26 Eylül 2024 Perşembe

YDG 13. Konferansı: Gökkubbenin altında kaos var

13. konferansını gerçekleştiren YDG, "Ezilenlerin öfkesinin yarattığı isyan dalgasından çıkaracağımız derler bizler için önemli bir mesaj içermektedir" dedi.

Yeni Demokrat Gençlik (YDG), "Yeniyi yaratma sürecinde fırtınalar ve damlalar" şiarıyla 13. konferansı başladı. Taksim Hill Otel'de düzenlenen konferansta salona "Bütün fırtınalar küçük bir damla ile başlar", "Gökkubbenin altında kaos var", "Yeniyi yaratma sürecinde fırtınalar ve damlalar" şiarlı pankartlar asıldı.

SGDF, Dev-Güç, Sosyalist Öğrenci Hareketi, Köz temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen konferans devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşu ile başladı. YDG adına yapılan açılış konuşmasında, "Coğrafyamızda yarım asra yaklaşan mücadelelerin halkalarından biri olan YDG'nin halk gençliğini Demokratik Halk Devrimi perspektifi ile örgütleme ve devrime kanalize etme iddiasıyla adımladığı yol, geride bıraktığımız uzun yılar, önemli bilgi, birikim, deneyim ve derslerle dolu bir tarihi ifade temektedir aynı zamanda. Mücadelenin yengi ve yenilgilerle dolu uzun erimli bir süreç olduğunun bilinci ile 'kendi gerçekliğimizin gözüne korkmadan bakabilmeyi' bu uzun yıların biriktirdiği deneyimlerle öğrendik. Bu yıllarda içinde bulunduğumuz anın ihtiyaçlarına cevap olma, gerçeklerine ayna tutma hedefiyle örgütlediğimiz konferanslarımızın da içeriği bu durumun bir yansıması olarak biçim aldı" denildi.

Devletin ezilen milyonlara çok yönlü saldırılarını dizginsizce sürdürdüğü, ezilenleri alternatif yaşam arayışına yönlendirme ve bu eksende örgütleme iddiası taşıyan devrimci öznelerin mevcut durumu geniş çerçevede bir tartışmayı hak ettiği kaydedilen konuşmada, şu ifadeler yer aldı: "Bizler dünyadaki ve ülkedeki somut durumu ele alırken unun bir parçası olarak nasıl bir devrimci profile ihtiyaç olduğunu da ortaya koyabilmeliyiz. Ezilenlerin öfkesinin yarattığı isyan dalgasından çıkaracağımız derler bizler için önemli bir mesaj içermektedir. Bu mesajları doğru okuyabilmek, tartışma ve yönelimlerimizin ana eksenini kitle hareketlerinin içerisinde öğrenebilen, bu hareketleri bütün yönleriyle okuyabilen ve bu okumalar üzerinden geleceği planlayabilen bir devrimci kimlik kazanmakla mümkün olacağını görüyoruz. Bu gerçekliği doğru okuyabilmek ve bir yansıması olarak içinde bulunduğumuz anın gerçeklerine ve ihtiyaçlarına yanıt olabilecek bir politik eksen oluşturabilmek için konferansı da bir araç olarak gördüğümüz altını çizmeliyiz. Bu hedefe bizi yakınlaştırma amacı ile örgütlediğimiz 13. konferansımıza hepinizi tekrar hoş geldiniz."

YDG'nin mücadele tarihinin aktarıldığı sinevizyon gösteriminin ardından divan seçimi yapıldı.

ÖZKİRAZ: KOMÜNİSTLER TEREDDÜTSÜZCE AYAKLANMANIN ADIMI OLMALI
Ardından söz alan SGDF Eşbaşkanı Alev Özkiraz, AKP-MHP faşizminin, ekonomik krizle birlikte politik özgürlükler sorunun bir türlü aşamadığını ve gittikçe dibe çöktüğüne işaret etti. Dünyada halkın ayaklandığını ve bu ayaklanmaların gittikçe kuvvetlendiğini, gençliğin buna öncülük yaptığının altını çizen Özkiraz, "Ayaklanmaların adımlarını öncülleyen bizler olarak 'ne yapmalıyız?' sorusuna yanıt olmalıyız. Komünistler tereddüt etmeden ayaklanmaların adımı olmalı. Faşizmin koşullarının yıkıcılığını görenler olarak birleşik mücadeleyi bir kez daha vurguluyor, konferansınızı selamlıyorum" ifadesini kullandı.

DEV-GÜÇ adına yapılan konuşmada ise emperyalist ve sömürgeci devletler arasında yaşanan çelişkiler ile devrimci iradenin yaşanan gelişmeyi doğrudan etkilediği belirtildi. Konuşmada, "Dünyanın birçok yerinde özgürlük mücadelesi veren kadınların eylemini Türkiye'de biz devralıyoruz. Kadınların kurtuluş mücadelesinin direnişte olduğunu vurguluyoruz" denildi.

HER MÜTEVAZİ ADIM BİR KIVILCIM NİTELİĞİDİR
SÖH adına yapılan konuşmada, "Bugün burada açığa çıkan irade, Şeyh Bedreddin'den Paramazlara, Komünist önder Kaypakkaya'dan tarihsel birikimin açığa çıkardığı iradedir" denildi. Dünya çapında kapitalist sistemin kriz içinde olduğu kaydedilen konuşmada, "Biliyoruz ki, kadın mücadelesine devrimci mücadeleye Kürt ulusuna karşı yapılan her saldırı dünyadaki krizde olan tekelci kapitalist sistemi muhafaza etmek adına yapılan saldırılardır" denildi. Her mütevazi adımın bir kıvılcım niteliği taşıdığı ifade edilen konuşmada, YDG'nin 13. konferansı selamlandı.

Son alarak KÖZ adına yapılan konuşmada şu ifadeler yer aldı: "Türkiye'de şuan hükümet devrimcilere, emekçilere, Kürtlere topyekun savaş açmış durumda. Gittikçe artık halktaki öfkeyi, ayaklanma isteğini arttırmakta. Ancak tüm bu öfkeye rağmen 31 Mart'ta ve 23 Haziran'da ders aldık. Solun büyük bir kısmı İmamoğlu'nun kuyruğuna gittiğini gördük. CHP ancak kitle hareketini sönümlendirmek için hareket eden burjuva partisidir. Biz KÖZ olarak devrimcilerin yapabileceği en önemli şeyin kitle hareketinin önünü tıkamaya çabalayanlara inat, eylem birliğini örebilmek olduğunu düşünüyoruz."

Konuşmaların ardından konferans, tartışmalarla sürüyor.