27 Eylül 2024 Cuma

Sancar: Yıkımın sebebi yanlış imar politikalarıdır

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki heyet TTB'yi ziyaret etti. Burada konuşan Sancar, "Yıkımın sebebi şehircilik ve imar politikaları ile genel olarak kamu hizmetlerinde yaşanan yolsuzluk, denetimsizlik ve çöküştür" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki heyet TTB ve SES gibi meslek örgütleri tarafından kurulan Sağlık Emek Koordinasyonunu ziyaret etti. TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, yaptıkları çalışmalar konusunda bilgi verdi. Fincancı ve Sancar burada yaptıkları açıklamada şunları söyledi:

FİNCANCI: ADANA'YI TTB İÇİN MERKEZ OLARAK BELİRLEDİK
Fincancı burada yaptığı açıklamada, "Koordinasyon, işbirliği ve dayanışma önemli. Çünkü dayanışma olmadığında karşımıza çıkan tablo; koordinasyon eksikliği, organizasyonsuzluk ve insanların aç açıkta kalması, hayatta kalanlara dahi gereken ihtimamın gösterilmemesi. Biz de Sağlık Emek Meslek Örgütleri olarak bir kriz koordinasyon ekibi oluşturduk. Meslek örgütleri ile ayrı, sağlık meslek örgütleri ile ayrı kriz koordinasyonlarımız da var. Bunların bir araya geldiği birimler de var. Özellikle deprem bölgesinde bir koordinasyon oluşturmak gerekiyordu. Adana'yı TTB'nin merkezi olarak belirledik. Diğer bölgelerde de merkezlerimiz var. Sağlık çalışanları ve gönüllü hekimler için bir organizasyon yapmaya çalıştık" dedi.

İlk günden itibaren hekimlerin Hatay'da, Adıyaman'da, yıkımın en yoğun olduğu yerlerde yapılan çalışmalarla koordinasyon birimlerini oluşturduklarını söyleyen Fincancı, "Hatay ile Maraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri başta olmak üzere tek tek ilçelerle de ilgilenmek gerekmekteydi. Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep gibi görece az etkilenmiş illerdeki tabip odalarını koordine etmeye çalıştık" diye belirtti.

Fincancı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çok sayıda sağlık çalışanımızı da yitirdik. Bir o kadar hastanelerde tedavi görüyor ve aileleri de barınma sıkıntısı yaşıyor. Evleri yıkılan sağlık emekçilerinin idarelerce çalıştırılmasının istenmesinin hak ihlali olduğunu Sağlık Bakanlığına yazıyoruz. Hekim milletvekilleri ve grup başkanvekillerine teşekkür etmek istiyorum, onlar da bir basınç uyguluyorlar.

DEPREMZEDE SAĞLIK EMEKÇİLERİNİ ZORLA ÇALIŞTIRMAYIN
"'Depremzede olan sağlık emekçilerinin yerine gönüllü meslektaşlarımızı görevlendirin, onlar için rehabilitasyon süreçlerinin işletilmesi gerekiyor' dedik ama henüz başaramadık. Tüm İl Sağlık Müdürleri ile görüşüp kendilerine her türlü desteği verebileceğimizi, gönüllü hekimlerimizin olduğunu ve ihtiyaç bildirimlerinin yeterli olduğunu söyledik.

"Tıbbi açıdan birinci basamak sağlık hizmetlerini koordine etmek için çalışma sürdürüyoruz. Sanırım önümüzdeki hafta tamamlamış olacağız. Uluslararası sağlık ekipleri var gönüllü ama giriş yapmakta ve izin almakta zorluk yaşıyorlar. TTB, 1999 depreminden de deneyimli. O dönemde de böyle ağlar oluşturduk. Ama o dönem kamu otoritesi ile böyle sorunlar yaşamadı TTB. 99 depreminde ölü muayenelerini biz yaptık, kayıtları biz tuttuk. Düzenlediğimiz ölüm belgelerini ve aldığımız örnekleri savcılıklara teslim ettik ve bunları kamu otoritesi o zaman resmi belge olarak kabul etti. Ama geldiğimiz noktada 24 yıl sonra ortada bir kamu otoritesi olmadığını görüyoruz. Liyakatsiz atmalarla, deneyimsiz ekiplerle koordine edemedikleri bir saha var ve bizimle iletişim kurmayı da reddediyorlar. Biz yine de görevimizi yapmaya ve onları zorlamaya devam edip bu çalışmaları sürdüreceğiz. Bilgi notları yayınlıyoruz düzenli olarak. Ayrıca onları basılı olarak da göndereceğiz, çünkü insanların internet erişim problemleri de var."

