Saray, deprem bölgesinde çocukları Hizbullah'a teslim etti

Devrimcilerin deprem bölgesinde halkla dayanışmasını engelleyen devlet, Hizbullah ve tarikatlara sınırsız olanak sundu. Hizbullah'a ait Umut Kervanı Vakfı, Maraş'ta bir ilkokulda "manevi rehberlik" adı altında depremzede çocuklara özel "eğitim" veriyor. Vakıf sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda çocukların işaret parmaklarını kaldırtarak "tekbir" çektirdiği görüntüler yayınlandı.

Kürt halkına yönelik katliam gerçekleştiren Hizbullah seçimler öncesinde bir kez daha palazlandırılıyor. Cumhur İttifakına giren ve Erdoğan'ın destekleyen Hizbullahçı HÜDA-PAR ve Hizbullahçı vakıflara devletin tüm olanakları sunuluyor.

Maraş merkezli depremlerden sonra depremzede çocuklar, Menzil'in de aralarında bulunduğu tarikatların yanı sıra Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen bazı dernek ve vakıflara veriliyor.

Menzil tarikatına bağlı Beşir Vakfı'na Adıyaman ve Maraş'ta çocukların verilmesi tartışılırken Beşir Vakfı'nın yanı sıra birçok tarikat ve cemaatin 'depremzedelere yardım' adı altında propaganda faaliyeti yürüttüğü ortaya çıktı.

Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, yazar Konca Kuriş ve yüzlerce Kürt'ün katili hizbulkontra güçlere ait vakıf ve dernekler deprem bölgesinde faaliyet yürütüyor. Bu yapılanmalardan biri de Hizbullah'ın Umut Kervanı vakfı.

Vakıf bünyesi altında faaliyet yürüten Hizbullahçılar depremin ilk gününden bu yana bölgede aş evleri ve çadır kurarak etkinlik alanını genişletmeye çalıştı.

HİZBULLAHÇILAR ÇOCUKLARI DİN DERSİ ADI ALTINDA İSTİSMAR EDİYOR
Vakfın Twitter hesabı üzerinden "Depremzede çocuklara manevi rehberlik desteği sağlıyoruz" şeklinde yaptığı paylaşımda, Maraş'ta bir ilkokulda çekilen fotoğraflar paylaşıldı. Fotoğrafta çocuklara işaret parmaklarını kaldırtılarak "tekbir" çektirildiği görülüyor.

İlkokulun, Hizbullahçılara devlet tarafından tahsis edildiği tahmin edilirken, aynı zamanda AFAD'ın asker denetiminde kurduğu ve hiç kimsenin alınmadığı çadır kentlerde çocuklarla etkinlik düzenlediği öğrenildi.

UMUT KERVANI KİMDİR?
Umut Kervanı adı altındaki vakfın başkanından yöneticisine hepsi Hizbullah üyeliğinden yargılanmış. Twitter adreslerinden yaptıkları paylaşımlarla da bu çalışmalarının propagandasını yapan vakfın mütevelli heyeti üyeleri, yönetim kurulu ve başkanı Hizbullah davalarında gözaltına alınıp, "silahlı terör örgütü üyeliği"nden tutuklanmış isimlerden oluşuyor.

ÇOCUKLARA PROPAGANDADAN GÖZALTINA ALINAN BAŞKAN
Vakfın Başkanı Cengiz Kurtaran da Hizbullah üyeliği nedeniyle gözaltına alınıp tutuklananlar arasında. Kurtaran 1998 yılında Elazığ kent merkezindeki bazı cami ve çevresinde küçük çocuklara propaganda yaptığı için düzenlenen operasyonda tutuklandı. Kurtaran, 2011 yılında Hizbullah üyelerinin serbest bırakıldığı yıl cezaevinden çıktı.

HİZBULLAH'IN ÖNDE GELEN İSİMLERİ YÖNETİCİ
Vakfın mütevelli heyetinde yer alan Masum Ayyıldız, Abdülbari Çelik, Günay İşeri, Adem Yalçın gibi isimler birçok kez Hizbullah üyeliği nedeniyle gözaltına alınıp tutuklandı. Bu isimler arasında yer alan Abdülbari Çelik ise örgüt tarafından molla olarak anılıyor.

Vakfın yöneticilerinden Cemal Çınar'a taraftarları molla diye seslendiği öğrenilirken, Çınar da Hizbullah üyesi olduğu için gözaltına alındı. Çınar, Hizbullah'ın yönetici kadrosuyla birlikte yargılandığı davada 2013 yılında beraat ettirildi. Çınar ile birlikte yargılananlar arasında Hizbullah tetikçileri Mehmet Bahattin Temel, Fikret Gültekin ve Sait Şahin gibi isimler de bulunuyor. Bu isimler 'örgüt yöneticiliğinden' hapis cezası aldı.

Vakfın Başkan yardımcılarından Cafer Ökmen de geçmiş yıllarda Hizbullah üyeliği nedeniyle gözaltına alınıp tutuklandı. Ökmen sosyal medyasından, "Şehid Ali Karakaş (Küçük Ali): Hizbullahi camianın ilk Yasin Börü'süydü. 'Ali İbrahimdir babası Azer' demişti şair" şeklinde paylaşım yaparken, vakfın başkan yardımcıları arasında bulunan Mustafa Karakaş da Hizbullah üyeliğini saklamadan paylaşımlar yapıyor. Karakaş, "Hizbullah cemaati hakkında ilk defa domuzbağcılar ifadesini Fetö medyası kullanmıştı", "PKK Hizbullahı cehennem kapılarını açması için zorluyor. Cehennem kapıları açılırsa sorumlusu devlet ve PKK'dir" şeklindeki twitleri ile Kürt halkını tehdit etmişti.