27 Eylül 2024 Cuma

Türkoğlu: 'Yüzyılın Kadın İstihdam Projesi' kadın emeğini sömürü projesidir

DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, İmralı Hapishanesinde rehin tutulan PKK lideri Öcalan'dan 42 aydır haber alınamadığını hatırlatarak, 30 Eylül'de Ankara'da "Özgür ve eşit yaşamda ısrarcıyız, savaşlara karşıyız" şiarıyla kampanya başlatacaklarını söyledi. Türkoğlu, Yüzyılın Kadın İstihdam Projesi'nin kadınlara güvencesiz ve esnek çalışma dayattığını, kadın emeği sömürüsünü derinleştirmeyi amaçladığını vurguladı, "Biz kadınlara sunulan bu güvencesizliği de işsizliği de kabul etmiyoruz" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, partinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Haftalık güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkoğlu, konuşmasına 4 Ekim 2022 tarihinde Süleymaniye'de katledilen Nagihan Akarsel'i anarak başladı. Akarsel'i katleden anlayışla Jîna Mahsa Amini'yi katleden anlayışın aynı olduğunu kaydeden Türkoğlu, "Çünkü biz biliyoruz ki erkek egemenliğiyle mücadele eden kadınlar, hakikat arayışında bulunan kadınlar hem erkeklerin hem ulus devletlerin hedefidir. Nagihan Akarsel'i saygı ve minnetle anıyoruz. Onun mücadelesi, kararlılığı ve bu topraklarda anlatmaya çalıştığı 'Jin, jiyan, azadî' anlamına gelen jineolojiyi daha güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz. Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

'NARİN GÜRAN CİNAYETİ MÜNFERİT DEĞİLDİR'
Diyarbakır'ın Tavşantepe kırsal mahallesinde katledilen 8 yaşındaki Narin Güran'ı da anan Türkoğlu, Narin Güran şahsında kaybedilen, katledilen tüm çocukların hesabını sormaktan vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Narin Güran cinayetinin münferit olmadığını vurgulayan Türkoğlu, tarikat ve cemaat yurtlarında yaşanan çocuk ihmal ve istismarlarının üzerini "bir kereden bir şey olmaz" diyerek örtmeye çalışan, "erken yaşta evlilik" adı altında çocuk istismarını meşrulaştırmayı amaçlayan politikaları hatırlattı. Kamuoyuna kirli bilgiler yayıldığını, Hizbulkontra eliyle algı operasyonları oluşturularak cinayetin üstünün örtülmek istendiğini söyleyen Türkoğlu, buna izin vermeyeceklerini vurguladı. Türkoğlu, "Çünkü bizler bu cinayetin üstünü örtmeye çalışan zihniyeti 90'lı yıllarda Kürdistan'da işlenen faili meçhul cinayetlerden, domuz bağı ile işlenen katliamlardan, kadın düşmanlığından, toplu mezarlardan biliyoruz, tanıyoruz" dedi.

'CİNAYETİN ÜSTÜNÜN ÖRTÜLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'
Katliamın arkasında tek bir kişi ya da aile olmadığını, kadınları ve çocukları katleden bir zihniyet olduğunu söyleyen Türkoğlu, Tavşantepe'de daha önce de çocuk katliamları yaşandığını hatırlattı. Kadın Meclisinin soru ve araştırma önergeleri verdiğini, sonuçlarının gelmesi durumunda kamuoyuyla paylaşacaklarını açıklayan Türkoğlu, "Narin Güran katliamının aydınlatılması demek, bu topraklarda çocuklara karşı işlenen suçların arkasındaki karanlık zihniyeti açığa çıkarmaktır. Bu zihniyeti taşıyanları, bu suçu işleyenleri cezalandırmak da çocuğa karşı işlenen suçların önüne geçmenin yoludur. Siyasi iktidar tüm bunlardan sorumludur. Soruşturmanın hangi şeffaflıkla nasıl yürütüldüğü kamuoyuna açıklanmalıdır. Bunu bilgilendirmekle de mükelleftir" dedi. AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun sözlerini hatırlatan Türkoğlu, "Bizler var olduğumuz sürece bu cinayetlerin üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz. Narin ve katledilen, kaybettirilen tüm çocuklara sözümüzdür. Bu topraklarda çocukların bugününü ve geleceğini karartacak hiçbir politikaya geçit vermeyeceğiz. Kürdistan başta olmak üzere tüm toplumda uygulanan özel savaş politikalarına geçit vermeyeceğimiz gibi" diye konuştu.

