27 Eylül 2024 Cuma

Veli Der: Yüz yüze eğitime ara verilmesi bir kuşağı kaybetmek olur

Üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verilmesi ve KYK yurtlarının depremzedelerin barınma sorununun çözülmesi için kullanılmasına tepki gösteren Veli Der, derhal hayata geçirilmesi gerekenleri sıraladı.

Öğrenci Veli Derneği (Veli Der), depremin ardından üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verilmesine ilişkin açıklama yaptı. Kararın gerekçesinin depremde evlerini yitirenlerin barınma ihtiyacını karşılamak için KYK yurtlarının tahsis edileceğinin hatırlatıldığı açıklamada, "KYK yurtlarının böyle olağanüstü dönemlerde kullanılması düşünülebilir belki ama depremzedelerin barınma sorunun çözümü için birçok alternatif olanak varken, KYK yurtları en son düşünülmesi gereken yerler olmalıdır. İlk etapta eğitimi gözden çıkarmak adeta gençlerimizin geleceğini hedef almak ve kaosa davet çıkarmaktır. Bu zor zamanlarda dahi gençlerimizin, ülkemizin geleceği öncelenmeli üniversiteler açık kalmalıdır. Depremzedelerin barınması için diğer devlet olanakları kullanmalıdır" denildi.

Salgın hastalık döneminde okulların kapalı tutulmasının yol açtığı öğrenme kayıpları, sosyal ve duygusal uyum sorunları ile ne denli olumsuzlukları ortaya çıkardığı üzerinde ortaklaşılan bir tespit olduğu kaydedilen açıklamada, "Bu yıl üniversiteden mezun olacak gençler yalnızca 1.5 yıl yüz yüze eğitim görmüş olacaklar ki bu, bir kuşağı kaybetmek anlamına gelir. Şu an üniversite öğrencisi olan 2 ve 3 sınıflar pandemi ve deprem nedeniyle doğru dürüst eğitim almadan mezun olacaklar. Üniversiteler ve okullar sadece eğitim görülen yerler değil aynı zamanda sosyal ve duygusal ihtiyaçların giderildiği yerlerdir. Diğer taraftan Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi kısa ve uzun vadede ciddi olumsuzluklar yaratacaktır" ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, bir an önce hayata geçirilmesi gerekenler ise şöyle sıralandı:
🔹"Hayatın bir an önce normalleştirilmesi yönünde, travma sonrası stres bozukluğunun giderilmesi eğitim kurumlarının açık tutulması ile mümkündür. Tüm önlemler alınarak okullar ve üniversiteler açık tutulmalıdır.
🔹Afet Bölgesindeki üniversiteler çevrimiçi eğitim kapsamına alınabilir, deprem  bölgesi dışında kalan üniversitelerde öğretime bir an önce başlanmalıdır. Deprem bölgesindeki üniversiteler de öğrenim görenler öğrenciler, deprem bölgesi dışındaki üniversitelere geçici nakilleri yapılıp buradaki ailelerinin yanında misafir öğrenci olarak eğitime devam edebilirler.
🔹Afet bölgesindeki illerde orta ve ilköğretim öğrencileri için tek katlı (çadır, konteyner) okullarda bölgede psikososyal eğitim veren uzman görüşleri de alınarak uygun olan sürede eğitim başlamalıdır.
🔹Özellikle psikolojik danışmanlık ve rehber öğretmen kadroları artırılmalı, atamaları yapılmalı ve hızla bölgede çalışmalara başlatılmalıdır.
🔹Ülkemizde ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmen bulunmaktadır. Çok hızlı bir biçimde öğretmen ihtiyacı için atamaları yapılmalı, fiziksel olarak hazır olan tüm okullar hızla eğitime açılmalıdır.
🔹Afet bölgesinin ve ülkemizin yeniden normalleşmesinin uzun erimli bir süreç olduğunu ve birçok sorun ile karşı karşıya kalabileceğimizi biliyoruz. Bu süreçte, bu sorunlarla baş edebilmek için; başta bilim insanları, eğitim bilimciler, ruh sağlığı uzmanları, sosyal bilimciler, sendikalar, meslek odaları, üniversiteler, siyasi partiler ile ivedi olarak çözüm üretmek üzere kurullar oluşturmalı, bu zor zamanları ortak akıl ile aşmalıyız."