SANCAR: YIÖKIMIN SEBEBİ YOLSUZLUK, DENETİMSİZLİK
Fincancı'nın bilgilendirmesinin değerli olduğunu söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, "Sorunların farkındayız. Ortada büyük bir felaket var ama bu, depremin kendisinden kaynaklı değil. Yıkımın büyük olması, şehircilik ve imar politikalarının yarattığı bir sonuçtur. Hiçbir deprem tek başına bu kadar büyük yıkım yaratmaz. Yıkımın sebebi şehircilik ve imar politikaları ile genel olarak kamu hizmetlerinde yaşanan yolsuzluk, denetimsizlik ve çöküştür" dedi.

Sancar konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Sizlerin oluşturduğu bu koordinasyon elbette son derece değerlidir. Fakat buna benzer başka organizasyonlar da var. Sizden aldığımız bilgiler de açıkça gösteriyor; deprem sonrası yaşanacak en derin sorunların başında sağlık hizmetlerinin her boyutuyla etkili işlemesi gelmektedir. En büyük gündemimiz bu olacaktır. Bununla bağlantılı elbette başka sorunlar var. Açıkta kalan insanların barınma ve bütün diğer ihtiyaçlarının karşılanması. Bunları da diğer emek ve meslek örgütleriyle görüşerek, istişare ederek değerlendireceğiz. Bizim amacımız bütün bu çalışmalara katkı sunmaktır. Biz kamu adına yapılan çalışmaların nasıl etkili bir şeklide örgütlenebileceğinin arayışı içindeyiz. Arkadaşlarımız sahada, her ilde koordinasyonlarımız var, her alanda çalışma yürütüyorlar. Ama biz kendimizi bu büyük kamusal demokratik sivil organizasyonun bir parçası olarak görüyoruz. Halklarımıza, topluma, insanlarımıza etkili yardımı, desteği ve dayanışmayı birlikte nasıl sunabileceğimizin derdindeyiz.

"Bizi kurtaracak olan da kamucu anlayışa dayalı büyük bir toplumsal dayanışmadır. Bu dayanışma bu bozuk, çürük, yozlaşmış düzenin değişmesi için de büyük bir imkanı bizlere sunmaktadır. Sadece imkan değil aynı zamanda sorumluluk da yüklemektedir. Önümüzde böyle bir büyük sorumluluk olduğunu duyurmamız gerekiyor. Sorumluluğumuz; bundan sonra bu tür toplumsal ve siyasal felaketlerin yaşanmasını engelleyecek yerelden yönetimi esas alan, yerinden yönetimi esas alan kamucu anlayışa dayalı bir düzen ve sistem inşasıdır. Şimdi yaralarımızı sarmak için elimizden geleni yapıyoruz. Birlikte yaraları sarmak için de var gücümüzle çalışacağız. Acıları azaltacak olan, yaraları saracak olan bizim büyük dayanışmamız olacaktır. Yani toplumsal dayanışma bizleri iyileştirecek tek yoldur. Bu dayanışma aynı zamanda kamu otoritesini, kamu kaynaklarını halk için kullanmaya zorlayacaktır. Çünkü tüm kaynaklar halkın ürettiği değerlerle oluşmuştur. Hepsi en etkili şekilde halk için, toplum için kullanılmalıdır. Sizlere teşekkür ediyorum, çalışmaları birlikte yürütme konusunda son derece kararlıyız, istekliyiz. Üzerimize düşen her türlü sorumluluğun hatırlatılmasını da bekliyoruz."