27 Eylül 2024 Cuma

Temelli: Önce Kürt sorununu çözmelisiniz

Partisinin Cizre kongresinde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Kürt halkının bir yüzyıl daha statüsüz kalmayacağını belirterek, "Bu ülkede herhangi bir meseleyi çözmek istiyorsanız, her şeyden önce Kürt meselesini çözmelisiniz" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre İlçe Örgütü, "Umut ve cesaretle örgütlenelim faşizmi yıkalım" şiarıyla 3. Olağan Kongresi'ni, parti binasında gerçekleştirdi. Kongre yöresel kıyafetleriyle katılan kadınlar, söyledikleri ezgilerle halay çekti. Kongreye HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, milletvekilleri, ilçe belediye eşbaşkanları ile yöneticileri katıldı.

HDP Eş Genel Başkanı Temelli, geldiği ilçe binasında zılgıt ve alkışlarla coşkulu bir şekilde karşılandı.

Kongrenin yapıldığı salona, "Kayyum darbedir", "Genç başladık genç başaracağız" ve "Biz direndik, diz çökmedik bizimle gurur duyun" yazılı pankartlar asıldı. Kongrede "Bê Serok jiyan nabe" sloganları atıldı. Kongre, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı.

'AKP BOTAN'IN DİRENİŞİYLE GİDECEKTİR'
Yerine kayyum atanan Cizre Belediye Eşbaşkanı Berivan Kutlu,  "Bizler Cizre ve Botan ile başaracağız. Kanımızın son damlasına kadar halkımıza laik olmaya devam edeceğiz. Cizre halkının boynunu kimsenin karşısında eğdirmeyeceğiz. Cizre ve Botan'ın direnişiyle AKP iktidarını göndereceğiz. AKP de tarihteki kara yerini alacak" ifadelerini kullandı.

'KÜRTLER YÜZYIL DAHA STATÜSÜZ KALMAYACAKTIR'
HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde tecride değinerek, Kürtlerin yüzyıl daha statüsüz bırakılmaya çalışıldığını belirterek, "Cizre halkı büyük bedeller verdi. Bilsinler ki; bu bedel boşuna gitmeyecektir. Bu halk bu bedeli sahiplenecektir. Kürtleri yok edeceğiz diyenlerin hepsi parçalanıyorlar. Kürtleri yok sayanlar tek tek yok oluyor. Kürt halkı 100 yıl boyunca sömürüldü, bir yüzyıl daha statüsüz kalmayacaktır" dedi.

'KATLİAMLARIN HESABINI SORACAĞIZ'
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Cizre halkını selamlayarak konuşmasına başladı. "Faşist zihniyetin her türlü zulmüne karşı asla telsim olmadık. Temelli, "Vazgeçmeyenlere teslim olmayanlara bin selam olsun. Bu yolda yaşamını yitirenlerin önünde saygı ile eğiliyorum. Mehmet Tunç'un önünde, onunla birlikte yitirdiğimiz Cemile, Taybet Ana ve arkadaşlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum. Bu ülkeye barış, adalet geldiğinde bu katliamların hesabını sormak boynumuzun borcu olsun" diye konuştu.

'TECRİDE KARŞI MÜCADELE'
Türkiye halklarının 2013-2015 yılları arasında bir başka ülkenin var olabileceği umuduna eriştiğini dile getiren Temelli, "2013 Newrozu'nda okunan mektup önemli bir çağrıydı. O mektubu yazan çözümün adresiydi. Öcalan'a uygulanan tecrit bu ülkenin önüne örülen duvardır. Esas duvar çözümün önüne konulan duvardır, tecrit duvarıdır. Bu ülkenin eşit yurttaşlar olarak bir arada olmasına karşı çözümün engellenmesidir. Bu nedenle tecridi, tecrit hukukunu kabul etmiyoruz. Bu tecrit dönemi büyüten yaşadığımız çözümsüzlüğün nedenidir. Bir çözüm mümkün diyoruz. Bunun nasıl olacağını 2013-2015 yılında bütün dünya gördü. Bunu engelleyenlerden kurtulmadıkça bu ülkenin demokratik hayatına kavuşması mümkün değildir. O yüzden tecride karşı herkesin neden mücadele etmesi gerektiğinin işaretidir. Bir ülkede mutlak tecrit varsa o ülkenin hiçbir yerinde adalet tesis edemezsiniz. Ülke her geçen gün daha adaletsizliğe sürüklenmiştir. Ülke savaş dışında politika üretemez duruma gelmiştir. Bu iktidarın da yaptığı budur. Bütün Ortadoğu'ya bunu Kürt düşmanlığı, HDP düşmanlığıyla dayatıyor" diye belirtti.

Tecrit sistemi bitmeden anayasal bir devlet oluşturmanın imkansız olduğu uyarısında bulunan Temelli, "Nerede bir tecrit varsa, buna karşı mücadeleyi büyütmeliyiz. Sadece Cizre, Botan değil, İstanbul, Ankara nerede bir adaletsizlik varsa, bilin ki orada mutlak tecrit vardır" şeklinde konuştu.