'ÖZGÜR BASIN EMEKÇİLERİNİ SUSTURARAK KİRLİ POLİTİKALARINIZIN ÜZERİNİ ÖRTEMEYECEKSİNİZ'
İktidarın, itaat ve biat eden bireyler istediğini, mücadele edenleri özel savaş politikalarıyla bastırmaya çalıştığını söyleyen Türkoğlu şunları söyledi: "Özellikle Kürt kadınlar üzerinden yürüttüğü bu kirli siyasete bir kez daha Hakkari'de tanıklık ediyoruz. Jinnews muhabiri Rabia Önver, Hakkari'de genç kadınları uyuşturucu ve fuhuşa sürükleyen bir çeteyi teşhir ettiği için siyasi iktidar tarafından hedef alınmıştır. Elbette ki Rabia'nın hedef alınması bizleri şaşırtmadı. Çünkü özellikle Kürdistan coğrafyasında yükselen kadın özgürlük mücadelesini sindirmek için bu politikalar devreye giriyor. Yıllardır erkek devlet, korucular ve üniformalılar eliyle bu topraklarda özel savaş yürütülmektedir. Rabia Önver yaptığı haberle bir kez daha bu politikaları teşhir etmiştir, bu hakikati ortaya çıkarmıştır. Hedef alınması bu yüzdendir. Özgür basın emekçilerini susturarak bu kirli politikaların üzerini örtemeyeceksiniz. Sizin yaratmak istediğiniz korku iklimine karşı gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyen bir geleneğin sürdürücüsü olan gazeteciler ile birlikte bu politikalarınızın üzerine gideceğiz."

'KADIN MECLİSİ OLARAK HAKKARİ'YE GİDECEĞİZ'
Suç çetelerinin Hakkari'de ve coğrafyanın tamamında dolaşmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Türkoğlu, bu çetelerin yargılanmasını, suç şebekesinde adı geçen kişiler, kurumlar, siyasetçiler, korucular hakkında soruşturma başlatılmasını istedi. Gülistan Doku'yu kaybettirenlerin, İpek Er'in ölümüne neden olanların Hakkari'de genç kadınları uyuşturucuya ve seks işçiliğine sürüklediğine işaret eden Türkoğlu, "DEM Parti Kadın Meclisi olarak önümüzdeki günlerde Hakkari'de olacağız. Kaybettirilen Gülistan'a, katledilen İpek ve tüm kadınlara sözümüzdür. Bu çete üyelerinin elini kolunu sallayarak ne Hakkari'de ne de bu coğrafyanın herhangi bir yerinde dolaşmasına izin vermeyeceğiz. Örgütlü olduğumuz tüm illerde kadın ve karma olacak şekilde özel savaş politikalarına karşı eş zamanlı atölye ve eylemler gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

'KADIN KATLİAMLARINA KARŞI SOKAKLARDA OLACAĞIZ'
Ağustos ayında en az 31 kadının katledildiğini, 15 kadının şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini hatırlatan Türkoğlu, kadın katliamlarının önünün açıldığını, kadın cinayetlerine karşı yürüyen kadınların ise cezalandırıldığını vurguladı. Türkoğlu, "Elbette ki isyan edeceğiz, 'Her gün kadın katliamı var' diyeceğiz, 'Katilleri kim koruyor' diye soracağız ve sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Çünkü kadın katliamlarında faillerin arkasında duran bir erkek iktidar var" dedi.

Ankara'da boşanma aşamasında Döne Bozdemir'in, hakkında uzaklaştırma kararı verilen ve elektronik kelepçele takılan Gafer Özdemir tarafından 14 Eylül günü katledildiğini hatırlatan Türkoğlu, Denetimli Serbestlik Bürosunun katliamı önlemek için polise haber vermek yerine Gafer Özdemir'i aramasına tepki gösterdi. Şüpheli kadın ölümlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Türkoğlu, Nurcan Arslan cinayetinde Yargıtay'ın verdiği katil erkeği korumaya yönelik kararın yerel mahkeme tarafından kabul edilmesinin cezasızlık politikasının sonucu olduğunu söyledi. Faillerin aklanmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Türkoğlu, şunları söyledi: "Katledilen her kadının hesabını soracağız. Haklarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkarak, dayanışmamızı büyüterek İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz."

