27 Eylül 2024 Cuma

TTB ve SES Elazığ depremi raporunu açıkladı: Çadırlarda hastalıklar başladı

TTB ve SES Elazığ ve Sivrice'de yaptıkları gözlemlerden hazırladığı raporu açıkladı: Çadırlarda ısınma sorunu var, hastalıklar yaşanmaya başladı. Çadırların geçici yaşam alanları olduğunun altı çizilen raporda, hızla kontenyr veya prefabrik yapılara geçilmesi önerildi.

Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) 41 kişinin yaşamını yitirdiği Elazığ depremiyle ilgili hazırladığı gözlem raporunu açıkladı.

Depremin birinci haftasında, bölgede durumu yeniden değerlendirmek amacıyla Sivrice ve Elazığ merkezlerine ziyaret gerçekleştiren TTB ve SES heyetinin gözlemlerini aktardı:

"Yapılan gözlemler ve görüşmelerde barınma deprem bölgesinde en öncelikli ve hayati sorun başlığı olarak dikkat çekmektedir. Depremin birinci haftası itibarı ile bölgenin en önemli sorunu evi hasar görmüş kullanılamaz/oturulamaz durumda olan yurttaşların kışı nasıl geçireceğidir. Bölgenin ağır kış koşulları düşünüldüğünde çadır bir barınma seçeneği olarak mümkün olan en kısa süre için tercih edilmelidir.

'ISINMA VE BARINMA SORUNU YAŞANIYOR'
"Kışlık dahi olsa çadırların ağır kış koşullarında en kötü barınma seçeneği olduğu, bir başka ifade ile çadırın barınmayla eşdeğer görülmemesi gerektiği unutulmamalıdır. Bölgede barınma sorunu kışlık çadır temin etmenin ötesinde geçici yaşam alanı oluşturma, ısınma ve beslenme ihtiyaçları ile birlikte ele alınmalıdır.

"Sivrice'de çadırların çoğunlukla evlerin bahçelerine kurulduğu, bir kısmının ilçenin boş alanları (park vb.) kurulduğu, hemen tamamının uygun olmayan yerlere kurulduğu tespit edilmiştir. Bazı çadırların su altında kaldığı ve kullanılamaz duruma geldiği de gözlenmiştir.

'ÇADIR KENTLERİN GÜVENLİĞİ YOK'
"Elazığ'da da benzer bir durum söz konusudur. Sanayi Salıbaba Mahallesinde ve Valilik yakınındaki çadır kentlerde gözlemlerde bulunulmuştur. Bunun haricinde mahalle aralarında birkaç çadırdan oluşan çok sayıda kümelenmeler vardır. Valiliğin yakınındaki çadır kent hariç gözlenen çadır yerleşimlerinin uygun olmadığı tespit edilmiştir.

"Çadır kurulan zeminlerin belli bir eğime sahip olması ve böylece su basmasını önlemesi gerekmektedir. Sanayi mahallesindeki çadır kent, tamamen çamur ve yer yer su birikintileri içindedir. Gelişigüzel kurulan çadır kümeleri ya da çadır kentlerin çoğunun güvenliği yoktur.

'ÇADIR İÇİNE SOBA KURULU'
"Çadırların, çoğunda çadır içine soba kurulmuştur. Çadırların, her ne kadar yanmaz malzemeden yapıldığını tahmin edilse de yangın açısından tehlikeli olduğu düşünülmektedir. Çadırların kurulduğu yerlerde mobil tuvaletler, banyo vb olanaklar bulunmadığı için, yurttaşların bu ihtiyaçlarını hasarlı evlerde gidermektedir.

"Ziyaretimizden önceki gün Sivrice'de şiddetli bir fırtına yaşanması üzerine bazı çadırların yıkıldığı, çoğu çadıra su bastığı ve kullanılamaz duruma geldiği ve vatandaşlar tarafından bu durum nedeniyle koşulların depremin ilk gününe dönüldüğü yapılan görüşmeler sonucunda ifade edilmiştir. Sağlık kuruluşlarına başvuruların en fazla alt ve üst solunum yolu hastalıkları olduğu, soğuk kış mevsimi ve çadırda yaşamın sonucunda ortaya çıktığı bildirilmiştir."

TTB VE SES'İN ÖNERİLERİ
TTB ve SES yaptıkları incelemeler sonucunda şu önerilerde bulundu:

Mevsim koşulları dikkate alındığında, dondurucu soğuğun depremzedelerde ikincil sorunlara yol açması nedeniyle, çadır bir barınma seçeneği olarak mümkün olan en kısa süre için tercih edilmeli, geçici yerleşimlerin artık konteynır ya da prefabrik yapılar gibi malzemelerden yapılması gerekmektedir.

Sağlık çalışanlarının aynı zamanda depremzede olduklarının göz önünde bulundurulmalı ve bir süre için diğer illerden gelenlerin ikame edilmesi gerekmektedir.

Çok geniş bir alanı etkileyen deprem nedeniyle yurttaşların travma yaşadıkları, kadın ve çocukların en fazla etkilenen kesimler oldukları gözlemlediğinden başta barınma olmak üzere temel ihtiyaçlar giderildikten sonra depremzedelere yönelik Psikolog, Psikiyatrist ve Sosyal hizmet uzmanların katılımı ile psikososyal çalışmalara bir an önce başlanmalıdır.

Başta aşılama olmak üzere rutin sağlık hizmetleri herhangi bir aksamaya yol açmadan kesintisiz bir biçimde sürdürülmelidir.

Yardımlara ulaşamayan dezavantajlı kişilerin (yalnız yaşlı çift, yalnız yaşlı, kadın vb.) aile sağlık merkezleri, sosyal hizmet vb. kamu kurumları aracılığıyla saptanması, ihtiyaçlarının karşılanmasını mümkün kılacaktır. Yardımların organizasyonu ve dağıtımında sivil toplum kuruluşlarının sürece katılımının sağlanması, toplumsal dayanışmayı artıracaktır.

İhtiyaçlar temelinde yardımların gelmesi sağlanmalı, gelen yardımların adil bir şekilde dağıtımı sağlanmalı, gerçek ihtiyaç sahiplerinin yardımlardan yararlandırılmalı ve yardımlarda kayırmaların önüne geçilmelidir.

Hizmetlerin planlaması ve sürdürülmesinde, yardıma gereksinimi olanların tespitinde toplum katılımının sağlanması önemsenmelidir.

Hasar tespit çalışmaları hızlandırılmalı binalara yönelik yapılacak işlemler bir an önce kararlaştırılmalıdır.

Okullar bir an önce güvenli hale getirilmeli, eğitimin devamlılığı sağlanmalıdır.