29 Eylül 2024 Pazar

Suruç katliamı 86. ayında: Engelleyemeyecekler Suruç'un hesabını soracağız

Suruç katliamının 86. ayında failler aleni şekilde korunurken Suruç şehitlerinin hesabını soran ailelerin ve yaralıların karşı karşıya kaldığı haksızlıklar sıralandı. Dava avukatlarından Sezin Uçar'ın maruz kaldığı hukuksuzluğa da dikkat çekilen eylemde, hiçbir engelin adalet mücadelesinden vazgeçiremeyeceği de yinelendi. Katliamın 86. ayında, "Suruç'un hesabı sorulacak" diyenler, adalet mücadelesinin süreceğini kaydetti. 

Gezi direnişinin çocuklarını Kobanê serhıldanıyla buluşturmak, devrime topraklarında Rojava'da dokunmak için yola çıkan 33 düş yolcusunun ölümsüzlüğünün 86. ayı. Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla her ay olduğu gibi Kadıköy Halitağa Caddesinde düş yolcuları anıldı, isimleri yankılandı. 

"Kalplerimiz adalet için atsın" yazılı pankart ve Suruç şehitlerinin fotoğraflarının taşındığı eylemde Suruç Aileleri İnisiyatifi adına söz alan Emrah Topaloğlu, katliamın ardından başlayan hukuk katliamlarına dikkat çekti. Topaloğlu, dosyaya konulan gizlilik kararı sonrası yakalanması muhtemel olan birçok sanığın kaçmasına olanak sağlandığı ve avukatlarımızın delillere ulaşmasının önü kapatıldığının altını çizdi. 

SURUÇ'UN HESABI SORULACAK
Eylemde sık sık, "Suruç için adalet herkes için adalet", "Suruç şehitleri ölümsüzdür", "Suruç'un hesabı sorulacak" sloganlarıyla mücadelenin süreceği kaydedildi. 

Eyleme, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK üyesi ve Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Çiçek Otlu, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SDGF) Eşbaşkanı Okan Danacı, Bilim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Eşbaşkanı Canan Kaplan ve Ahmet Uçar, Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı ve Cumartesi Anneleri de katıldı. 

'DÜŞ YOLCULARIMIZI TERÖRİST İLAN EDİLDİ'
Bu ayın basın metnini Suruç katliamının tanıklarından Ümmühan Özdemir okudu. Özdemir, 86 ay boyunca maruz kaldıkları adaletsizliği şu maddelerle sıraladı:
🔹 "Açılan katliam davasında, ölümsüzleşen düş yolcularımız terörist ilan edildi ve yüzde 50 suçlu sayıldılar. 
🔹 Görevi kötüye kullanmak suçundan yargılanan polis memurlarına sadece para cezası verildi.
🔹 Yargılanan polislerin yaptıkları savunmalarda adı geçen istihbarat birimleri hakkında hiçbir işlem yapılmadı. 
🔹 Katliamların kırmızı bültenle aranan İlhami Balı resmi kurumlarda tedavi edilmiş ve Ankara'da mit görevlileri ile görüşmüştür.
🔹 Adana da IŞİD adına akaryakıt sevkiyatı yapmak suçundan tutuklanan E.E isimli IŞİD üyesi mahkemede verdiği savunmada kendisine izin belgesi ve uzun namlulu silah verildiğini söylemişti. Bu iddia üzerine hiçbir soruşturma başlatılmamış izin belgesi ve silahın kim tarafından verildiği açığa çıkarılmamıştır."

'IŞİD ÜYELERİ SERBEST BIRAKILDI'
Suriye'ye giderek IŞİD'e katılan ve orada silahlı eğitim aldıklarını itiraf eden IŞİD üyelerinin formaliteden ibaret olan "iyileştirme" programlarına katılma koşulu ile serbest bırakıldığını söyleyen Özdemir, "Serbest bırakılan bu IŞİD üyeleri yeni eylemler yapmak için fırsat kolluyor. Bu eylemlerden bir tanesi, 8 Eylül günü Ankara'da bulunan Hüseyin Gazi Cemevi'nin bahçesinde bulunan ağacı yakma saldırısıdır. Bir diğeri ise yine geçtiğimiz günlerde Antep'te örgüte katılmak için sınırı geçmeye çalışırken tutuklanan IŞİD üyelerinin durumudur. Bu 2 somut örnekte de zanlıların IŞİD'e üye oldukları ve silahlı eğitimden geçtikleri bilinmesine rağmen serbestçe dolaşmalarına izin verilmektedir" dedi.

'AİLELERİMİZ VE YARALILARIMIZA ZULÜM SÜRÜYOR'
Suruç katliamını yapanların cephesinde bunlar yaşanırken katliama uğrayanların yakınlarının maruz kaldıkları hukuksuzluklarla mücadele ettiğinin altını çizen Özdemir, "Bunlardan ilki 33 düş yolcumuzdan Evrim Deniz Erol'un annesi Besra Erol'dur. Besra Erol ilerleyen yaşına ve hastalıklarına rağmen hapishanede tutulmaya devam ediliyor. Hapishanede tutulmasına gerekçe olarak gösterilen suçlamalar hakkında daha önce de yargılanmış ve beraat kararı almıştır. Yargı organları verilen beraat kararını hiçe sayarak Besra Erol'un hapishanede tutulmasına gerekçe gösteriliyor.

Suruç yaralımız Koray Türkay ise katıldığı bir mitingte gözaltına alınırken darp ediliyor. Yapılan darp sonucu kaburgaları kırılıyor. Polise verilen zor kullanma yetkisini aşarak öldürmeye teşebbüs noktasına varan bu işkenceyi yapanlar hakkında hiç bir işlem başlatılmamış durumda" diye ekledi.

'SEZİN UÇAR'IN AVUKATLIK YAPMASI YASAKLANDI'
Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Sezin Uçar'ın bir davada 1 yıl süreyle avukatlık yapmasının yasaklandığını hatırlatan Özdemir, "Suruç katliamı için adalet arayan ailelerimiz yaralılarımızın etrafında örülen bu hukuksuzluk çemberinin kaldırılmasını istiyor. Yapılan tüm hukuksuzluklara rağmen adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha belirtiyoruz" dedi.

Basın metninin okunmasının ardından sessiz oturma eylemine geçildi. 33 düş yolcusunun isimleri tek tek sayıldı ve hep bir ağızdan "yaşıyor" dendi.

Eylem, sloganlarla sona erdi.