27 Eylül 2024 Cuma

Uzaktan eğitim kararı: Amaç dayanışma ve yan yana gelişin önünü kesmek

İktidarın deprem nedenli uzaktan eğitim ve KYK yurtlarının boşaltılması kararına tepki gösteren üniversite öğrencileri, krizlerin yeni krizler yaratılarak çözülemeyeceğini vurguladı ve amacın öğrencilerin dayanışma ve yan yana gelişinin önünü kesmek olduğunu söyledi.

6 Şubat'ta yaşanan Maraş merkezli depremler sonrası onbinlerce insan yaşamını yitirirken, yüzbini aşkın insan ise evsiz kaldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), depremzedelerin Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında barındırılması ve uzaktan eğitime geçilmesine karar verdi. Karar sonrası KYK yurtlarında kalan öğrencilerin eşyaları çöp poşetleriyle dışarı çıkartıldı, öğrenciler toplanmalarına imkan dahi verilmeden yurttan atıldı. Duruma tepki gösteren öğrenciler uzaktan eğitimin pandemide görüldüğü üzere öğrenciler üzerinde çok yıkıcı etkileri olabileceğini ve depremden zarar görenler için şartları elverişsiz KYK yurtları yerine oteller, kamu kurumlarına ait misafirhaneler ve boş konutların değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

GÜLTEKİN: KRİZLERİ YENİ KRİZLER YARATARAK ÇÖZEMEYİZ
KYK'ya bağlı Cevizlibağ Atatürk Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan İstanbul Üniversitesi öğrencisi Esma Gültekin, deprem sonucu gelişen mağduriyetin en büyük sebebinin koordinasyonsuzluk ve plansızlık olduğunu vurguladı. Öğrencilerin alelacele, önceden haber verilmeden KYK yurtlarından çıkarılmasının da benzer bir mağduriyet olduğuna işaret eden Gültekin, "Krizleri yeni krizler yaratarak çözemeyiz" dedi.

Kendisinin de KYK yurdunda kalan bir öğrenci olduğunu ve bir gecede çöp poşetleriyle yurdun önüne konulduğunu, 2 saat içinde yurdu boşaltmalarının istendiğini dile getiren Gültekin, "Kriz anında ilk vazgeçilen eğitim ve öğrenciler olmamalı diye düşünüyorum. Depremzedelerin barınma sorunu çok daha farklı şekilde çözülebilirdi. Uzaktan eğitim de süreç içerisinde hiç mantıklı bir seçenek değil. Bizler zaten eğitiminin büyük bir kısmını online olarak almış insanlarız ve bu bizim eğitimimizin niteliğini düşüren bir şey" ifadelerini kullandı.

'BU KARAR BİZİM DAYANIŞMAMIZA VURULMUŞ BİR BALTADIR'
Derhal verilen bu yanlış kararlar silsilesinden vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Gültekin, KYK yurtlarının depremzedeler için de uygun bir barınma yeri olmadığını ve devletin kamu kaynaklarını, misafirhaneleri, boş konutları depremzedeler için seferber etmesi gerektiğini kaydetti.

"Biz burada deprem haberini aldığımızdan beri gerek yardım toplama merkezlerinde gerek kriz masalarında dayanışmayı büyütmeye ve elimizden geleni yapmaya çalışırken bu verilen karar aslında bizim dayanışmamıza vurulmuş bir baltadır, bunun da farkındayız" diyen Gültekin, üniversiteleri kapatma kararının mantıksızlığına dikkat çekti. Uzaktan eğitim için şu an herhangi bir altyapı bulunmadığının altını çizen Gültekin, pandemi dönemi herkes evindeyken bile çok sayıda zorluk yaşanan uzaktan eğitimde depremzede öğrencilerin eğitime erişme imkanının olmadığını söyledi.

Gültekin, sözlerine şöyle devam etti: "Nitelikli eğitim hakkımızdır ve biz bunun için mücadele edeceğiz, verilen kararı kabul etmiyoruz. KYK'da kalan öğrenciler de kriz anında ilk vazgeçilen ve kapıya konulabilecek insanlar değillerdir. Biz bir eşya değiliz ve ilk krizde çöp poşetleriyle kapının önüne konulmayı hak etmiyoruz. Bir an önce bu karardan vazgeçilmesini istiyoruz."

TURAN: BAŞLICA AMAÇ ÖĞRENCİLERİN DAYANIŞMASININ ÖNÜNÜ KESMEK
Koç Üniversitesi öğrencisi Kevser Turan, üniversitelerde uzaktan eğitime geçilmesi ve KYK yurtlarının boşaltılması kararına ilişkin, "Zaten ortada çok fazla mağduriyet, çok fazla enkaz varken bir şekilde yolunu bulup daha fazla mağduriyet yaratıldı" ifadelerini kullandı. Bunun sebebinin iktidarın üniversite gençliğinden bir korku hali içerisinde olması olduğunu kaydeden Turan, "Bu online eğitimin başlıca sebebi kesinlikle öğrencilerin dayanışmasının, direnişinin ve yan yana gelişinin önünü almak" dedi.

Öğrencilerin eşyaları çöp poşetlerine konularak KYK yurtlarından atılmasına tepki gösteren Turan, "Depremzede olup, o bölgede olup, ailesini kaybetmiş, KYK yurdunu boşaltmaya giden birçok arkadaşım var. Aynı şekilde yine bölgede gönüllü olarak çalışıp, kendisine çok ihtiyaç olmasına rağmen KYK yurdunu boşaltmak zorunda kalıp alandan ayrılan arkadaşlarım var" ifadelerini kullandı. İktidarın öğrencilerin dayanışma ve örgütlenmesinin önüne geçme çabasına karşı daha büyük bir dayanışmanın organize edilmesi gerektiğini vurgulayan Turan, uzaktan eğitim kararını kabul etmeyerek eyleme geçmek gerektiğinin altını çizdi.

'KAMPÜSLERİ BİR DAYANIŞMA VE DİRENİŞ ALANINA ÇEVİRMEK GEREKİYOR'
Turan, şöyle devam etti: "Burada kulüplere, topluluklara, dayanışmalara çok fazla iş düşüyor. Çünkü en fazla haberleşme ağı olan ekipler bunlar. Oraları büyütmek, oralarda yan yana gelmek, hala bölgede ihtiyaç var, bölgeye gitmek, gönüllü olmak ve kampüslerimizi bırakmadan oraları bir dayanışma, direniş alanına çevirmek gerekiyor."

KYK yurtlarının kötü koşullarına da işaret eden Turan, depremden önce de KYK yurtlarından buna ilişkin çok sayıda haber geldiğini hatırlattı. "Herhangi bir şekilde bu enkazı kaldırmak, yaralarımızı sarmak gibi bir amaçları olmadığı çok belli çünkü çözüm hiçbir zaman KYK yurtları olamaz" diyen Turan, devletin sahip olduğu onlarca imkanı ne enkazı kaldırmak ne de depremden kurtulan depremzedeler için seferber etmediğini kaydetti. Turan, "Talebimiz çok net. KYK yurtları burada bir çözüm olamaz. Yapılacak olan devletin bütün imkanlarını burada seferber etmesi, otellerin açılması, kamu kuruluşlarının depremzedelere açılmasıdır. Bu sırada da üniversite öğrencileri yan yana gelmeye, birlikte dayanışmaya, yaralarını sarmaya ve bölgeye gitmeye devam etmelidir. Daha fazla örgütlenmeliyiz" ifadelerini kullandı.