TTB Merkez Konseyi davası: O yürek bizde var
TTB Merkez Konseyi'ne dönük görevden alma davasının 3'üncü duruşması Ankara 31'inci Asliye Mahkemesi'nde görüldü. Duruşma 6 Nisan'a ertelendi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerine yönelik görevden alma davasının 3'üncü duruşması, Ankara'da bulunan Dışkapı Adliyesi 31'inci Asliye Mahkemesi'nde görüldü. Duruşma öncesi adliye önünde TTB, SES, İHD, KESK, DİSK ve çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisinin katılımıyla basın açıklaması düzenlendi. "TTB'ye dokunma! Mesleğimize ve örgütümüze sahip çıkıyoruz" pankartı açılan eylemde ilk sözü TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı aldı.
Fincancı, "Biz tüm kuşaklar boyunca bu örgüt için mücadele ettik. Etmeye de devam edeceğiz. Mücadele seçimle olmuyor. Yürekle oluyor o yürek de bizde var" ifadelerini kullandı.
ÖKTEN: BİZİM GÜNDEMİMİZ TOPLUM SAĞLIĞI
Basın metnini okuyan TTB 2'nci Başkanı Ali İhsan Ökten, davanın hukuki temelden yoksun, siyasi bir dava olduğunu kaydetti. İktidarın yarattığı suni gündemlerle halktan gerçekleri gizlemeye çalıştığını ifade eden Ökten, "İktidar, seçilmişleri yargıyı kullanarak görevden almaya yelteniyor, meslek örgütleri ve demokratik kamuoyunun temsilcilerini susturma çabasını sürdürüyor" dedi.
Bir doğal afetin felakete dönüşmesine neden olan egemenlere rağmen kendi gündemlerinin deprem olduğunu söyleyen Ökten, "Gündemimiz toplum sağlığı için insanlarımızla ve meslektaşlarımızla bir arada olmak, onları savunmak, hep birlikte kendimizi sağaltmanın mücadelesini vermek. Böylesi ağır bir yükün yanında TTB Merkez Konseyi'nin amaç dışı faaliyet gösterdiğine dair doğru olmayan bir suçlamayla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
'GÖREVDEN ALINMASI GEREKENLER BU FELAKETİN SORUMLULARIDIR'
Her gün yeni bir felakete sebep olanlar görevini bırakmayı düşünmezken uydurma gerekçelerle kendilerinin görevden alınmaya çalışıldığını vurgulayan Ökten, görevden alınması gerekenlerin depremzedelere depremin 23'üncü gününde hala temiz su sağlayamayanlar olduğunu kaydetti.
Ökten, şöyle devam etti: "Görevden alınması gerekenler, bir depremde önce hastanelerin yıkıldığı bir sağlık ortamına, sağlıksızlık üreten sağlık sistemine bizi mahkum edenlerdir. Biz görevimizin başındayız. Bıkmadan, yorulmadan, tekrar tekrar ifade ediyoruz: TTB Merkez Konseyi, tüm baskılara rağmen bilimsel bilginin kılavuzluğundan, mesleğin etik ilkelerinden taviz vermeden; toplumsal sağlık ve meslektaşlarının emeği için mücadele etmeye devam edecektir. Verilecek karar ne olursa olsun hekimlik mesleğinin toplumsal sorumluluğunu omuzlarında hisseden Türk Tabipleri Birliği, dün susmadı bugün de susmayacaktır."
6 NİSAN'A ERTELENDİ
Açıklamanın ardından duruşma için adliyeye geçildi. TTB Merkez Konseyi hakkında görevden alınmaları talebiyle 26 Ekim 2022 tarihinde davaname hazırlayan savcı, 14 gün sonra TTB MK Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında "örgüt propagandası" suçlamasıyla iddianame hazırlamıştı.
Davanameyi hazırlayan savcı, 10 Ocak 2023 tarihinde görülen ilk duruşmaya katılmamıştı. TTB avukatları, bu durumun usule aykırı olduğunu belirterek davanın reddini, mahkemenin tarafsızlığından şüphe ederek de reddi hakim talebinde bulunmuştu.
Davanın 8 Şubat'ta görülen duruşmasına hekimler deprem bölgesinde görevde oldukları veya depremzede oldukları için katılamamıştı. TTB avukatları, hakimin reddine yönelik verilen ret kararının kaldırılması talebiyle istinafa başvurmuştu.
Duruşma, istinaf incelemesinin henüz tamamlanmaması nedeniyle 6 Nisan'a ertelendi.
Sağlık emekçilerinin duruşmanın ardından adliye önünde yapmak istedikleri basın açıklamasını engelleyen polis, duruma tepki gösteren sağlık emekçilerine saldırdı.