve başarıyı hazırlamak gerekiyor. Öte yandan kesinlikle 1 Mayıs meydanlarının söz ve eylem hakimiyeti burjuva restorasyoncu güçlere bırakılmamalıdır. Mitinglerin burjuva restorasyoncu CHP'nin doğrudan ve dolaylı hegemonyasına terk edilmesine izin ve olanak tanımak emekçi solun kendi varlığının inkarı anlamına gelecektir. 1 Mayıs alanlarında emekçi solun birleşik antifaşist duruşu ve gücü damga vurmalıdır. Devrimci sosyalistler bu perspektif ışığında birleşik mücadele cephelerinde ve mevzilerinde antifaşist 1 Mayıs gösterilerinin hazırlanmasını gündemleştirmeli ve ortak örgütleme biçimlerini zorlamalıdır.

14 Mayıs, seçim mücadelesinin ikinci uğrağıdır. Bu uğrak, siyasal kararlılık ve sert çarpışma momentidir. Tüm analizler ve öngörülerle daha önce döne döne vurguladığımız gibi, 14 Mayıs seçim sonuçlarıyla yeni çatışmalara gebedir. Seçim sonuçlarının faşist şef tarafından tanınmamasını, halklarımızın iradesinin hile ve zorla gasp edilmesini beklemeli ve buna göre çok yönlü hazırlıklar yapılmalıdır. Merkezinde antifaşist halk komite örgütlenmelerinin yer aldığı bu örgütlenme ve hazırlık 1 Mayıs faaliyetleri sürecinde özel olarak ele alınmalıdır.

Devrimci sosyalistlerin seçimler mücadelesi ve taktiği bağlamında 1 Mayıs çalışması seçim kampanyasının özel görev başlığıdır. Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki 1 Mayıs taktiğimiz bu temel perspektifle somutlanmalı ve realize edilmelidir, edilecektir. Kabul etmek gerekir ki, emekçi sol hareketin örgütlemesini üstlendiği ve katıldığı yaygın 1 Mayıs mitingleri ister istemez birer seçim mitingine dönüşecektir. Bu siyasal öngörü ve gerçeklik zeminine basarak 1 Mayıs örgütlenmesi ve hazırlığı yapılmalıdır. Bu süreç ve çalışmanın titiz bir planlama somutluğuyla ele alınması gerekir. Tüm alanlarda seçim mücadelesi ve faaliyetiyle 1 Mayıs çalışmalarını iyi ayrımlamak, tanımlamak ve planlamak, çalışmaların verimi ve başarısını güvenceleyecektir.

İstanbul 1 Mayıs taktiği ve faaliyeti ise toplam siyasal parti faaliyeti bakımından bu sürecin en can alıcı siyasal halkalarından biri olagelmiştir. Ayırt edici özellikleriyle İstanbul 1 Mayıs'ının her dönem özel bir anlamı ve siyasal işlevi olmuştur. Bugünkü koşullarda da İstanbul 1 Mayıs'ının özel bir siyasal muharebe olma durumu değişmiş değildir. Bu yıl bu özel siyasal çarpışmanın bir ayağı yine 1 Mayıs miting alanında yansımasını ve yankısını bulacaktır. Diğer yandan, faşist rejimle süregelen Taksim mücadelesi muhakkak ki sürdürülecektir. Taksim, 1 Mayıs alanıdır ve Taksim'i yeniden kazanmak vazgeçilmez bir mücadele konusudur, işçi sınıfı ve tüm ezilenler için siyasal özgürlük mücadelesinin temel bir çizgisi ve göstergesidir. Devrimci sosyalistler Taksim 1 Mayıs alanını özgürleştirme devrimci mücadele çizgisinde sonuna değin ısrar edecek ve eylemli biçimde sürdürecektir. Seçim mücadelesi düzeni ve temposu içinde 1 Mayıs çalışmalarını propaganda, ajitasyon ve eylem boyutlarında yaratıcı biçimde pratikleştirecektir. Seçim çalışmalarının doğal bir teması olarak 1 Mayıs kendi özgün karşılığını bulacaktır. Seçim mücadelesi ve düzeni içinde 1 Mayıs taktiğimiz kitlelere taşınmalı ve en verimli biçimde örgütlenmelidir. Kitlesel, coşkulu, disiplinli, siyasal görselliği yüksek bir devrimci parti gerçekliği tüm 1 Mayıs alanlarına yansımalıdır.

