29 Eylül 2024 Pazar

TERAPİDER: Çocuklara yönelik şehvet sapkınlıktır

Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği, çocuklara yönelik şehvetin saptınlık olarak tanımlandığını vurgulayarak, cinsel istismarın suç olduğunu belirtti.

Ergenlik dönemindeki kız çocuklarının 'süper kadın' ve ilk çocuğu doğurmak için 12-17 yaş aralığının ideal yaş olduğunu ileri süren yaklaşımlarla ilgili açıklama yapan Aile Terapileri ve Terapistleri Derneği (TERAPİDER), çocuklara karşı cinsel istek duymanın pedofili anlamına geldiğini ve "cinsel sapkınlık" olarak tanımlandığını açıkladı.

'CİNSEL İSTİSMAR SUÇTUR'
Konuyla ilgili açıklma yapan TERAPİDER Genel Başkanı Psikoterapist Uzm. Dr. Taner Canatar; aynı cümle içinde dahi geçmemesi gereken iki kelimenin, ne yazık ki toplumumuzda 'çocuk gelin' kavramı olarak karşılık bulduğunu ifade etti. Canatar "Bir yanda hem çocuk yaştaki evlilikleri ve çocuklara şehvet duyulabileceği fikrini normalleştirme çabalarına, öte yanda ise bunun cinsel istismar olduğu ve  haklı olarak asla kabul edilemeyeceği haykırışlarına şahit oluyoruz. Nadiren uygulama farklılıklarına rastlansa da hiçbir toplum, bireylerine sınırsız bir cinsel ilişki ve evlenme olanağı tanımaz, tanımamalıdır da" dedi.

BM Çocuk Hakları Bildirgesi ve Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımlamalarını aktaran Canatar, açıklamasına şöyle devam etti:

"Ülkemizin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi'ne göre, 18 yaşını doldurmamış olan herkes çocuk olarak kabul edilmiştir. Çocuktan en az 5 yaş büyük bir bireyin, kendi cinsel tatmini için, çocuğa yönelik her türlü cinsel içerikli davranışı cinsel istismar olarak değerlendirilmektedir. Çocuk istismarı Dünya Sağlık Örgütü tarafından da bir yetişkinin, bilerek ve bilmeyerek yaptığı, çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranışlar olarak tanımlanmıştır. Yapılan çalışmaların sonuçları, cinsel istismarın her çeşit sosyoekonomik ve kültürel çevrede yaşanabildiğini göstermektedir. Aile içinde çocuğa yönelebilecek her türlü cinsel istismar davranışı ensest, aile dışından ya da tanınmayan kişiler tarafından gerçekleştirilen eylemler ise pedofili olarak tanımlanmaktadır. Bilinmelidir ki pedofili, psikodinamik, biyolojik, sosyal, tıbbi, etik ve adli boyutları olan çok yönlü bir psikoseksüel bozukluktur."

Sorunun sadece yasalar yoluyla çözülemeyeceği, bu durumu meşru görüp normalize eden sosyal ve kültürel değer yargılarıyla da mücadele etmesi gerektiğine dikkat çeken Canatar, "Bu insanlık dışı durumu normalleştirme çabalarına dur demeli ve gerekli önlemleri acilen hayata geçirmeliyiz" dedi.

'KANUNLAR ARASINDAKİ UYUMSUZLUK GİDERİLMELİDİR'
Türkiye'de çocuk gelin oranının yüzde 30-35 arasında seyrettiğini belirten TERAPİDER Genel Başkan Yardımcısı Öğr. Gör. Uzm. Dr. Aydan Aksöyek de üç ayrı kanunda "çocuk" tanımının farklı yaş aralıkları için yapıldığına dikkat çekti. Öncelikle kanunlar arasındaki bu uyumsuzluğun giderilmesi gerektiğini söyleyen Aksöyek açıklamasında şunları kaydetti:

"Ruhsal ve bedensel gelişimini henüz tamamlamamış, kendi yaşamının iplerini eline henüz alamamış, haklarını dahi bilmeyen genç kızlarımız ya kendi istekleri ile ya da ailelerinin zorlaması ile evlenmektedir. Ataerkil ve geleneksel toplum yapısı, erken yaşta evlilikleri normalleştirmiş ve meşrulaştırmış, maalesef evcilik oynayacak yaştaki kız çocuklarının evlenmelerine göz yummuştur. Onsekiz yaş altında evlenme olarak tanımlanan erken evlilik, okulu bırakma nedeniyle düşük eğitim seviyesi, adolesan gebelik, anne ve bebek hastalıkları ile ölümlerinde artış, yoksulluk gibi çeşitli olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Bu olumsuz sonuçlar sadece kişileri değil, onların çocuklarını ve toplumu da etkileyebilme potansiyeline sahiptir. Türk Medeni Kanunu'na göre 17 yaşını doldurmamış kızlar, Çocuk Koruma Kanunu'na göre 18 yaşını doldurmamış kızlar, Türk Ceza Kanunu'na göre ise 15 yaşını doldurmamış kızlar çocuk gelin sayılmaktadırlar. Kanunlar arasındaki bu uyumsuzluk giderilmeli ve 18 yaş altındaki evlilikler yasalarla kesin bir şekilde engellenmelidir."

'TOPLUM HIZLA BİLİNÇLENDİRİLMELİ'
Çocuklara yönelik cinsel istismarın suç olarak kabul edilmesi ve cezalandırılması gerektiğini söyleyen Aksöyek, "Israrla vurgulamaktayız ki yasalar önünde  çocuklara cinsel istismar, en ağır şekilde cezalandırılması gereken bir suç olarak kabul edilmeli, özellikle kız çocukları eğitime dahil edilmeli ve meslek edinme imkanları arttırılmalı, çocuklar ekonomik bir yük olarak değil toplumun değerli bireyleri olarak görülmeli, sosyal eşitsizlikler en aza indirilmeli, cinsel eğitim  yasal olarak şart olmalı, cinsel istismar, cinsiyet ayrımcılığı ve toplumsal halk sağlığı konularında toplum hızla bilinçlendirilmelidir" dedi.