'YAŞAMLARIMIZI ERKEK EGEMEN FAŞİST İKTİDARIN İNSAFINA BIRAKMAYACAĞIZ'
Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere DEM Partili tüm belediyelerin barolarla, şiddete maruz kalan kadınlara hukuki destek sözleşmesi imzaladığını aktaran Türkoğlu, "Tüm belediyelerimizde kadın kurumlarımızla, sığınaklarımızla ve şiddetle mücadele merkezlerimizle en güçlü mücadeleyi sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Yaşamlarımızı bu faşist erkek egemen iktidarın insafına bırakmayacağız" dedi.

Adalet Bakanlığı bünyesinde "Aile Hukuku Değerlendirme Kurulu" kurulmasına tepki gösteren Türkoğlu, bu tür kurumların kadınların katledildiği aileyi kutsamaktan başka bir işlevi olmayacağını söyledi.

'ÖZGÜR VE EŞİT YAŞAMDA ISRARCIYIZ, SAVAŞLARA KARŞIYIZ' ÇALIŞMASI
İmralı Hapishanesinde rehin tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan'dan 42 aydır haber alınamadığını hatırlatan Türkoğlu, tecridin Türkiye halkları ve kadınların barış umuduna yönelik olduğunu söyledi. Türkoğlu, kadınların tecridi kırmanın öncülüğünü yapacağını söyledi, 30 Eylül'de Ankara'da "Özgür ve eşit yaşamda ısrarcıyız, savaşlara karşıyız" şiarıyla kampanya başlatacaklarının bilgisini verdi.

'YÜZYILIN KADIN İSTİHDAM PROJESİ KADINLARI SÖMÜRÜ PROJESİDİR'
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın, şubat ayında farklı bakanlıklar ile yaptığı protokollerin ardından Yüzyılın Kadın İstihdam Projesi'ni açıkladığını hatırlatan Türkoğlu, projenin kadınlara güvencesiz ve esnek çalışma dayattığını, kadın emeği sömürüsünü derinleştiren proje olduğunu vurguladı. Proje kapsamındaki desteğin kadınlara değil patronlara sunulduğunu belirten Türkoğlu, kadınların güvencesiz işlerde çalışmaya zorlandığını kaydederek, "Biz kadınlara sunulan bu güvencesizliği de işsizliği de kabul etmiyoruz" diye ekledi.

Artvin'de çay işçisi kadınlarla buluşmadan bilgiler paylaşan Türkoğlu, DEM Partili belediyelerde meslek edindirme kursları ve istihdam alanları yarattıklarını söyledi.

DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, son olarak 12-13 Eylül tarihlerinde Kadın Örgütlenme Konferansı gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Türkoğlu şöyle devam etti: "Bizler için gün kararlarımızı en güçlü şekilde hayata geçirerek bu mücadeleyi büyütme günüdür. 'Özgür ve eşit yaşamda ısrarcıyız, örgütleniyoruz' şiarı ile başlattığımız kampanya kapsamında, kadın yoksulluğuna karşı buluşmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu buluşmalarımız, savaş bütçesinin hayatımıza nasıl mal olduğunu bize her gün göstermektedir. İktidarın ve sermayenin ortaklığında doğamız talan edilirken, bizler doğası için mücadele eden kadınların yanında olacağız. Suç şebekeleri ve siyasi iktidarın bürokrasisinden siyasetçilerine kadar tarihin hiç olmadığı kadar suç üreten, hak gasp eden, rızk çalan bu iktidarın Kürdistan'dan tüm Türkiye'ye yaydığı bu kirli ve özel savaş politikalarına karşı tüm toplumun ses vermesini istiyoruz. Bu yüzden her yerde örgütlü itirazlara her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Muğla'da kadın balıkçıların, Artvin'de çay toplayan kadınların, Kulp'un Hesandin Yaylasında mücadele eden kadınların, Hakkari'den İstanbul'a özel savaş politikalarının hedefinde olan genç kadınların, Karabük'te katledilen Dina'nın ve erkek-devlet şiddetiyle katledilen tüm kadınların sesi olmaya, adaleti birlikte aramaya sokakta ve Meclis'te isyanımızı örgütlemeye DEM Parti Kadın Meclisi devam ediyor."