27 Eylül 2024 Cuma

Van'da 15 Şubat komplosu protesto edildi

PKK lideri Abdullah Öcalan'a dönük uluslararası komplonun 24'üncü yıl dönümünde Van'da eylem yapıldı. Eylemde, komplonun çözümsüzlüğü doğurduğu vurgulandı ve tecridin komplonun devamı olduğu belirtilerek tecride karşı ses çıkarma çağrısı yapıldı.

PKK lideri Abdullah Öcalan'a dönük uluslararası komplo 24'üncü yıldönümünde Van'da protesto edildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Örgütü binası önünde yapılan basın açıklamasına çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. "Em 15 Sibatê şermezar dikin" pankartının açıldığı eylemde açıklamayı Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İpekyolu İlçe Eşbaşkanı İdris Polat okudu. 15 Şubat komplosunun halkların ortak yaşamına karşı geliştirilen kapsamlı bir saldırı olduğunu kaydeden Polat, yaşanan tüm krizlerin ana sebebinin komplo olduğunu söyledi.

Ortadoğu halklarının çözümsüz bırakılmaya çalışıldığına dikkat çeken Polat, 9 Ekim 1998'de başlatılan komplonun Ortadoğu'ya dönük müdahalelerin de ilk adımı olduğunu ifade etti. Polat, "Ortadoğu halklarının ortak, eşit ve bir arada yaşamasını savunan Sayın Öcalan'ın bölgeden çıkarılmasında rol oynayan güçlerin tamamı o tarihten başlayarak fiziken de bölgeye yerleşmiş ve Ortadoğu'yu yangın yerine dönüştürmüştür. Halkların özgürlük ve eşitlik taleplerine pranga vuran bu girişim ile kaybeden Ortadoğu'nun mazlum halkları, inançları ve kültürleri olmuştur" ifadelerini kullandı.

Kürt sorununda çözümün anahtarının tutsak alındığını vurgulayan Polat, "Sayın Öcalan, daha ilk günden bu oyunu görmüş, boşa çıkarmak için bütün imkansızlıklarına rağmen bölgeyi tümden esir almayı amaçlayan bu yönelime karşı amansız bir mücadele vermiştir" dedi. Bu nedenle tecrit politikalarının devreye sokulduğunu kaydeden Polat, mutlak tecrit, Kürt halkına dönük saldırılar, Rojava devrimine karşı düşmanlığın komplonun devamı olduğunu belirtti.

"Tecrit, çözüme karşı geliştirilen uluslararası bir dayatmadır ve AKP komplocu güçler adına bu politikayı üstlenmeye, yürütmeye ve derinleştirmeye gönüllü olmuştur" diyen Polat, İmralı tecrit rejiminin hukuki, ahlaki ve vicdani bir karşılığı olmadığını dile getirdi.

Tecridin tüm toplum için bir tehlike olduğunu kaydeden Polat, şöyle devam etti: "Barış politikalarına dönülmeden krizden çıkış yoktur. Ülke kaynaklarının barışa ve refaha dönüşünün ilk koşulu bu tecrit sisteminin lağvedilmesidir. Toplumsal yaşamın her alanına sirayet eden tecrit sistemi, Kürt sorununa ilişkin demokratik ve barışçıl çözümü hedeflemiştir ve Türkiye'yi karanlığa mahkum etmeyi amaçlamaktadır."

Halkın her yerden tecride karşı ses yükselttiğini ifade eden Polat, "Bu sese kulak vermek vicdani ve ahlaki bir sorumluluktur. Türkiye ve bölge halklarının tarihsel ve stratejik ittifakı için 24 yıldır büyük bir mücadele veren Sayın Öcalan üzerindeki tecride karşı çıkmak, bununla mücadele etmek aynı zamanda Türkiye'nin krizlerden ve darboğazdan çıkması için verilen mücadeledir" dedi.