'ÇÖKÜŞE DUR DEMELİYİZ'
Muhaliflere yönelik baskılara dikkat çeken Temelli, "Nerede barışa dair bir şey varsa bu iktidar onun altına dinamit döşedi. Her yeri terörize etti. Yargıyı, yasamayı, hukuku çökertti. Topyekün bir ülkenin çöküşüne tanıklık ediyoruz. Buna dur demeliyiz. Bu gidişat ülkeyi ve Ortadoğu'yu uçuruma sürüklüyor" ifadelerini kullandı.

TALİMAT YARGISI
İktidarın Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikalarına değinerek konuşmasını sürdüren Temelli, şunları söyledi: "HDP bunu söylüyor. Kentimizi de kendimizi de biz yöneltmeliyiz diyor. Bu ülkenin geleceği demokrasidedir. Vesayeti ortadan kaldıran çoğulcu, laik bir cumhuriyet için yerel demokrasi ile güçlendirilen sistemi hayata geçirmeliyiz. Bu ülkede herhangi bir meselesi çözmek istiyorsanız, her şeyden önce Kürt melesini çözmelisiniz. Bu mesele çözülmeden ne Türkiye'ye ne Ortadoğu'ya demokrasi gelmez. Alevisi, Sünnisi, Türk'ü, Kürt'ü herkes demokrasi mücadelesinde birleşmelidir. Toplumsal barış bir arada yaşamanın çözümüdür. Bugün ki iktidar insanları ayrıştırıyor. Düşmanlıktan başka bir şey vermiyor. Toplumsal barışı var edecek bütün mekanizmaları çürütüyor. Her şeyden önce bağımsız ve tarafsız bir yargı ile bunu sağlarsınız. Bugün ki yargı da bu yok. Bugün ki yargı, talimat yargısıdır. Bakın dosyalara arkadaşlarımızın hiçbir suçu yok. Olmadık mütalaa ve yargılamalarla arkadaşlarımızı, talimat yargı yargılıyor. Bugün DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı örneğinde olduğu gibi."

DİYANETE TEPKİ
Diyanet İşleri Başkanlığı'nı eleştiren Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Topyekün toplumsal barışa saldırı başlatılmış. Bu ülkede Diyanet Başkanlığı ne yapar. Farklı farklı inançlar ve kimlikler var. Diyanet İşleri Başkanlığı buna eşit şekilde yaklaşmalıdır. Herkesin ibadetini özgürce yaratacak toplum yaratmalıdır. Bugünkü Diyanete baktığınızda bunu görmeniz mümkün mü? Sarayın fetvacısı olmuş. Saray ne zaman sıkışsa elinde bir kova su yangına koşuyor. Saray kendine saray yapmış padişah sanıyor. Diyanet'te kendini Şeyhülislam sanmaya başladı. İşsizlik rakamları açıklanıyor. En çok işsizlik gençler arasında. Diyanet İşleri Başkanı hemen yardıma koşuyor. Evlenin 2-3 çocuk yapın diyor. Yetmiyor kalkıyor hangi faiz haram hangi faiz helal fetva veriyor.  Diyanet İşleri Başkanı'nın en son açıklaması deprem, kader afet, büyük afet. Fakat depremin yarattığı sonuçlar siyaset. 1870'lerde yaşamıyoruz. 2020'ye gelmişiz deprem sonucu insanlar ölüyorsa bunun sonucu iktidardır. Olası depremlere önlem almak yerine bunu Allah'a bağlamak Diyanetin işi olamaz. Ne diyor 'Deprem kıyametin alametidir' diyor. Akıllarınca saray iktidarını kurtaracaklar."

'DEMOKRASİ İTTİFAKI' ÇAĞRISI
"Bu ülkeye demokrasi, barış gelsin diyerek herkesle yan yana mücadeleyi yükselteceğiz" diyen Temelli, Kürt halkının yalnız olmadığını söyledi. Temelli, "Üçüncü yol üzerindeki kararlı duruşumuzu sergileyeceğiz. 23 Şubat'ta büyük kongremizi gerçekleştireceğiz. Biz bir demokrasi ittifakı çağrısı yaptık. Konferansımızda da bunu karar altına aldık. Herkesi emekçi, çiftçi, kadınları, gençleri herkesi bu ittifakta buluşmaya davet ettik. Bu ittifak sokak sokak, ev ev örgütlenmektir. Söz yetki kararın halkta olduğu bir iktidarı, hep birlikte hayata geçireceğiz. Bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz. Mutlaka erken seçim olacaktır. O seçime kadar üzerimize düşen sorumluluk gereği demokrasi ittifakını büyütmeliyiz. Kimseyi dışlamadan bu ittifaka herkesi davet etmeliyiz" diye konuştu.

'HERKES YÜZÜNÜ GÜNEŞE DÖNSÜN'
Demokrasi İttifakı'nın büyütülmesi gerektiğine vurgu yapan Temelli, "Hem Ortadoğu hem Akdeniz'e barış gelsin. Bu kötülük iktidarından hep birlikte kurtulacağız. İyiliğin galip geleceği iktidarı hep birlikte kuracağız. Karamsarlığa gerek yok. Herkes yüzünü güneşe, Cizre'ye, Botan'a dönsün" diye noktaladı.
 
Temelli'nin konuşmasının ardından kongre, Mali Ve Faaliyet raporlarının okunmasıyla devam etti. Partinin eşbaşkanlığına Güler Tunç Yelbasan ve Üzeyir Kılınç seçildi.