Devrimci sosyalistler, hızla seçim mücadelesi konumuna geçmiştir. Birleşik cephe partimizin örgütsel yığınak ve dizilişinde yerini almıştır. Seçim mücadelesi güç teksifi, adaylar etrafında çalışma düzeni alma ve seçim bürolarında üslenme ekseniyle somut perspektif ve plana büründürülmüştür. Dolayısıyla seçim çalışması belli bir tempo ve coşkuyla halihazırda başlamıştır. Yoğunlaştırılmış siyasal çalışma düzenine geçilmiştir. Seçim komiteleri ve koordinasyonları bu sürecin temel örgütleridir. Bu aşamada ivedilikle devrimci-sosyalist adaylar etrafında yoğun siyasal çalışma tarzı kurmak ve etkili bir çalışma düzeyi kazanmak öncelikli görev olarak devrimci sosyalistlerin önünde durmaktadır.

Adaylar etrafında örgütlenme, bugüne kadar en atıl kalan insanımızı dahi işlevlendirme, tüm tabanımızı harekete geçirme, herkese görev-iş verme örgütsel perspektifi muhakkak yüksek bir iradeyle uygulanmalıdır. Somut hedeflere bağlı çalışma ve örgütçü inisiyatifimizin serpilip gelişeceği böylesi bir dönemde devrimci sosyalistler birebir çalışmayla verimli ve kalıcı ilişkiler yaratmayı hedeflemelidir. Kendi örgütçülük başarısını buralardan kurmalı ve ölçmelidir. Sözgelimi İstanbul'da 21 ilçede konumlanan devrimci sosyalistlerin bu alanlarda kalıcı ilişki ağları geliştirme hedefi ve buna uygun çalışma tarzını kurması olmazsa olmaz bir koşuldur. Aday Gönüllü Ağları örgütlemek geniş kitlelerle temas ve bağlanmanın çok önemli ve verimli yoludur. Her adayımız için Gönüllü Ağları örgütlemek muhakkak başarılmalıdır. En yakın dönemde Deprem Gönüllü Ağları olumlu deneyimi tüm canlılığıyla hatırlanmalıdır ve güncellenebilmelidir.

Öte yandan alan genişletme, süreç içinde çalışmaların dağıldığı kentlerde yeniden parti çalışması inşa etme devrimci sosyalistlerin özellikle sınanacağı bir görev olacaktır. Seçim mücadele deneyimi, yeteneği ve kapasitesinin bütün yönleriyle kullanılacağı bu süreçte, çok yönlü ve girift görevlerin başarıyla yerine getirilmesi hiç kuşkusuz örgütsel önderlik ve yönetim düzeyini yükseltmekle elde edilecektir. Bu mücadelede görev alan tüm yoldaşlar, yoğunluğu yüksek gündelik faaliyetin gerektirdiği günlük çalışma planı, disiplini ve yönetimi kurmalıdır. Seçimler sürecinin açığa çıkaracağı envai çeşit olanağı siyasal ve örgütsel devrimci güce dönüştürmek devrimci sosyalistlerin hünerli ellerindedir. Şimdi coşkuyla ve devrimci iddiayla olanaklara hücum etmenin, kitleler içinde partiyi inşa etme ve büyütmenin zamanıdır.

*İşçi Sınıfı ve Ezilenlerin Sesi ATILIM gazetesinin 14 Nisan tarihli 111. sayı başyazısı.