Samsun Demokrasi Güçleri: Karanlıklar gider Gezi kalır
Gezi direnişinin 7. yılı dolayısıyla Süleymaniye Geçidinde basın açıklaması yapan Samsun Demokrasi Güçleri, "Karanlıklar gider Gezi kalır" diye belirtti.
Samsun Demokrasi Güçleri, Gezi direnişinin 7. yılı dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Süleymaniye Geçidinde yapılan eylemde "Karanlıklar gider Gezi kalır. Gezi 7 yaşında" yazılı pankart açıldı, "Gezi onurdur, özgürlüktür", "Gezi'nin izinde şiddete, yoksulluğa isyandayız" yazılı dövizler taşındı.
Basın açıklamasını okuyan Gizem Kasırga, "Taksim Gezi Parkı'nda başlayıp 80 ile yayılan, ülkemizin en kitlesel ve en barışçıl hareketinin, Haziran direnişinin; Abdocan'ın, Mehmet'in, Ethem'in, Medeni'nin, Hasan Ferit'in, Ali İsmail'in ve Ahmet'in hayatları pahasına öne atıldıkları, Berkin Elvan'ın katledildiği Gezi'nin üzerinden yedi yıl geçti. Biber gazı ve polis şiddeti ile gözlerini kaybeden, büyük bedensel travmalar yaşayan arkadaşlarımızın yeni yeni iyileşip hayata dönebildikleri koskoca yedi yıl. Ölümlere ve yaralanmalara yol açan polis şiddetinin açılmayan soruşturma dosyalarında, takipsizlik kararlarında, hafifletilen cezalandırmalarında yaşanan büyük adaletsizliklere rağmen; anıları hep taze, mücadeleye ve hayata dair azimleri hep omuz başımızda" diye belirtti.
Kasırga, "Gezi, direnme refleksi, derin bir nefes alıştır. Haksızlığa, adaletsizliğe, keyfiliğe, dayatmaya, baskıya karşı direnmenin adı, bir parktan tüm ülkeye ve dünyaya yankılanan; kente, doğaya, yaşama sahip çıkanların hep bir ağızdan, bir arada söyledikleri şarkıdır. Emekten yana, yoksuldan yana, doğadan yana, ezilmişten yana, ötekileştirilenden yana, barıştan yana her direnişin içinde yer alacağı, direnen herkesin dilinden düşürmeyeceği bir şarkıdır Gezi. Bir kadın isyanıdır, kadın renkleri ve diline bürünmüş bir isyandır Gezi" diye vurguladı.
Gezi'de olduğu gibi iktidarın pandemi zamanlarında da halkların canını hiçe sayarak, çarkların dönmesi ve sermayenin çıkarları için her şeyi göze aldığını hatırlatan Kasırga, "İşçiler, her an Covid-19 ile yüz yüze ölümüne çalıştırılıyor. Üniversite giriş sınavları turizm için erkene çekilirken, sağlık emekçileri, kendilerini koruyacak ekipmanlardan yoksun, canları pahasına salgınla mücadele ediyor. Kadınlar hem 'evde kal' çağrısı hem de eşitsiz infaz yasasıyla salıverilen suçlular nedeniyle daha çok şiddete maruz kalıyor ve öldürülüyor" diye konuştu.
Gezi'de can kayıplarına neden olan polis şiddetinin, pandemi sürecinde de polis ve bekçilerle her geçen gün arttığı ifade eden Kasırga, "Devrimcilere, demokratlara, mücadele yürütenlere, hakkını arayanlara ve bir bütün olarak Kürt halkına yönelik zaten hiç dinmemiş olan bu açık şiddeti 'sokağa çıkma yasağı' bahanesiyle artık gündelik hayatını yaşayan, kapısının önünde oturan, bahçede oynayan çocuklara, hava almaya çıkanlara fütursuzca yöneltilmiştir. Gezi'de olduğu gibi polis şiddeti, iktidarın göz yumması ve teşviğinin ürünüdür" dedi.
Kasırga konuşmasını şöyle sürdürdü: "Buradan sesleniyoruz! Şehir meydanındaki tek parkı AVM'li kışla yapmak isteyen doğa ve kent talancısı zihniyet gider. Sömürüye dayalı sermaye düzeni kapitalizm gider. Yalancılık, çıkarcılık, riyakârlık gider. Hırsızlık ve uğursuzluk gider. Savaş çığırtkanları gider. Gericilik, mezhepçilik, ırkçılık gider. Kadın düşmanları, göçmen karşıtları, homofobikler gider. Ankara'nın meydanında, Gülsuyu'nun, Lice'nin sokaklarında kurşun sıkan katiller gider. Otobanlarda arabaları öldüresiye kullananlar gider. Antakya'nın Armutlu'sunda biber fişekleri ile gençleri öldüren caniler gider. Emirleri uygulayan İçişleri, valiler, emniyet müdürleri gider ve herkes bilsin ki emri ben verdim diyenler de gider, ama Gezi kalır! Tüm bu kötülüklerin, şiddetin ve hukuksuzluğun hesabını soracak, yargılanmalarını sağlayacak olan Gezi kalır!"