29 Eylül 2024 Pazar

Uçar: Müdafilik kısıtlaması işkenceyi gizleme amaçlı

EHB avukatlarından Sezin Uçar'ın Dilek Arsu, Seda Baykan ve Mehmet Mustafa Uzkar'ın avukatlığını yapması Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından yasaklandı. Yasaklamaya gerekçe olarak Uçar hakkında İstanbul 13. ve 27. Ağır Ceza mahkemelerinde devam eden davaları gösterildi. Kararı ETHA'ya değerlendiren Uçar, müvekkilleriyle bir yıl süreyle görüşmesinin yasaklanmasını gözaltı ve hapishane süreçlerindeki işkenceyi gizleme amacı taşıdığına dikkat çekti.

Gözaltında işkence, dosyada gizlilik kararı ve avukatlara 24 saat müvekkilleriyle görüşme yasağına avukatlık yasağı eklendi.

17 Eylül akşamı İzmir Dikili'de gözaltına alınan Dilek Arsu, Seda Baykan ve Mehmet Mustafa Uzkar ile görüşmek isteyen Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarından Sezin Uçar'ın avukatlık mesleğini yapması engellendi.

Müvekkilleri ile görüşmek üzere dün Bursa İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü'ne giden Uçar, hakkında süren davalar gerekçe gösterilerek görüştürülmedi.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine, Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği, "CMK'nın 151. maddesinin 3. fıkrasında, '149. maddeye göre seçilen veya 150. maddeye göre görevlendirilen ve TCK'nin 220 ve 314. maddesinde sayılan suçlar ile terör suçlarından şüpheli sanık veya hükümlü olanların müdafilik veya vekillik görevini üstlenen avukat hakkında bu fıkrada sayılan suçlar nedeniyle kovuşturma bulunması halinde müdafilik veya vekillik görevini üstlenmekten yasaklanabilir' hükmünün yer aldığı"nı hatırlattığı kararında Uçar hakkında İstanbul 13 ve 27. Ağır Ceza mahkemelerinde süren davalar bahane edildi.

Hakimlik kararında, CMK'nın 151. maddesinin 3 ve 4. fıkraları gerekçe yapılarak Uçar'ın 1 yıl süreyle Seda Baykan, Dilek Arsu ve Mehmet Mustafa Uzkar'ın avukatlığını yapması yasaklandı.

'HAKKIMDAKİ DAVALAR AVUKATLIK MESLEĞİYLE İLGİLİ'
Kararı değerlendiren avukat Sezin Uçar, AKP iktidar tarafından 2005 yılında CMK'ya eklenen düzenlemenin 2016 yılındaki darbe girişimin ardından uygulanmaya başlandığını hatırlattı.

Yasaklamaya gerekçe yapılan hakkındaki süren davalara ilişkin bilgi veren Uçar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada kendisiyle birlikte çok sayıda avukat arkadaşı bulunduğunu ve 10 Ekim Ankara gar katliamıyla ilgili olduğunu söyledi. Uçar, 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davanın ise müvekkillerinin cenaze törenleri, otopsi işlemleri gibi avukatlık mesleğiyle ilgili dava olduğunu belirterek, yasaklamanın keyfi olduğuna dikkat çekti.

Kendisi ve çok sayıda avukatın süren davaları gerekçe yapılarak müvekkillerinin gözaltı, savcılık ve hakimlik süreçlerini takip etmelerinin engellendiğine dikkat çeken Uçar, daha önce bu sınırlamanın gözaltı, savcılık ve hakimlik sürecini kapsadığını hatırlatarak, bu kez 1 yıl gibi uzun bir süreyle uygulandığına işaret etti.

'AMAÇ İŞKENCEYİ GİZLEMEK'
Uçar, avukat-müvekkil görüşmesinin engellenmesinin amacının işkenceyi gizlemek olduğuna vurgu yaparak, müvekkillerinin gözaltına alınırken ve hastane sırasında işkenceye maruz kaldığını söyledi. Uçar, "Hem de işkencenin bulgulanmasının önüne geçmek, hukuki yardımda bulunmasının engellenmesi daha fazla hak ihlali ve işkence anlamına geliyor" diye ekledi.

1 yıl gibi uzun bir süre yasak kararının muhtemel tutuklama sonrası hapishane ziyaretini de engelleme amacı taşıdığını söyleyen Uçar, "Gözaltının ardından hapishanede karşılaşabilecekleri işkenceyi gizlemeyi hedefliyor. Bu da bize hapishane sürecininde hukuksuzca sürebileceğini gösteriyor" dedi.

Uçar, kararın aynı zamanda avukatlara gözdağı amacı taşıdığına dikkat çekti.